Adana Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık, Gaziantep Baro Başkanı Av. Bektaş Şarklı, Hatay Baro Başkanı Av. Ekrem Dönmez, Mersin Baro Başkanı Av. Alpay Antmen ve Osmaniye Baro Başkanı Av. Dilem Aksoy, kamuoyunda büyük yankı uyandıran Pozantı Cezaevindeki taciz olayları ile ilgili verilen takipsizlik kararını kınadılar.
Beş Baro’nun ortak açıklamasında, “2012 yılında toplumda büyük infiale neden olan Pozantı Çocuk Cezaevinde yaşanan tecavüz vahşetinin sorumluları hakkında takipsizlik kararı verilmiştir.Tecavüz mağduru olan çocuklar hakkında ise müebbet hapis cezası ile yargılama devam etmektedir.Olayın yaşandığı dönem kamuoyu ile paylaşılan bilgiler ve inceleme komisyonlarınca tutulan raporlarda tecavüz vakalarının yaşandığı sabit olmasına rağmen verilen bu karar vicdanları yaralamıştır.Hatta oluşturulan bu raporlar neticesi söz konusu cezaevi kapatılmıştır. Olayda sorumluluğu bulunan cezaevi yöneticilerinin cezalandırılmaması bu neviden vakaların devamı yönünde suçlulara cesaret verecek, başka cezaevlerindeki olayları tetikleyecektir. Nitekim 23.02.2015 tarihi itibari ile haberlere konu olan bir başka skandal ifade etmeye çalıştığımız bu hususu doğrular niteliktedir” denildi.
Cezaevindeki her birey gibi çocuklar da devletin sorumluluğu altındadır
“ŞAKRAN Cezaevi olarak anılan İzmir Çocuk Ve Gençlik Kapalı ceza İnfaz Kurumunda meydana geldiği iddia edilen çocuk koğuşlarında bir arada barındırılan çocuklardan zayıf olanların daha büyük çocuklarca tecavüze ve çeşitli işkencelere maruz kaldıkları yönünde çıkan haberler tüyler ürperticidir.Cezaevindeki her birey gibi çocuklarda devletin sorumluluğu altındadır” hatırlatması yapılırken, “Çocuk cezaevlerinde bu çocuklar cezalarını çekerken amaç çocukların ıslahı ve yeniden topluma kazandırılması iken bu durumları yaşayan çocukların yaşadıkları travmanın da cezaevinden çıktıktan sonrada devam edeceği şüphesizdir.Hele ki yaşanan bu olaylar cezasız bırakılır ise bunun neticelerinin de toplum vicdanında derin yaralar bırakacağı aşikardır. Bu konunun ivedilikle yetkililerce araştırılarak sorumluları hakkında cezai işlem başlatılması ve konu ile ilgili kamuoyu vicdanını rahatlatacak bir açıklama yapılması gerekmektedir. Cezaevlerinde yaşanan bu olaylar hukuk devletinde kabul edilemez türden olaylar olup ;tutuklu ve hükümlülerin yasalarca güvence altına alınan haklarının açık ihlalidir” vurgusu yapıldı.
“Temel hak ve özgürlükleri zedeleyen, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olan, kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıran, İç Güvenlik Paketi'nin yasalaşması için her gün milletin iradesine yakışmayacak biçimde mecliste tartışmalara sebebiyet veren siyasi iktidarı devletin güvencesi altındaki Çocuk Cezaevlerinde bulunan bu çocukların güvenliğinin sağlanması için gereğini yapmaya davet ediyoruz” diyen Baro başkanları, .
Avukatlık Yasası'nın 76. Maddesi gereği Barolara verilen yetki ve göreve dayanarak bu açıklamayı yapmamız vicdani bir zarurettir” dedi. Arzu Bulut.
Beş Baro’nun ortak açıklamasında, “2012 yılında toplumda büyük infiale neden olan Pozantı Çocuk Cezaevinde yaşanan tecavüz vahşetinin sorumluları hakkında takipsizlik kararı verilmiştir.Tecavüz mağduru olan çocuklar hakkında ise müebbet hapis cezası ile yargılama devam etmektedir.Olayın yaşandığı dönem kamuoyu ile paylaşılan bilgiler ve inceleme komisyonlarınca tutulan raporlarda tecavüz vakalarının yaşandığı sabit olmasına rağmen verilen bu karar vicdanları yaralamıştır.Hatta oluşturulan bu raporlar neticesi söz konusu cezaevi kapatılmıştır. Olayda sorumluluğu bulunan cezaevi yöneticilerinin cezalandırılmaması bu neviden vakaların devamı yönünde suçlulara cesaret verecek, başka cezaevlerindeki olayları tetikleyecektir. Nitekim 23.02.2015 tarihi itibari ile haberlere konu olan bir başka skandal ifade etmeye çalıştığımız bu hususu doğrular niteliktedir” denildi.
Cezaevindeki her birey gibi çocuklar da devletin sorumluluğu altındadır
“ŞAKRAN Cezaevi olarak anılan İzmir Çocuk Ve Gençlik Kapalı ceza İnfaz Kurumunda meydana geldiği iddia edilen çocuk koğuşlarında bir arada barındırılan çocuklardan zayıf olanların daha büyük çocuklarca tecavüze ve çeşitli işkencelere maruz kaldıkları yönünde çıkan haberler tüyler ürperticidir.Cezaevindeki her birey gibi çocuklarda devletin sorumluluğu altındadır” hatırlatması yapılırken, “Çocuk cezaevlerinde bu çocuklar cezalarını çekerken amaç çocukların ıslahı ve yeniden topluma kazandırılması iken bu durumları yaşayan çocukların yaşadıkları travmanın da cezaevinden çıktıktan sonrada devam edeceği şüphesizdir.Hele ki yaşanan bu olaylar cezasız bırakılır ise bunun neticelerinin de toplum vicdanında derin yaralar bırakacağı aşikardır. Bu konunun ivedilikle yetkililerce araştırılarak sorumluları hakkında cezai işlem başlatılması ve konu ile ilgili kamuoyu vicdanını rahatlatacak bir açıklama yapılması gerekmektedir. Cezaevlerinde yaşanan bu olaylar hukuk devletinde kabul edilemez türden olaylar olup ;tutuklu ve hükümlülerin yasalarca güvence altına alınan haklarının açık ihlalidir” vurgusu yapıldı.
“Temel hak ve özgürlükleri zedeleyen, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olan, kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıran, İç Güvenlik Paketi'nin yasalaşması için her gün milletin iradesine yakışmayacak biçimde mecliste tartışmalara sebebiyet veren siyasi iktidarı devletin güvencesi altındaki Çocuk Cezaevlerinde bulunan bu çocukların güvenliğinin sağlanması için gereğini yapmaya davet ediyoruz” diyen Baro başkanları, .
Avukatlık Yasası'nın 76. Maddesi gereği Barolara verilen yetki ve göreve dayanarak bu açıklamayı yapmamız vicdani bir zarurettir” dedi. Arzu Bulut.