“Konu Küçük Yaşta Evlilik ise Bir Çocuk Bile Çok Fazla”
Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği’nden Selen Doğan, Türkiye'de her dört evlilikten birinin çocuk evliliği olduğunu belirtirken konu evlilik olduğunda “bir çocuk bile çok fazla” dedi.
Küçük Yaşta Evlilik Büyük Geliyor/ Free From Violence projesi çocuk yaşta evlilikler sorununa yeni nesil çözümler arayışında.
Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği ile bünyesindeki Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Kolektifi'nin Küresel Kadın Fonu’nun (Global Fund for Women) desteğiyle yürütülen proje Kasım 2017’de Ankara’daki geniş katılımlı toplantı ile başladı, Ürdün’de çalışma ziyareti ile devam etti. Bu ay da Ankara’da yerel yönetimlerle diyalog etabı başladı.
Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği’nden Selen Doğan ile çocuk yaşta evlilik sorununu, projeyi konuştuk. Çocuk evlilikleriyle mücadelenin çokaktörlü, interdisipliner bir izleği olması gerektiğine dikkat çekti.
“Yeni nesil çözüm arayışı”
Küçük Yaşta Evlilik Büyük Geliyor/ Free From Violence projesin, kimler gerçekleştiriyor? Bu projeye başlamaya nasıl karar verdiniz?
Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği ile, bünyesindeki Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Kolektifi, Küresel Kadın Fonu’nun (Global Fund for Women) desteğiyle geçen kasımda “Küçük Yaşta Evlilik Büyük Geliyor” projesini başlattı.
Bu proje, çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi ve kız çocukların güçlenmesi için 2009 yılından beri çok yönlü bir savunuculuk ve iletişim faaliyeti yürüten Uçan Süpürge Derneği’nin, bu çalışmaları 2018 yılı itibariyle bir adım öteye taşımak üzere geliştirdiği plan ve programların ilk basamağı.
Bu program, uzun yıllardır ülke içi ve dışında yürüttüğümüz Çocuk Gelinler projesinin deneyimleri üzerine kurulu. “Küçük Yaşta Evlilik Büyük Geliyor” projesi, yaşadığımız ülkede yıllardır pek çok sivil toplum örgütünün mücadelesine rağmen önlenemeyen çocuk evlilikleri sorununa yeni nesil çözümler arayışımızın bir ifadesi olarak doğdu.
“Her dört evlilikten biri çocuk evliliği”
Çocuk evliliklere dair veriler, kız çocukları ve oğlan çocuklarının evlilik oranları ülkelere göre istatistikler nedir?
Bu araştırmanın halihazırda güncel olan 2013 verisine göre, ülke genelinde 15-49 yaş grubundaki kız çocukları ve kadınların yüzde 26’sı çocuk yaşta evlendirilmiş. Kabaca diyebiliriz ki her dört evlilikten biri çocuk evliliği. Dünyada çocuk evliliği oranının kadın nüfus içinde yüzde 70’lere çıktığı ülkeler de var.
Ne ki, hak temelli çalışmalarda hep söylediğimiz gibi; “bir çocuk bile çok fazla!” O nedenle rakamlarla konuşmayı doğru bulmuyorum ve farklı kaynaklara dayanarak telaffuz ettiğimiz oranların da bazen bilgi kirliliği yarattığını düşünüyorum. Türkiye’de büyük çoğunluğu kızlar olmak üzere çocuklar evlendiriliyor ve bu da sistematik hak ihlali, çocuk ihmali ve istismarı ve hatta toplumsal cinsiyet temelli şiddet anlamına geliyor.
“Çatışmalı ortamı sürdükçe
ihlallerin sonu gelmeyecek”
UNICEF’in çocuk evliliklerindeki düşüşe dair son istatistiğin küresel çapta 18 yaşından önce evlendirilen veya eş olarak birlikte yaşamaya başlayan 20-24 yaş arası kadınların oranı son on yılda yüzde 25'ten (4'te 1 oranından) yüzde 21'e (5'te 1 oranına) düştüğini gösteriyor. Bu nasıl sağlandı?
On yıldan fazla bir zamandır Türkiye’de çocuk evliliklerine dair farkındalık çalışmaları yapılıyor, etkin savunuculuk faaliyetleri var ve her yıl ilgili aktörler arası işbirliğinin örnekleri çoğalıyor. Rakamlar tabii ki düşüşe geçecek fakat coğrafyamızdaki çatışmalı ortam ve muhafazakar politikalar devam ettikçe çocuklara yönelik istismar, ihmal ve ihlallerin sonu gelmeyecek. Savaşlar, işgaller, yerinden edilmeler, ırkçılık, nefret söylemi ve yoksullaştırma, toplumsal cinsiyet temelli suçlar için harika bir zemindir!
“Kızlarını seven bir ülke değil burası”
Türkiye’de ve dünyada çocuk evliliklerine karşı hangi adımlar atılıyor, eksikler neler, neler yapılmalı?
Çocukların evlendirilmesi meselesini etkileyen dinamikler çok çeşitli. Tabandan gelen çabalar kısa vadede bile çok işe yarıyor. Yurttaşların kendi çabalarıyla, mahalle bazında örgütlenerek kızlarının geleceği için başlattıkları yerel kampanyaların özellikle Asya ve Afrika’da çok etkileyici örnekleri var.
Kıta Avrupasında bu konu genelde göçmenler ve mülteciler bağlamında ele alındığı için, atılan adımlar bazen yetersiz kalıyor ve yabancı düşmanlığı gibi başka sorunları yaratıyor. Her kültürde kadın algısı hemen hemen aynı. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, mesela iklim değişikliğinden daha tehlikeli çünkü argümanları ve araçları sürekli gelişiyor.
Türkiye’nin bilinçaltında kız çocuklardan kurtulma çabası var. Kızlarını seven bir ülke değil burası. Çünkü eril kültürün yalnızca kadın bedeni üzerinden tarif ettiği “namus” diye bir yük var. Bir kadının bedeni ve kimliği üzerindeki toplumsal denetimi babadan kocaya devretmekle hafifliyor insanlar. İronik biçimde o kadar mülksüzüz ki bizi öldüren veya süründüren namus bile bize ait değil, emanet! (BK)bianet
Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği’nden Selen Doğan, Türkiye'de her dört evlilikten birinin çocuk evliliği olduğunu belirtirken konu evlilik olduğunda “bir çocuk bile çok fazla” dedi.
Küçük Yaşta Evlilik Büyük Geliyor/ Free From Violence projesi çocuk yaşta evlilikler sorununa yeni nesil çözümler arayışında.
Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği ile bünyesindeki Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Kolektifi'nin Küresel Kadın Fonu’nun (Global Fund for Women) desteğiyle yürütülen proje Kasım 2017’de Ankara’daki geniş katılımlı toplantı ile başladı, Ürdün’de çalışma ziyareti ile devam etti. Bu ay da Ankara’da yerel yönetimlerle diyalog etabı başladı.
Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği’nden Selen Doğan ile çocuk yaşta evlilik sorununu, projeyi konuştuk. Çocuk evlilikleriyle mücadelenin çokaktörlü, interdisipliner bir izleği olması gerektiğine dikkat çekti.
“Yeni nesil çözüm arayışı”
Küçük Yaşta Evlilik Büyük Geliyor/ Free From Violence projesin, kimler gerçekleştiriyor? Bu projeye başlamaya nasıl karar verdiniz?
Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği ile, bünyesindeki Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Kolektifi, Küresel Kadın Fonu’nun (Global Fund for Women) desteğiyle geçen kasımda “Küçük Yaşta Evlilik Büyük Geliyor” projesini başlattı.
Bu proje, çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi ve kız çocukların güçlenmesi için 2009 yılından beri çok yönlü bir savunuculuk ve iletişim faaliyeti yürüten Uçan Süpürge Derneği’nin, bu çalışmaları 2018 yılı itibariyle bir adım öteye taşımak üzere geliştirdiği plan ve programların ilk basamağı.
Bu program, uzun yıllardır ülke içi ve dışında yürüttüğümüz Çocuk Gelinler projesinin deneyimleri üzerine kurulu. “Küçük Yaşta Evlilik Büyük Geliyor” projesi, yaşadığımız ülkede yıllardır pek çok sivil toplum örgütünün mücadelesine rağmen önlenemeyen çocuk evlilikleri sorununa yeni nesil çözümler arayışımızın bir ifadesi olarak doğdu.
“Her dört evlilikten biri çocuk evliliği”
Çocuk evliliklere dair veriler, kız çocukları ve oğlan çocuklarının evlilik oranları ülkelere göre istatistikler nedir?
Bu araştırmanın halihazırda güncel olan 2013 verisine göre, ülke genelinde 15-49 yaş grubundaki kız çocukları ve kadınların yüzde 26’sı çocuk yaşta evlendirilmiş. Kabaca diyebiliriz ki her dört evlilikten biri çocuk evliliği. Dünyada çocuk evliliği oranının kadın nüfus içinde yüzde 70’lere çıktığı ülkeler de var.
Ne ki, hak temelli çalışmalarda hep söylediğimiz gibi; “bir çocuk bile çok fazla!” O nedenle rakamlarla konuşmayı doğru bulmuyorum ve farklı kaynaklara dayanarak telaffuz ettiğimiz oranların da bazen bilgi kirliliği yarattığını düşünüyorum. Türkiye’de büyük çoğunluğu kızlar olmak üzere çocuklar evlendiriliyor ve bu da sistematik hak ihlali, çocuk ihmali ve istismarı ve hatta toplumsal cinsiyet temelli şiddet anlamına geliyor.
“Çatışmalı ortamı sürdükçe
ihlallerin sonu gelmeyecek”
UNICEF’in çocuk evliliklerindeki düşüşe dair son istatistiğin küresel çapta 18 yaşından önce evlendirilen veya eş olarak birlikte yaşamaya başlayan 20-24 yaş arası kadınların oranı son on yılda yüzde 25'ten (4'te 1 oranından) yüzde 21'e (5'te 1 oranına) düştüğini gösteriyor. Bu nasıl sağlandı?
On yıldan fazla bir zamandır Türkiye’de çocuk evliliklerine dair farkındalık çalışmaları yapılıyor, etkin savunuculuk faaliyetleri var ve her yıl ilgili aktörler arası işbirliğinin örnekleri çoğalıyor. Rakamlar tabii ki düşüşe geçecek fakat coğrafyamızdaki çatışmalı ortam ve muhafazakar politikalar devam ettikçe çocuklara yönelik istismar, ihmal ve ihlallerin sonu gelmeyecek. Savaşlar, işgaller, yerinden edilmeler, ırkçılık, nefret söylemi ve yoksullaştırma, toplumsal cinsiyet temelli suçlar için harika bir zemindir!
“Kızlarını seven bir ülke değil burası”
Türkiye’de ve dünyada çocuk evliliklerine karşı hangi adımlar atılıyor, eksikler neler, neler yapılmalı?
Çocukların evlendirilmesi meselesini etkileyen dinamikler çok çeşitli. Tabandan gelen çabalar kısa vadede bile çok işe yarıyor. Yurttaşların kendi çabalarıyla, mahalle bazında örgütlenerek kızlarının geleceği için başlattıkları yerel kampanyaların özellikle Asya ve Afrika’da çok etkileyici örnekleri var.
Kıta Avrupasında bu konu genelde göçmenler ve mülteciler bağlamında ele alındığı için, atılan adımlar bazen yetersiz kalıyor ve yabancı düşmanlığı gibi başka sorunları yaratıyor. Her kültürde kadın algısı hemen hemen aynı. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, mesela iklim değişikliğinden daha tehlikeli çünkü argümanları ve araçları sürekli gelişiyor.
Türkiye’nin bilinçaltında kız çocuklardan kurtulma çabası var. Kızlarını seven bir ülke değil burası. Çünkü eril kültürün yalnızca kadın bedeni üzerinden tarif ettiği “namus” diye bir yük var. Bir kadının bedeni ve kimliği üzerindeki toplumsal denetimi babadan kocaya devretmekle hafifliyor insanlar. İronik biçimde o kadar mülksüzüz ki bizi öldüren veya süründüren namus bile bize ait değil, emanet! (BK)bianet