Geçen Kurban Bayramı’nda 16 lira olan canlı hayvan bu yıl ise 20 liradan satılıyor. Bu da vatandaşın elini değil tüm gövdesini yakacak gibi görünüyor. Sebebi ise kontrol mekanizmasının olmamasından kaynaklandığı belirtiliyor.
Bayramdan sonra canlı hayvanın fiyatının düşmeyeceğini ifade ettiklerini söyleyen Gaziantep ili Damızlık Keçi Yetiştiricileri Birliği Müdürü Ali Rıza Demirel, “Canlı koyun geçen Kurban Bayramı döneminde bunu konuştuğumuz zaman 16 liraya yükselen bir seviyede piyasaya kurban çıktı. O daha önce 11 liradan 16 liraya yükseldi. Vatandaş bayramdan sonra bunun düşeceğini söyledi. Biz iddia ettik bu ateş sönmez, bu fiyat düşmez. Bayramdan sonra 2 lira gerileyerek 14 liraya düştü. Bugün itibari ile canlı hayvan 19-20 liradan pazarda satışa sunuluyor. Bu da demektir ki Kurban Bayramında ne olacağı belli değil. Bu fiyatta kalmaz, farz edin ki kaldı 20 liradan. 50 kilogram kurbanlık almış olsan bin lira para eder” dedi.
Yetiştirici memnun, tüketici memnun değil
Yetiştiricilerin memnun olduğunu söyleyen Demirel, “Çünkü beklediğinin üzerinde bir fiyat artışı olduğundan dolayı yüksek bir kar elde ediyor. Tüketici tarafında baktığınız zaman memnun değil. Yani bir taraf gülerken, diğer taraf daha çok ağlamaya başladı. Biz bir tarafın çok gülüp diğer tarafın ağlamsı tarafından değiliz. Biz dengeli olsun tarafındayız. Ürünü ürettiğin zaman yüzde 15 karı ile sattığın zaman yeterlidir. Ama bu kardan yüzde 50 gibi bir aşırılık geliyorsa diğer bir tarafı yorucu olan yerleri var demektir. Bunun dengesini iyi kurmamız lazım” diye konuştu.
Destek için 300 koyun
Bakanlığın 300 baş koyun vereceğinin altını çizen Demirel, “Ama nasıl kullanacağımız hakkında detaylı bilgimiz yok. Müracaatlar yapılıyor. Yurtdışından gelen mi verilecek henüz bilgimiz yok. Bizim duyduğumuz kadarı ile yurt dışında 500 bin adet dişi koyunun gelmesi. Bu dişi koyun geldiği zaman biz etçil ırkların gelmesini talep ediyoruz. Bu ülkenin bildiği bir ırk var merinos ırklarını getirelim. Bunlardan dişileri ithal edilirse vatandaşın eline verilirse ve bunların en önemlisi kontrolü sağlanması şart. Devlet verdiği zaman kontrolünü yapmıyor. Hayvanlar satılıyor, kesiliyor hiç kimsenin elinden destek canlı varlık yok. Vatandaş buna alışınca hayvan varlığını artırma konusunda tıkanıyoruz. Vatandaş alıyor, ya satıyor yada kesiyor, o zaman elinde hayvan kalmıyor” dedi.
Kontrol mekanizması kurulsun
İl ilçe Müdürlükleri yada Koyun Keçi Birliklerine yetki verirlerse ayda bir kontrol yapılması zorunluluğu getirilmesi gerektiğini söyleyen Demirel, “Bakanlık bizlerden de kontrol ettiğimize dair icmal istesin. İşte o zaman vatandaş hayvanları satamaz ve kesemez. Mecburi istikamet üretime sevk etmemiz lazım. Yoksa vatandaş bunu sokakta bulmuş gibi yiyor ve harcıyor bitiriyor. Buda bizim ülke menfaatlerimize hayvan varlığını artırmamız yönünde büyük sıkıntılar yaratıyor. Öz kaynaklarımızı düşüncesizce harcamamamız gerekiyor. Bunun tek yolu kontrol mekanizması kurulması. Vatandaş devletten korkacak, devlet babadır, şefkatlidir, yeri gelirse babadan çekinip korkmamız lazım. Bu yoldan gidersek hayvancılığı belli noktaya getirebiliriz” şeklinde açıklama yaptı. Adem Kesenek
Bayramdan sonra canlı hayvanın fiyatının düşmeyeceğini ifade ettiklerini söyleyen Gaziantep ili Damızlık Keçi Yetiştiricileri Birliği Müdürü Ali Rıza Demirel, “Canlı koyun geçen Kurban Bayramı döneminde bunu konuştuğumuz zaman 16 liraya yükselen bir seviyede piyasaya kurban çıktı. O daha önce 11 liradan 16 liraya yükseldi. Vatandaş bayramdan sonra bunun düşeceğini söyledi. Biz iddia ettik bu ateş sönmez, bu fiyat düşmez. Bayramdan sonra 2 lira gerileyerek 14 liraya düştü. Bugün itibari ile canlı hayvan 19-20 liradan pazarda satışa sunuluyor. Bu da demektir ki Kurban Bayramında ne olacağı belli değil. Bu fiyatta kalmaz, farz edin ki kaldı 20 liradan. 50 kilogram kurbanlık almış olsan bin lira para eder” dedi.
Yetiştirici memnun, tüketici memnun değil
Yetiştiricilerin memnun olduğunu söyleyen Demirel, “Çünkü beklediğinin üzerinde bir fiyat artışı olduğundan dolayı yüksek bir kar elde ediyor. Tüketici tarafında baktığınız zaman memnun değil. Yani bir taraf gülerken, diğer taraf daha çok ağlamaya başladı. Biz bir tarafın çok gülüp diğer tarafın ağlamsı tarafından değiliz. Biz dengeli olsun tarafındayız. Ürünü ürettiğin zaman yüzde 15 karı ile sattığın zaman yeterlidir. Ama bu kardan yüzde 50 gibi bir aşırılık geliyorsa diğer bir tarafı yorucu olan yerleri var demektir. Bunun dengesini iyi kurmamız lazım” diye konuştu.
Destek için 300 koyun
Bakanlığın 300 baş koyun vereceğinin altını çizen Demirel, “Ama nasıl kullanacağımız hakkında detaylı bilgimiz yok. Müracaatlar yapılıyor. Yurtdışından gelen mi verilecek henüz bilgimiz yok. Bizim duyduğumuz kadarı ile yurt dışında 500 bin adet dişi koyunun gelmesi. Bu dişi koyun geldiği zaman biz etçil ırkların gelmesini talep ediyoruz. Bu ülkenin bildiği bir ırk var merinos ırklarını getirelim. Bunlardan dişileri ithal edilirse vatandaşın eline verilirse ve bunların en önemlisi kontrolü sağlanması şart. Devlet verdiği zaman kontrolünü yapmıyor. Hayvanlar satılıyor, kesiliyor hiç kimsenin elinden destek canlı varlık yok. Vatandaş buna alışınca hayvan varlığını artırma konusunda tıkanıyoruz. Vatandaş alıyor, ya satıyor yada kesiyor, o zaman elinde hayvan kalmıyor” dedi.
Kontrol mekanizması kurulsun
İl ilçe Müdürlükleri yada Koyun Keçi Birliklerine yetki verirlerse ayda bir kontrol yapılması zorunluluğu getirilmesi gerektiğini söyleyen Demirel, “Bakanlık bizlerden de kontrol ettiğimize dair icmal istesin. İşte o zaman vatandaş hayvanları satamaz ve kesemez. Mecburi istikamet üretime sevk etmemiz lazım. Yoksa vatandaş bunu sokakta bulmuş gibi yiyor ve harcıyor bitiriyor. Buda bizim ülke menfaatlerimize hayvan varlığını artırmamız yönünde büyük sıkıntılar yaratıyor. Öz kaynaklarımızı düşüncesizce harcamamamız gerekiyor. Bunun tek yolu kontrol mekanizması kurulması. Vatandaş devletten korkacak, devlet babadır, şefkatlidir, yeri gelirse babadan çekinip korkmamız lazım. Bu yoldan gidersek hayvancılığı belli noktaya getirebiliriz” şeklinde açıklama yaptı. Adem Kesenek