Buğday ekimi çok önemli
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’nin en önemli bitkisel ürünü olan buğdayda ekim alanlarının, toplam tahıl ve diğer bitkisel ürünlerin ekilen alanın yaklaşık yarısını kapladığını belirterek, “Bundan dolayı buğday ekimi çiftçimizin en fazla dikkat etmesi gereken faaliyetlerin başında gelmektedir” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, farklı ekolojilere sahip olan Türkiye’de, buğday ekiminin bölgelere göre Eylül’ün ikinci yarısında başlayıp Kasım’ın sonuna kadar devam ettiğini bildirdi. Türkiye’de 23,81 milyon hektar toplam tarım alanı bulunduğunu, bunun 15,62 milyon hektarının tahıl ve diğer bitkisel ürünlerin ekilen alanını oluşturduğunu vurgulayan Bayraktar, bu alanın 7,77 milyon hektarının da buğday ekilen alanlardan meydana geldiğini, buğday alanlarının toplam tahıl ve diğer bitkisel ürünlerin ekilen alanın yüzde 49.7’ünü kapladığını belirtti.
Kuraklığın 2013-2014 üretim sezonunda buğday, arpa başta olmak üzere tahıl üretimini çok olumsuz etkilediğini bildiren Bayraktar, “kuraklık başta olmak üzere hemen hemen bütün doğal afetlerin yaşanması nedeniyle, Türkiye İstatistik Enstitüsü, 2013 yılında 22 milyon 50 bin ton olan buğday üretiminin, 2014’de yüzde 13.8 azalarak 19 milyon tona indiği tahmin ediyor” dedi.
Sulama altyapı yatırımları tamamlanmadığı için Türkiye’de teknik ve ekonomik olarak sulanabilecek 8,5 milyon hektar alanın 5,73 milyon hektarının sulanabildiğini, 2,77 milyon hektarın ise henüz sulanamadığını vurgulayan Bayraktar, “Sulama altyapı yatırımları hızla tamamlanmalıdır. Sulanabilir bütün alanların sulanmasıyla diğer ürünlerde olduğu gibi buğdayda da önemli üretim artışı olacak, ülkenin büyük bölümünde, kuraklığın ürüne olumsuz yansıması görülmeyecek” dedi.
Özellikle buğdayda kaliteli ve bol ürün alabilmek için üretimin başlangıç aşaması olan toprak işleme ve tarla hazırlığının en önemli işlem olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Birçok çiftçimizin tek gelir kaynağı olması ve yılda sadece bir defa ürün alınması nedeniyle buğdayda kaliteli ve bol ürün için toprak hazırlığı, ekim, bakım gibi kültürel işlemlerin tekniğine uygun yapılması gerekir. Üreticiler, ekimi uygun bir toprak işleme sonucu yapabilir. Toprak işlemeyle iyi bir tohum yatağı hazırlanmış, yabancı ot kontrolü sağlanmış, toprak yüzeyindeki bitki artıkları, anız ve ahır gübresi gömülmüş olacaktır.”
Ekim zamanının, toprakta çimlenmenin hızlı bir şekilde olacağı, alatav riskinin (çimlerin kuruması) azaldığı ve kışa girmeden önce iyi bir çıkışın sağlanacağı şartları sağlayan zamanda yapılması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:
“Ekim zamanının belirlenmesi çok önemli olup erken ekimlerde yüksek toprak sıcaklığından dolayı tohumun çimlenememesine veya çimlendikten sonra yetersiz nem nedeniyle ‘alatav’ da denilen çimlerin kurumasına neden olur. Geç ekimde, tohum kışa girmeden çimlenmez veya yetersiz çimlenenler ise kışa cılız girer, soğuklardan zarar görürler.Bu nedenle üreticilerimizin ekim zamanını iyi gözlemleyip ekim yapmaları gerekmektedir. Üreticilerimiz pratik olarak, tohum yatağındaki toprak sıcaklığı 8-10 derece olduğu zaman ekim yaparlarsa kök gelişmesi hızlı ve kök tacı da derin olur.”
Hububat yetiştiriciliğinde bol ve kaliteli ürün alabilmek için sertifikalı tohumluk kullanılmalı, toprak tahlil sonuçlarına göre gübreleme yapılması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Buğday tarımında yüksek ve kaliteli ürün alabilmek için üreticilerimizin sertifikalı tohumluk kullanımı çok önemlidir. Üreticilerimiz tohumluk belirlerken bölge şartlarına uyan, önceden ekileceği bölgede denenmiş, değirmencilerin istediği, tescilli veya üretim izinli, verim potansiyeli ve sürme hızı yüksek, taneleri dolgun, hastalık ve zararlılara karşı ilaçlanmış olması gibi kriterlere dikkat etmeleri gerekmektedir.
Buğday tarımında gübre, üretim maliyetlerinde etkili bir girdidir.Bu nedenle üreticilerimiz, bilinçli ve dengeli bir gübreleme yapmak için ekecekleri tarlayı temsil edecek şekilde, usulüne uygun alacakları toprak örneklerini analiz yaptırarak kendilerine önerilen tavsiyeye göre gübreleme yapmalıdırlar. Böylece hem bilinçli gübreleme yapmış olacak hem de toprak analizi ve gübre desteğinden faydalanmış olacaklardır.” ANKA
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’nin en önemli bitkisel ürünü olan buğdayda ekim alanlarının, toplam tahıl ve diğer bitkisel ürünlerin ekilen alanın yaklaşık yarısını kapladığını belirterek, “Bundan dolayı buğday ekimi çiftçimizin en fazla dikkat etmesi gereken faaliyetlerin başında gelmektedir” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, farklı ekolojilere sahip olan Türkiye’de, buğday ekiminin bölgelere göre Eylül’ün ikinci yarısında başlayıp Kasım’ın sonuna kadar devam ettiğini bildirdi. Türkiye’de 23,81 milyon hektar toplam tarım alanı bulunduğunu, bunun 15,62 milyon hektarının tahıl ve diğer bitkisel ürünlerin ekilen alanını oluşturduğunu vurgulayan Bayraktar, bu alanın 7,77 milyon hektarının da buğday ekilen alanlardan meydana geldiğini, buğday alanlarının toplam tahıl ve diğer bitkisel ürünlerin ekilen alanın yüzde 49.7’ünü kapladığını belirtti.
Kuraklığın 2013-2014 üretim sezonunda buğday, arpa başta olmak üzere tahıl üretimini çok olumsuz etkilediğini bildiren Bayraktar, “kuraklık başta olmak üzere hemen hemen bütün doğal afetlerin yaşanması nedeniyle, Türkiye İstatistik Enstitüsü, 2013 yılında 22 milyon 50 bin ton olan buğday üretiminin, 2014’de yüzde 13.8 azalarak 19 milyon tona indiği tahmin ediyor” dedi.
Sulama altyapı yatırımları tamamlanmadığı için Türkiye’de teknik ve ekonomik olarak sulanabilecek 8,5 milyon hektar alanın 5,73 milyon hektarının sulanabildiğini, 2,77 milyon hektarın ise henüz sulanamadığını vurgulayan Bayraktar, “Sulama altyapı yatırımları hızla tamamlanmalıdır. Sulanabilir bütün alanların sulanmasıyla diğer ürünlerde olduğu gibi buğdayda da önemli üretim artışı olacak, ülkenin büyük bölümünde, kuraklığın ürüne olumsuz yansıması görülmeyecek” dedi.
Özellikle buğdayda kaliteli ve bol ürün alabilmek için üretimin başlangıç aşaması olan toprak işleme ve tarla hazırlığının en önemli işlem olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Birçok çiftçimizin tek gelir kaynağı olması ve yılda sadece bir defa ürün alınması nedeniyle buğdayda kaliteli ve bol ürün için toprak hazırlığı, ekim, bakım gibi kültürel işlemlerin tekniğine uygun yapılması gerekir. Üreticiler, ekimi uygun bir toprak işleme sonucu yapabilir. Toprak işlemeyle iyi bir tohum yatağı hazırlanmış, yabancı ot kontrolü sağlanmış, toprak yüzeyindeki bitki artıkları, anız ve ahır gübresi gömülmüş olacaktır.”
Ekim zamanının, toprakta çimlenmenin hızlı bir şekilde olacağı, alatav riskinin (çimlerin kuruması) azaldığı ve kışa girmeden önce iyi bir çıkışın sağlanacağı şartları sağlayan zamanda yapılması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:
“Ekim zamanının belirlenmesi çok önemli olup erken ekimlerde yüksek toprak sıcaklığından dolayı tohumun çimlenememesine veya çimlendikten sonra yetersiz nem nedeniyle ‘alatav’ da denilen çimlerin kurumasına neden olur. Geç ekimde, tohum kışa girmeden çimlenmez veya yetersiz çimlenenler ise kışa cılız girer, soğuklardan zarar görürler.Bu nedenle üreticilerimizin ekim zamanını iyi gözlemleyip ekim yapmaları gerekmektedir. Üreticilerimiz pratik olarak, tohum yatağındaki toprak sıcaklığı 8-10 derece olduğu zaman ekim yaparlarsa kök gelişmesi hızlı ve kök tacı da derin olur.”
Hububat yetiştiriciliğinde bol ve kaliteli ürün alabilmek için sertifikalı tohumluk kullanılmalı, toprak tahlil sonuçlarına göre gübreleme yapılması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Buğday tarımında yüksek ve kaliteli ürün alabilmek için üreticilerimizin sertifikalı tohumluk kullanımı çok önemlidir. Üreticilerimiz tohumluk belirlerken bölge şartlarına uyan, önceden ekileceği bölgede denenmiş, değirmencilerin istediği, tescilli veya üretim izinli, verim potansiyeli ve sürme hızı yüksek, taneleri dolgun, hastalık ve zararlılara karşı ilaçlanmış olması gibi kriterlere dikkat etmeleri gerekmektedir.
Buğday tarımında gübre, üretim maliyetlerinde etkili bir girdidir.Bu nedenle üreticilerimiz, bilinçli ve dengeli bir gübreleme yapmak için ekecekleri tarlayı temsil edecek şekilde, usulüne uygun alacakları toprak örneklerini analiz yaptırarak kendilerine önerilen tavsiyeye göre gübreleme yapmalıdırlar. Böylece hem bilinçli gübreleme yapmış olacak hem de toprak analizi ve gübre desteğinden faydalanmış olacaklardır.” ANKA