KESK’e bağlı sendikalar taşeron işçiliğin kaldırılması için eylem yaptı
KESK Dönem Sözcüsü Ali Ersönmez, kamuda da yıllardır emekçilerin, "Taşeron çalışmaya hayır diye mücadele yürüttüğünü hatırlatarak, birkaç günden beri, "Taşeron siteminin yasaklansması" için emekçilerden ciddi tepki ve eylemlilikler olduğunu söyledi. Ersönmez, “Bu açından bakıldığında doğru olanı "Madenlerdeki çalışma koşullarını düzenleyen yasa"nın acilen, torba yasadan bağımsız bir yasal düzenleme olarak hızla Meclis gündemine getirilmesi gerekir. Aksi halde hükümetin madenlerde yapacağı düzenleme de laftan ibaret kalacaktır. Çünkü taşeron çalışması söz konusu olduğunda yasalara geçmiş işçi haklarını kullanılması bile olanaksız olmaktadır” diye konuştu.
Tepki çekecek yasalar torbaya konuyor
KESK eyleminde ortalk açıklamayı yapan Ersönmez, “AKP Hükümeti bunu hep yapıyor. Ne zaman ki hükümet, halktan, işçilerden, emekçilerden tepki alacak emek düşmanı, özgürlükleri ayaklar altına alan düzenlemeler yapacak olsa, bu düzenlemeleri doğrudan Meclise getirmiyor. Bu düzenlemeleri ilgili ilgisiz başka birçok düzenlemeyle biraraya getirip, içine de kimsenin karşı çıkmayacağı birkaç "rüşvet düzenlemesi" koyup "torba yasa"olarak Meclise getiriyor! Bugün de bu oyunu aynen tekrarlıyor” diye konuştu.
Ersönmez, “Soma'da 301 maden işçisinin hayatını kaybetmesine yol açan büyük maden kazasının (katliamı demek daha doğru) arkasından ortaya çıkan tepkilerden sonra hükümetin, uzunca bir zamandan beri şikayet konusu olana madenlerdeki vahşi çalışma koşullarının düzeltilmesi talebini ele almak zorunda kaldığını ifade ettiği konuşmasında, “Ancak hükümet, bu büyük katliamdan sonra bile madenlerdeki çalışma koşullarının düzeltecek bir düzenleme getirmek yerine, bu düzenlemeleri, içinde taşeron sistemini meşrulaştırma ve sistemin yaygınlaştırılmasına dayanak olacak düzenlemeleri de eklediği bir "torba yasa"nın maddesi olarak gündeme aldı. Böylece Hükümet, madenlerdeki çalışma koşullarını düzenlemeyi, 'Taşeron Yasası"na karşı çıkacakları, madenlerdeki çalışma koşullarının düzeltilmesine karşı çıkar duruma itmeyi esas alan bir oyunu dönüştürdü. Bir tezgah olarak hazırladığı "iş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" başlıklı, 61 maddelik "torba yasa tasarısı"nı 30 Mayıs 2014 tarihinde Meclise sundu” dedi.
.
“Hükümet, bu düzenlemeleri taşeron sitemini yeniden düzenleyen ama onu düzenler görünürken gerçekte, taşeron sitemini "ebedileştirip", patronların devlet kurumlarındaki yöneticilerin başını ağrıtan mevcut durumu, onların lehine düzenlemek istiyor” denilen açıklamada, “Dolayısıyla Hükümet 301 işçinin ölümünü gündeme getirdiği madenlerdeki vahşi koşulları biraz düzeltmek için "taşeronu yaygın/aştırıp meşrulaştırmayı"' diyet olarak istiyor. Oysa işçiler, sendikalar, konunun uzmanları ve bilim insanları ise tam tersine taşeron sisteminin yasal bir statüye dönüştürülmesini değil tümden kaldırılmasını istiyorlar. Bütün sektörlerden işçilerin,emekçilerin talepleri bu doğrultuda; bunu için yıllardır mitingler, gösteriler, grevler,... yapıyorlar.Nitekim bugüne kadar taşeron çalışmayla ilgili pek çok işçi ve sendika Danıştaydan taşeron firmalar ve taşerona işveren firmalar aleyhine pek çok karar çıkarmışlardır ama bunların hemen hiçbiri uygulanamamıştır. Bugün de hangi yeni düzenleme yapılırsa yapılsın, taşeron çalışması yasaklanmadığı" sürece maden işçilerinin çalışma koşullarında ciddi ve kalıcı bir değişiklik beklenemez. Bu 'Torba yasa oyununu bozmak" ancak mücadele ile olabilir. Aksi halde Hükümet ve patronlar, bugüne kadar olduğu gibi, bir elleriyle veriyor göründüklerini, öteki elleriyle fazlasıyla almaya devam eder” denildi. Cihan Ölmez
KESK Dönem Sözcüsü Ali Ersönmez, kamuda da yıllardır emekçilerin, "Taşeron çalışmaya hayır diye mücadele yürüttüğünü hatırlatarak, birkaç günden beri, "Taşeron siteminin yasaklansması" için emekçilerden ciddi tepki ve eylemlilikler olduğunu söyledi. Ersönmez, “Bu açından bakıldığında doğru olanı "Madenlerdeki çalışma koşullarını düzenleyen yasa"nın acilen, torba yasadan bağımsız bir yasal düzenleme olarak hızla Meclis gündemine getirilmesi gerekir. Aksi halde hükümetin madenlerde yapacağı düzenleme de laftan ibaret kalacaktır. Çünkü taşeron çalışması söz konusu olduğunda yasalara geçmiş işçi haklarını kullanılması bile olanaksız olmaktadır” diye konuştu.
Tepki çekecek yasalar torbaya konuyor
KESK eyleminde ortalk açıklamayı yapan Ersönmez, “AKP Hükümeti bunu hep yapıyor. Ne zaman ki hükümet, halktan, işçilerden, emekçilerden tepki alacak emek düşmanı, özgürlükleri ayaklar altına alan düzenlemeler yapacak olsa, bu düzenlemeleri doğrudan Meclise getirmiyor. Bu düzenlemeleri ilgili ilgisiz başka birçok düzenlemeyle biraraya getirip, içine de kimsenin karşı çıkmayacağı birkaç "rüşvet düzenlemesi" koyup "torba yasa"olarak Meclise getiriyor! Bugün de bu oyunu aynen tekrarlıyor” diye konuştu.
Ersönmez, “Soma'da 301 maden işçisinin hayatını kaybetmesine yol açan büyük maden kazasının (katliamı demek daha doğru) arkasından ortaya çıkan tepkilerden sonra hükümetin, uzunca bir zamandan beri şikayet konusu olana madenlerdeki vahşi çalışma koşullarının düzeltilmesi talebini ele almak zorunda kaldığını ifade ettiği konuşmasında, “Ancak hükümet, bu büyük katliamdan sonra bile madenlerdeki çalışma koşullarının düzeltecek bir düzenleme getirmek yerine, bu düzenlemeleri, içinde taşeron sistemini meşrulaştırma ve sistemin yaygınlaştırılmasına dayanak olacak düzenlemeleri de eklediği bir "torba yasa"nın maddesi olarak gündeme aldı. Böylece Hükümet, madenlerdeki çalışma koşullarını düzenlemeyi, 'Taşeron Yasası"na karşı çıkacakları, madenlerdeki çalışma koşullarının düzeltilmesine karşı çıkar duruma itmeyi esas alan bir oyunu dönüştürdü. Bir tezgah olarak hazırladığı "iş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" başlıklı, 61 maddelik "torba yasa tasarısı"nı 30 Mayıs 2014 tarihinde Meclise sundu” dedi.
.
“Hükümet, bu düzenlemeleri taşeron sitemini yeniden düzenleyen ama onu düzenler görünürken gerçekte, taşeron sitemini "ebedileştirip", patronların devlet kurumlarındaki yöneticilerin başını ağrıtan mevcut durumu, onların lehine düzenlemek istiyor” denilen açıklamada, “Dolayısıyla Hükümet 301 işçinin ölümünü gündeme getirdiği madenlerdeki vahşi koşulları biraz düzeltmek için "taşeronu yaygın/aştırıp meşrulaştırmayı"' diyet olarak istiyor. Oysa işçiler, sendikalar, konunun uzmanları ve bilim insanları ise tam tersine taşeron sisteminin yasal bir statüye dönüştürülmesini değil tümden kaldırılmasını istiyorlar. Bütün sektörlerden işçilerin,emekçilerin talepleri bu doğrultuda; bunu için yıllardır mitingler, gösteriler, grevler,... yapıyorlar.Nitekim bugüne kadar taşeron çalışmayla ilgili pek çok işçi ve sendika Danıştaydan taşeron firmalar ve taşerona işveren firmalar aleyhine pek çok karar çıkarmışlardır ama bunların hemen hiçbiri uygulanamamıştır. Bugün de hangi yeni düzenleme yapılırsa yapılsın, taşeron çalışması yasaklanmadığı" sürece maden işçilerinin çalışma koşullarında ciddi ve kalıcı bir değişiklik beklenemez. Bu 'Torba yasa oyununu bozmak" ancak mücadele ile olabilir. Aksi halde Hükümet ve patronlar, bugüne kadar olduğu gibi, bir elleriyle veriyor göründüklerini, öteki elleriyle fazlasıyla almaya devam eder” denildi. Cihan Ölmez