Türkiye Kamu Sen Gaziantep İl Temsilciliği ve bağlı sendikalar “Andımızın” yeniden okullarda okutulması için Yeşilsu’da basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını yapan Türkiye Kamu Sen Gaziantep İl Temsilcisi Kemal Kazak, “Danıştay kararı, öğrenci andını hem ayrıştırıcı değil, bilakis; Türk milli kimliğinin oluşturulması açısından birleştirici bir unsur olarak tanımlamış, hem de Milli Eğitim sistemimizin temel amaçlarını arasında görmüştür. Kaldı ki bu karar, Danıştay’ın Öğrenci Andı konusunda verdiği ilk ve tek karar değildir. 2002 yılından beri Andımızın kaldırılması için açılan pek çok davada Danıştay, öğrenci Andı’nın kaldırılmaması yönünde görüş bildirmiştir. Millî Eğitim Bakanlığı’nın öğrenci Andı ile alakalı 2009 yılında yaptığı savunma, bizlerin hislerine tercüman olmuştur. Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2009’daki görüşlerine uygun davranmasını ve öğrenci Andı’nın yeniden okutulması için gerekli düzenlemeyi yapmasını beklemekte ve istemekteyiz” şeklinde konuştu.
Cumhuriyet ve milli devlet yapısı
büyük saldırılarla karşı karşıya
Cumhuriyetin ve milli devlet yapısının büyük saldırılarla karşı karşıya olduğunu kaydeden Kazak, “Ağır bedeller ödeyerek kurduğumuz devletimizin, bu coğrafyadaki varlığı ve millet olma özelliği, etrafında kenetlendiğimiz değerlerin korunmasıyla mümkündür. Nitekim birkaç yıl önce, adına “Çözüm Süreci” denilen, gerçekte ise çözülme süreci olan birtakım uygulamalarla milli kimliğimiz yok edilmek istenmiş ve bu topraklardan Türk adı silinmeye çalışılmıştır. O dönemde milli değerlerimizin içinin boşaltılmasının, milli kimliğimizin yok edilmesinin ve bizleri tek millet olarak bir arada tutan değerlerin yağmalanmasının karşısında durmuş, sürecin ülkemizi bir felakete sürüklemekte olduğu gerçeğini haykırmıştık. Bu rezaletler zincirinin bir halkası da 1933 yılından beri okullarımızda okutulmakta olan Andımızın kaldırılması olmuştur” ifadelerini kullandı.
Danıştay’ın kararı sonrasında
bir anda ülkemizde kıyamet koptu
“Hatırlanacağı üzere o tarihlerde açtığımız davalarla “Çözüm Sürecinin” bir parçası olan Andımızın kaldırılmasını, Danıştay nezdinde yargıya taşımıştık” diyen Kazak, “Nitekim Danıştay 8. Dairesi de 24 Nisan kararıyla öğrenci andını kaldıran işlemi hukuka aykırı bulmuş ve andımızın okullarda yeniden okutulmasının önünü açmıştır. Danıştay’ın bu kararı sonrasında bir anda ülkemizde kıyamet koptu. Ne kadar açılımcı ne kadar çözülümcü varsa meydanlara fırlayıp, andımız üzerinden yeniden Türk milli kimliğine karşı saldırıya geçti. Bu kesim, devletin kurucu değerleriyle hesaplaşma arzusunu, öğrenci andının ırkçı söylemler içerdiği safsatası ile bir kez daha su yüzüne çıkardı” diye konuştu.
Memur sorunlarına karşı
kafalarını kuma gömerler
Memur-Sen’e de yüklenen Türkiye Kamu Sen Gaziantep İl Temsilcisi Kemal Kazak, konuşmasına şöyle devam etti: “Bunlar iki yılda bir ortaya çıkar, memuru toplu sözleşmede pazarlar, sonra iki yıl boyunca ortalarda görünmezler. Yüzde 4+3,5 zamma imza atıp yüzde 24,5 enflasyona karşı gıkını çıkarmazlar. Memurlar ek gösterge beklerken tek kelime edecek takati göstermezler. Dolar 7 TL’ye ulaştığında, alım gücünün korunmasına karşı bir tedbir önermezler. Mülakat denen kıyım sistemiyle hak yenirken sus pus olurlar. Aileleri parçalanmış sözleşmeli personeller için tek kelime etmezler. Memurun, sözleşmelinin, emeklinin mağduriyetlerini sorun etmezler. Ek zam istemeye hiç cesaret edemezler. Kısacası memur sorunlarına karşı kafalarını kuma gömer ama iş, Türk düşmanlığı oldu mu, girdikleri delikten bir anda fırlar, 81 ilde basın açıklaması yaparlar. Konu memur olduğunda rahat koltuklarından kalkamayanlar, iş milli değerlerimize savaş açmaya geldiğinde, ihanet bayrağını kapıp en önde meydanlara koşuyorlar.” Hüseyin Karataş
Cumhuriyet ve milli devlet yapısı
büyük saldırılarla karşı karşıya
Cumhuriyetin ve milli devlet yapısının büyük saldırılarla karşı karşıya olduğunu kaydeden Kazak, “Ağır bedeller ödeyerek kurduğumuz devletimizin, bu coğrafyadaki varlığı ve millet olma özelliği, etrafında kenetlendiğimiz değerlerin korunmasıyla mümkündür. Nitekim birkaç yıl önce, adına “Çözüm Süreci” denilen, gerçekte ise çözülme süreci olan birtakım uygulamalarla milli kimliğimiz yok edilmek istenmiş ve bu topraklardan Türk adı silinmeye çalışılmıştır. O dönemde milli değerlerimizin içinin boşaltılmasının, milli kimliğimizin yok edilmesinin ve bizleri tek millet olarak bir arada tutan değerlerin yağmalanmasının karşısında durmuş, sürecin ülkemizi bir felakete sürüklemekte olduğu gerçeğini haykırmıştık. Bu rezaletler zincirinin bir halkası da 1933 yılından beri okullarımızda okutulmakta olan Andımızın kaldırılması olmuştur” ifadelerini kullandı.
Danıştay’ın kararı sonrasında
bir anda ülkemizde kıyamet koptu
“Hatırlanacağı üzere o tarihlerde açtığımız davalarla “Çözüm Sürecinin” bir parçası olan Andımızın kaldırılmasını, Danıştay nezdinde yargıya taşımıştık” diyen Kazak, “Nitekim Danıştay 8. Dairesi de 24 Nisan kararıyla öğrenci andını kaldıran işlemi hukuka aykırı bulmuş ve andımızın okullarda yeniden okutulmasının önünü açmıştır. Danıştay’ın bu kararı sonrasında bir anda ülkemizde kıyamet koptu. Ne kadar açılımcı ne kadar çözülümcü varsa meydanlara fırlayıp, andımız üzerinden yeniden Türk milli kimliğine karşı saldırıya geçti. Bu kesim, devletin kurucu değerleriyle hesaplaşma arzusunu, öğrenci andının ırkçı söylemler içerdiği safsatası ile bir kez daha su yüzüne çıkardı” diye konuştu.
Memur sorunlarına karşı
kafalarını kuma gömerler
Memur-Sen’e de yüklenen Türkiye Kamu Sen Gaziantep İl Temsilcisi Kemal Kazak, konuşmasına şöyle devam etti: “Bunlar iki yılda bir ortaya çıkar, memuru toplu sözleşmede pazarlar, sonra iki yıl boyunca ortalarda görünmezler. Yüzde 4+3,5 zamma imza atıp yüzde 24,5 enflasyona karşı gıkını çıkarmazlar. Memurlar ek gösterge beklerken tek kelime edecek takati göstermezler. Dolar 7 TL’ye ulaştığında, alım gücünün korunmasına karşı bir tedbir önermezler. Mülakat denen kıyım sistemiyle hak yenirken sus pus olurlar. Aileleri parçalanmış sözleşmeli personeller için tek kelime etmezler. Memurun, sözleşmelinin, emeklinin mağduriyetlerini sorun etmezler. Ek zam istemeye hiç cesaret edemezler. Kısacası memur sorunlarına karşı kafalarını kuma gömer ama iş, Türk düşmanlığı oldu mu, girdikleri delikten bir anda fırlar, 81 ilde basın açıklaması yaparlar. Konu memur olduğunda rahat koltuklarından kalkamayanlar, iş milli değerlerimize savaş açmaya geldiğinde, ihanet bayrağını kapıp en önde meydanlara koşuyorlar.” Hüseyin Karataş