ANASAYFA arrow right Güncel

Obezite ve diyabet asrın vebasına dönüştü

Obezite ve diyabet asrın vebasına dönüştü
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.14
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.14
Gaziantep Medical Park Hastanesi’nde görev yapan İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Mehmet Selim Aslan, asrın vebası haline dönüşen ‘‘Obezite ve Diyabet’’ hakkında bilgiler verdi.
Gaziantep Medical Park Hastanesi’nde görev yapan İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Mehmet Selim Aslan, asrın vebası haline dönüşen ‘‘Obezite ve Diyabet’’ hakkında bilgiler verdi.
Modern hayatın insanımıza kazandırdığı yaşam kolaylığı, hareket azlığına, artan gıdalara ulaşım kolaylığı ve fast food kültürü de kilo alımına neden olup bu iki durum (hareket azlığı+ kilo alımı) asrın vebasına dönüşen Obezite ve Şeker Hastalığına kapı aralamıştır.
Yüzyıl öncesinin siyah beyaz fotoğrafları ile kıyaslandığında o dönem aile fotoğraflarında 10 kişiden biri belki kiloluydu. Ancak günümüzde bu oran neredeyse yarı yarıya ( yani 10 kişiden 5’i kilolu) artmış müşahede edilecektir. Daha kötüsü bir 50 – 100 yıl sonrasını düşünmek dahi istemiyor insan.
Bu iki püsküllü bela (Obezite-Diyabet), adeta emme basma tulumba gibi birbirini beslemektedir.Yani her 10 obeziteden 9’u diyabetik ise tersi de geçerli durumda.Bu yüzden bu iki konunun birlikte ele alınıp, ciddi şekilde erken tanı, tedavi ve yaşam değişikliği ile kontrol altına alınması büyük önem arz etmektedir.Bu da multidisipliner bir yaklaşımla beraber düzenli tıbbi takip ile mümkün olmaktadır.
Yaşadığımız güneydoğu bölgesi ve özellikle Gaziantep, şeker hastalığının en sık görüldüğü il konumundadır. ‘‘can boğazdan gelir’’ deyişine paralel maalesef boğazdan da gider sözünü doğrulayan bu istatistiklere paralel ayrıca Diyabet-Obezite gibi mide bağırsak hastalıklarında Türkiye’de zirveyi kimseye kaptırmıyoruz.
Özellikle azalan hareket, artan kalori alımı ile beraber gelişen bu hastalıkların zamanında fark edilmeyip erken tedbir ve tedavi başlanmaması özellikle diyabetin komplikasyonları açısından hem hastalara hem de ülkemiz ekonomisine muazzam külfetler getirmekte ve bu gidişle şeker hastalığından gelişen komplikasyonlara bağlı ölümler ilk sırayı alacak gibi. Bu manada erken teşhis tedavi amaçlı özellikle ailesinde genetik yatkınlığı olan insanların 3 ila 6 ayda bir kan şekeri ölçümü yaptırmaları, şeker hastası olanların 3 ayda bir kan şekeri ölçümü, böbrek, karaciğer, göz ve kalp yönünden izlenip dosyalanması önem arz etmektedir. Bu şekilde ‘‘ çağın vebası’’ olarak nitekim bu iki belaya daha ciddi ve önleyici mücadele imkanı doğar ve umarım Obezite ve Diyabetin önünü almayı başarırız.
Herkese sağlıklı, bol hareketli, şeker hastalıksız ve normal kiloda bir yaşam dileklerimle.
Uz. Dr. Mehmet Selim Aslan
İç Hastalıkları Uzmanı
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *