Eğitim Sen Gaziantep Şubesi ‘nin 5 Ekim “Dünya Öğretmenler Günü” dolayısıyla düzenlediği toplantıda konuşan Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ali Ersönmez, “Öğretmenler yoksulluk sınırının çok altında, açlık sınırına yakın çalışmakta, Türkiye’de eğitim emekçileri, kuralsız çalışma koşulları kural hale gelmekte, angarya çalışma dayatılmakta, artan hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, ek vergi dilimleri, döviz artışları, ekonomik kriz biz öğretmenleri mesleğini icra etmeyi zorlaştırmakta, öğretmenlik mesleği ve mesleki idealleri, her gün daha çok itibarsızlaştırılıyor. Tüm bu sorunlar ülkemizdeki öğretmenlerin, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü diğer ülkelerdeki meslektaşlarına kıyasla daha mutsuz ve karamsar karşılamasına neden olmaktadır” dedi
Demokratik ortamlarda
öğretmenler verimi artırabilir
Özgür eğitimin yine özgür eğitimle gerçekleşeceğini bildiren Ersönmez, “Eğitim hakkı, nitelikle eğitim için buna uygun öğretmenle hayat bulur. Mutlu, huzurlu, güven içinde, demokratik ortamlarda ancak öğretmenler verimi artırabilir. Bir ülkenin geleceği, ülkenin eğitimi ile ölçülür. Bunun için öğretmene yapılan yatırım geleceğe yatırımdır. Unutmayalım ki, nitelikli, bilimsel, özgür, eşitlikçi, demokratik, çağa uygun eğitim öğretmenle başlar. Türkiye tarihinde hiçbir zaman olmadığı kadar öğretmenler kendilerini değersiz ve güvensiz hissediyor. Türkiye’de eğitim emekçileri, OECD ülkeleri arasında ekonomik, sosyal ve özlük haklar açısından son sıralardadır. Özellikle son dönemlerde öğretmenlere ve öğretmenlik mesleğine yönelik hak gaspları bu günü daha da önemli kılmaktadır. Öğretmenlerin yaşadığı sorunlar; iş güvencesi, ihraçlar, çalışma koşulları, mesleki itibar, öğretmen yetiştirilmesi, atanması, farklı statülerde çalıştırılma, ekonomik sorunlar vb. acil çözüm beklemekte ve kamuoyunun desteğine ihtiyacını beklemekte” diye açıklamalarda bulundu.
500 bin öğretmen
atanmayı bekliyor
500 bin öğretmenin atama beklediğini hatırlatan Başkan Ersönmez, “2023 yılında atanmayan öğretmen 1 milyonu bulması beklenirken, mülakat, sözleşmeli öğretmen uygulaması, güvenlik soruşturması liyakatı, hakkaniyeti ortadan kaldırıyor. Tüm öğretmen adaylarının kadrolu, güvenceli ataması yapılmalıdır. Daha az maaşla çalıştırılan ücretli öğretmenler de özellikle öğrenci velileri tarafından çok dikkate alınmıyorlar. Bu göreve getirilen insanların öğretmen olmamasının da bu algıda büyük bir etkisi var. Yüksekokul mezunu insanların dahi bu görevi yapabiliyor olmaları tepki çekiyor. OHAL döneminde çıkarılan KHK’ler ile 34 bin öğretmenin, kendilerini savunma hakkı bile tanımadan ihraç edilmesi; yüz binlerce eğitim emekçisinin güvencesizlik tehdidi ile karşı karşıya bırakmıştır” ifadelerini kullandı. Hüseyin Karataş
Demokratik ortamlarda
öğretmenler verimi artırabilir
Özgür eğitimin yine özgür eğitimle gerçekleşeceğini bildiren Ersönmez, “Eğitim hakkı, nitelikle eğitim için buna uygun öğretmenle hayat bulur. Mutlu, huzurlu, güven içinde, demokratik ortamlarda ancak öğretmenler verimi artırabilir. Bir ülkenin geleceği, ülkenin eğitimi ile ölçülür. Bunun için öğretmene yapılan yatırım geleceğe yatırımdır. Unutmayalım ki, nitelikli, bilimsel, özgür, eşitlikçi, demokratik, çağa uygun eğitim öğretmenle başlar. Türkiye tarihinde hiçbir zaman olmadığı kadar öğretmenler kendilerini değersiz ve güvensiz hissediyor. Türkiye’de eğitim emekçileri, OECD ülkeleri arasında ekonomik, sosyal ve özlük haklar açısından son sıralardadır. Özellikle son dönemlerde öğretmenlere ve öğretmenlik mesleğine yönelik hak gaspları bu günü daha da önemli kılmaktadır. Öğretmenlerin yaşadığı sorunlar; iş güvencesi, ihraçlar, çalışma koşulları, mesleki itibar, öğretmen yetiştirilmesi, atanması, farklı statülerde çalıştırılma, ekonomik sorunlar vb. acil çözüm beklemekte ve kamuoyunun desteğine ihtiyacını beklemekte” diye açıklamalarda bulundu.
500 bin öğretmen
atanmayı bekliyor
500 bin öğretmenin atama beklediğini hatırlatan Başkan Ersönmez, “2023 yılında atanmayan öğretmen 1 milyonu bulması beklenirken, mülakat, sözleşmeli öğretmen uygulaması, güvenlik soruşturması liyakatı, hakkaniyeti ortadan kaldırıyor. Tüm öğretmen adaylarının kadrolu, güvenceli ataması yapılmalıdır. Daha az maaşla çalıştırılan ücretli öğretmenler de özellikle öğrenci velileri tarafından çok dikkate alınmıyorlar. Bu göreve getirilen insanların öğretmen olmamasının da bu algıda büyük bir etkisi var. Yüksekokul mezunu insanların dahi bu görevi yapabiliyor olmaları tepki çekiyor. OHAL döneminde çıkarılan KHK’ler ile 34 bin öğretmenin, kendilerini savunma hakkı bile tanımadan ihraç edilmesi; yüz binlerce eğitim emekçisinin güvencesizlik tehdidi ile karşı karşıya bırakmıştır” ifadelerini kullandı. Hüseyin Karataş