Başbakan Erdoğan’ın AKP’li 824 belediye başkanına
çok özel ve anlamlı tavsiyelerde bulundu
Başbakan Erdoğan, AK Partili 824 belediye başkanı ile iki gün sürecek istişare ve değerlendirme toplantısının açılışında çok önemli mesajlar verdi, kentlerin gökdelenlerle boğulmasının önlenmesini, yatay mimariye ağırlık verilmesini istedi. Paralel Yapı ile ayara çok ciddi mesafe konması talimatını verdi.
Bizim mimari estetiğimiz
yatay mimari üzerinedir
Son yıllarda büyük kentlere birbiri ardına gökdelen dikme hevesinde olanları uyaran Başbakan Erdoğan, “Fevkalade haller dışında hiçbir zaman dikey mimariden yana olmamamız gerekir. Mimari estetiğimiz yatay mimari üzerinedir. Biz kalkıp da 50 kat, 100 kat binalar yapmak suretiyle kimseye hava atmanın gayreti içerisine girmeyelim. Birilerine rant sağlamak için 100 kat bina yap, oradan alsın götürsün. Biz buralarda hassas olacağız” dedi..
Hepsini geri alacaksınız
“Bütün belediye başkanlarıma sesleniyorum” diyen Başbakan Erdoğan, “Paralel yapıya şimdiye kadar ne verildiyse hepsini geri alın. Paralel yapı ile ilgili olanlarla ve partimizden istifa edenler sizing semtinize bile uğramamalı” uyarısında bulundu.
AK Partili 824 belediye başkanı ile istişare ve değerlendirme toplantısında demokrasinin yerelden başladığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, “Köyde demokrasi yaşanmıyorsa beldede de olmaz” dedi, adeta yerel yönetim dersi veren Başbakan Erdoğan, belediye başkanlarını uyardı:
Bizim mimari estetiğimiz
yatay mimari üzerinedir
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokrasinin yerelden başladığını vurgulayarak, “Köyde demokrasi yaşanmıyorsa beldede de olmaz, beldede demokrasi yoksa ilçece de demokrasi olmaz, ilçe de yoksa ilde de olmaz” dedi. Başbakan Erdoğan, AK Partili 824 belediye başkanı ile istişare ve değerlendirme toplantısında bir araya geldi. Erdoğan’ın önemli açıklamalarda bulunduğu toplantı 2 gün sürecek. Toplantıda 2019 yılı sonuna kadar belediyecilik hizmetlerinin planlaması yapılacak.
Belediye başkanlarına
“yerel yönetim” dersi verdi
Toplantının açılışında uzun bir konuşma yapan ve kendisi de belediyecilikten gelen Başbakan Erdoğan, belediye başkanlarına “yerel yönetim” dersi verdi. Erdoğan konuşmasına 30 Mart’ta yerel seçimlerinde elde edilen başarıdan dolayı belediye başkanlarını kutlayarak başladı. Başbakan Erdoğan 30 Mart yerel seçimleri öncesi, Belediye Başkan adaylarını son derece hassas değerlendirme sürecinin ardından belirlediklerini belirterek, isabet oranının yüksek olduğuna inandığını söyledi.
Hizmet verdiğimiz her yerde
en başta gönüllere gireceksiniz
Bundan sonraki sürecin daha önemli olduğunu vurgu yapan Başbakan Erdoğan, “Her bir adayımızın AK Parti politikalarını benimsemiş, AK Partinin omuzladığı dava şuurunu ruhunu işlemiş olmasını gözetmesine gayret ettik. Sizler sadece belediye başkanları değilsiniz. Sizler sadece şehirleri, ilçeleri, beldeleri idare eden çöp toplayan, alt yapı inşa eden, şehrin fiziki sorunları ile ilgilenen yöneticileri değilsiniz. Sizler AK Partinin belediye başkanları olarak AK Parti’nin taşıdığı tarihi misyonu, AK Parti’nin taşıdığı emaneti, Türkiye’nin kılcallarına ulaştırma dava insanlarısınız. Sizler 5 yıl boyunca diğer siyasi partilerle mukayese edilemeyecek bir farkı belediye başkanlığınız süreci içerisinde ortaya koyacaksınız. Hizmet verdiğimiz her yerde, en başta gönüllere gireceksiniz. Çok muhteşem şehirler inşa edebiliriz, sokakları temizleyebiliriz, alt yapıyı mükemmel kurabiliriz, iyi köprüler alt geçitler, parklar bahçeler yapabiliriz, ama şunu unutmayın Yunus Emre’nin dediği gibi ‘bir gönül girmektir’ asıl mesele” dedi.
Belediye Başkanı şehrin eminidir
Hizmetin AK Parti Belediyeleri için bir görev olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bütün bunları iyi yaparken hep gönül inşa etmeye alışacağız. Bu arada gönüller kırarsak, yapılanın hiçbir anlamı hiç bir değeri yoktur. Sizler sokaktan geçerken arkanızdan bakın Belediye Başkanı geçiyor demesinler, bakın adam gibi adam geçiyor desinler. Belediye Başkanı şehrin eminidir. Her bir belediye başkanı şehrin emniyetinin teminatı olduğu kadar kendisinden de emin olunan kişidir. Böyle bir kişi olmak zorundayız. Sizler milletimin emanetine sahip çıkma yanında, mensup olduğunuz dava itibariyle bir medeniyet tasarrufunda inşa edecek, diriltecek ve medeniyetimizi ayakları üzerinde doğrultacak, geleceğe taşıyacak modern zamanın akıncı beylerisiniz.1 4 milyonu aşan nüfusu ile İstanbul’da da, 9 bin nüfuslu Çankırı’nın Çerkeş ilçesinden de, 2 bin 100 nüfuslu Yozgat’ın Eymir beldesinde de, aynı dava şuuru ile hareket etme, sorumluluğu, taşımak zorundasınız.
Temel nasıl atılırsa inşaat öyle yükselir
“Bakın her zaman ifade ediyoruz demokrasi yerelde başlar, köyde demokrasi yaşamıyorsa beldede de olmaz, belde de demokrasi yoksa ilçece de demokrasi olmaz, ilçe de yoksa ilde de olmaz. Bizim köylerden, beldelerden başlayarak büyükşehirlere kadar yukardan aşağıya değil, aşağıdan yukarıya hem demokrasiyi Aşağıdan hem de medeniyet tasarrufumuzu ortaya çıkarmamız gerekiyor. Temel nasıl atılırsa inşaat öyle yükselir. Hani bugünlerde bir moda var ya, ‘Çatı Cumhurbaşkanı’ arıyorlarmış falan, temeli olmayanın çatısı olur mu? Bunların yaptığı bu. Temel yok. Çatı, temel olmadan çatıya gidilmez. Temelden çatıya çıkılır bunların anlayışı hep bu olduğu için tutmuyor. Bizim şiir anlayışımızda yüzyıllar boyunca temeller doğru atılmıştı. Ecdadımız bunu böyle yaptı. Ama o temelleri yıktılar, yeni temeller attılar. Bugün bu çarpık temeller üzerinde yükselmiş bu çarpık şehirleri düzeltmenin mücadelesini veriyoruz.
Başka ülkelerin şehirlerine hayranlık
duymak bana çok ağır geliyor
“Bu mücadele uzun soluklu bir mücadeledir. Bir dönemde iki dönemde çarpık kentleşmeyi tamir etmek ortadan aldırmak mümkün değildir. Birçoğunuz yurt dışına gittiniz gelişmiş ülkelerdeki şehirleri gördünüz. Yurt dışına gitmemiş olanlarda, TV’lerde, kitaplarda gelişmiş ülkelerin resimlerine baktınız. Herkesin kendisine şu soruyu sorması gerekir. Ben neden böyle şehirlerde yaşamıyor. Bu şu soruyu her gün kedimize sormamız. Benim şehrim neden böyle değil? Ben neden böyle şehirde yaşamıyorum? Benim hemşerilerim neden böyle şehirlerde yaşamıyor? Bu soruyu her gün kendimize sormamız, cevabı içinde her gün çok çalışmamız gerekiyor. Başka ülkelerin şehirlerine hayranlık duymak bana çok ağır geliyor.
Birilerine rant sağlamanın
gayreti içinde olmayacağız
Sadece asfalt dökerek şehir inşa edemezsiniz. Yolar açarak şehir inşa edersiniz. İnsan şehri inşa eder, şehri inşa ederken aslında kendisini inşa eder, sonrada şehir insanı inşa eder. Kentsel dönüşüm değişim diyoruz. Birçok belediye başkanı arkadaşımız, benim İlim, ilçem, beldem küçük gerekçesi ile 18 madde uygulaması yapmam mümkün değil bahanelerinin arkasına sığınarak, bu tür kentsel dönüşümü yapmanın kendisi için zor ve bunlardan kaçmanın yolunu arıyor. Hiçbir yere sığınmanın anlamı yok. Başbakan olarak, partimin genel başkanı olarak ve belediyecilikte damdan düşen biri olarak, çok açık ve net bunu söylüyorum. Bunlara sığınmayın. Birilerine rant sağlamanın gayreti içinde olmayacağız. Temel ilke olarak şunu söylüyorum, Fevkalade durum dışında hiçbir zaman dikey mimariden yana olmamamız gerekir. Bizim mimari estetiğimiz yatay mimari üzerine. Biz huzurumuzu nerede bulacağız buna bakalım.”
Yolları yaparken, bisiklet
yoluna varıncaya kadar bu
yolları geniş tutmamız gerekir
“Küçük meseleler, son derece önemlidir. Halkın en çok kullandığı mekânlarda, göze, gönle, kalbe hitap eden düzenlemeler, büyük alt yapı yatırımlarından daha mühimdir. Siz büyük projeler yürütün. Vatandaş kaldırıma takılıp düşerse bunun vebalinden kurtulamayız. Bunun hesabını iyi yapmamız gerekir. Halen belediyeler yaya kaldırımında engelli vatandaşımızın sorununu çözmemiştir çözememiştir. Hafife almıştır. O zaman Ak Partili Belediyelerin ilk işi süratle bir yay kaldırımlarında, bütün yürüyüş yollarında engelli vatandaşların oralarda gidişini kolaylaştıracak, o düzenlemeleri, projeleri ona göre yaparak gerçekleştirmeniz lazım. İkincisi, yürürken bizim engelli vatandaşımızın rahatlıkla yürüyebilmelerini sağlayacak işaretler koyması gerekir. Bizim bunları yapmamız şart. Yolları yaparken, bisiklet yoluna varıncaya kadar bu yolları geniş tutmamız gerekir.”ANKA
çok özel ve anlamlı tavsiyelerde bulundu
Başbakan Erdoğan, AK Partili 824 belediye başkanı ile iki gün sürecek istişare ve değerlendirme toplantısının açılışında çok önemli mesajlar verdi, kentlerin gökdelenlerle boğulmasının önlenmesini, yatay mimariye ağırlık verilmesini istedi. Paralel Yapı ile ayara çok ciddi mesafe konması talimatını verdi.
Bizim mimari estetiğimiz
yatay mimari üzerinedir
Son yıllarda büyük kentlere birbiri ardına gökdelen dikme hevesinde olanları uyaran Başbakan Erdoğan, “Fevkalade haller dışında hiçbir zaman dikey mimariden yana olmamamız gerekir. Mimari estetiğimiz yatay mimari üzerinedir. Biz kalkıp da 50 kat, 100 kat binalar yapmak suretiyle kimseye hava atmanın gayreti içerisine girmeyelim. Birilerine rant sağlamak için 100 kat bina yap, oradan alsın götürsün. Biz buralarda hassas olacağız” dedi..
Hepsini geri alacaksınız
“Bütün belediye başkanlarıma sesleniyorum” diyen Başbakan Erdoğan, “Paralel yapıya şimdiye kadar ne verildiyse hepsini geri alın. Paralel yapı ile ilgili olanlarla ve partimizden istifa edenler sizing semtinize bile uğramamalı” uyarısında bulundu.
AK Partili 824 belediye başkanı ile istişare ve değerlendirme toplantısında demokrasinin yerelden başladığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, “Köyde demokrasi yaşanmıyorsa beldede de olmaz” dedi, adeta yerel yönetim dersi veren Başbakan Erdoğan, belediye başkanlarını uyardı:
Bizim mimari estetiğimiz
yatay mimari üzerinedir
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokrasinin yerelden başladığını vurgulayarak, “Köyde demokrasi yaşanmıyorsa beldede de olmaz, beldede demokrasi yoksa ilçece de demokrasi olmaz, ilçe de yoksa ilde de olmaz” dedi. Başbakan Erdoğan, AK Partili 824 belediye başkanı ile istişare ve değerlendirme toplantısında bir araya geldi. Erdoğan’ın önemli açıklamalarda bulunduğu toplantı 2 gün sürecek. Toplantıda 2019 yılı sonuna kadar belediyecilik hizmetlerinin planlaması yapılacak.
Belediye başkanlarına
“yerel yönetim” dersi verdi
Toplantının açılışında uzun bir konuşma yapan ve kendisi de belediyecilikten gelen Başbakan Erdoğan, belediye başkanlarına “yerel yönetim” dersi verdi. Erdoğan konuşmasına 30 Mart’ta yerel seçimlerinde elde edilen başarıdan dolayı belediye başkanlarını kutlayarak başladı. Başbakan Erdoğan 30 Mart yerel seçimleri öncesi, Belediye Başkan adaylarını son derece hassas değerlendirme sürecinin ardından belirlediklerini belirterek, isabet oranının yüksek olduğuna inandığını söyledi.
Hizmet verdiğimiz her yerde
en başta gönüllere gireceksiniz
Bundan sonraki sürecin daha önemli olduğunu vurgu yapan Başbakan Erdoğan, “Her bir adayımızın AK Parti politikalarını benimsemiş, AK Partinin omuzladığı dava şuurunu ruhunu işlemiş olmasını gözetmesine gayret ettik. Sizler sadece belediye başkanları değilsiniz. Sizler sadece şehirleri, ilçeleri, beldeleri idare eden çöp toplayan, alt yapı inşa eden, şehrin fiziki sorunları ile ilgilenen yöneticileri değilsiniz. Sizler AK Partinin belediye başkanları olarak AK Parti’nin taşıdığı tarihi misyonu, AK Parti’nin taşıdığı emaneti, Türkiye’nin kılcallarına ulaştırma dava insanlarısınız. Sizler 5 yıl boyunca diğer siyasi partilerle mukayese edilemeyecek bir farkı belediye başkanlığınız süreci içerisinde ortaya koyacaksınız. Hizmet verdiğimiz her yerde, en başta gönüllere gireceksiniz. Çok muhteşem şehirler inşa edebiliriz, sokakları temizleyebiliriz, alt yapıyı mükemmel kurabiliriz, iyi köprüler alt geçitler, parklar bahçeler yapabiliriz, ama şunu unutmayın Yunus Emre’nin dediği gibi ‘bir gönül girmektir’ asıl mesele” dedi.
Belediye Başkanı şehrin eminidir
Hizmetin AK Parti Belediyeleri için bir görev olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bütün bunları iyi yaparken hep gönül inşa etmeye alışacağız. Bu arada gönüller kırarsak, yapılanın hiçbir anlamı hiç bir değeri yoktur. Sizler sokaktan geçerken arkanızdan bakın Belediye Başkanı geçiyor demesinler, bakın adam gibi adam geçiyor desinler. Belediye Başkanı şehrin eminidir. Her bir belediye başkanı şehrin emniyetinin teminatı olduğu kadar kendisinden de emin olunan kişidir. Böyle bir kişi olmak zorundayız. Sizler milletimin emanetine sahip çıkma yanında, mensup olduğunuz dava itibariyle bir medeniyet tasarrufunda inşa edecek, diriltecek ve medeniyetimizi ayakları üzerinde doğrultacak, geleceğe taşıyacak modern zamanın akıncı beylerisiniz.1 4 milyonu aşan nüfusu ile İstanbul’da da, 9 bin nüfuslu Çankırı’nın Çerkeş ilçesinden de, 2 bin 100 nüfuslu Yozgat’ın Eymir beldesinde de, aynı dava şuuru ile hareket etme, sorumluluğu, taşımak zorundasınız.
Temel nasıl atılırsa inşaat öyle yükselir
“Bakın her zaman ifade ediyoruz demokrasi yerelde başlar, köyde demokrasi yaşamıyorsa beldede de olmaz, belde de demokrasi yoksa ilçece de demokrasi olmaz, ilçe de yoksa ilde de olmaz. Bizim köylerden, beldelerden başlayarak büyükşehirlere kadar yukardan aşağıya değil, aşağıdan yukarıya hem demokrasiyi Aşağıdan hem de medeniyet tasarrufumuzu ortaya çıkarmamız gerekiyor. Temel nasıl atılırsa inşaat öyle yükselir. Hani bugünlerde bir moda var ya, ‘Çatı Cumhurbaşkanı’ arıyorlarmış falan, temeli olmayanın çatısı olur mu? Bunların yaptığı bu. Temel yok. Çatı, temel olmadan çatıya gidilmez. Temelden çatıya çıkılır bunların anlayışı hep bu olduğu için tutmuyor. Bizim şiir anlayışımızda yüzyıllar boyunca temeller doğru atılmıştı. Ecdadımız bunu böyle yaptı. Ama o temelleri yıktılar, yeni temeller attılar. Bugün bu çarpık temeller üzerinde yükselmiş bu çarpık şehirleri düzeltmenin mücadelesini veriyoruz.
Başka ülkelerin şehirlerine hayranlık
duymak bana çok ağır geliyor
“Bu mücadele uzun soluklu bir mücadeledir. Bir dönemde iki dönemde çarpık kentleşmeyi tamir etmek ortadan aldırmak mümkün değildir. Birçoğunuz yurt dışına gittiniz gelişmiş ülkelerdeki şehirleri gördünüz. Yurt dışına gitmemiş olanlarda, TV’lerde, kitaplarda gelişmiş ülkelerin resimlerine baktınız. Herkesin kendisine şu soruyu sorması gerekir. Ben neden böyle şehirlerde yaşamıyor. Bu şu soruyu her gün kedimize sormamız. Benim şehrim neden böyle değil? Ben neden böyle şehirde yaşamıyorum? Benim hemşerilerim neden böyle şehirlerde yaşamıyor? Bu soruyu her gün kendimize sormamız, cevabı içinde her gün çok çalışmamız gerekiyor. Başka ülkelerin şehirlerine hayranlık duymak bana çok ağır geliyor.
Birilerine rant sağlamanın
gayreti içinde olmayacağız
Sadece asfalt dökerek şehir inşa edemezsiniz. Yolar açarak şehir inşa edersiniz. İnsan şehri inşa eder, şehri inşa ederken aslında kendisini inşa eder, sonrada şehir insanı inşa eder. Kentsel dönüşüm değişim diyoruz. Birçok belediye başkanı arkadaşımız, benim İlim, ilçem, beldem küçük gerekçesi ile 18 madde uygulaması yapmam mümkün değil bahanelerinin arkasına sığınarak, bu tür kentsel dönüşümü yapmanın kendisi için zor ve bunlardan kaçmanın yolunu arıyor. Hiçbir yere sığınmanın anlamı yok. Başbakan olarak, partimin genel başkanı olarak ve belediyecilikte damdan düşen biri olarak, çok açık ve net bunu söylüyorum. Bunlara sığınmayın. Birilerine rant sağlamanın gayreti içinde olmayacağız. Temel ilke olarak şunu söylüyorum, Fevkalade durum dışında hiçbir zaman dikey mimariden yana olmamamız gerekir. Bizim mimari estetiğimiz yatay mimari üzerine. Biz huzurumuzu nerede bulacağız buna bakalım.”
Yolları yaparken, bisiklet
yoluna varıncaya kadar bu
yolları geniş tutmamız gerekir
“Küçük meseleler, son derece önemlidir. Halkın en çok kullandığı mekânlarda, göze, gönle, kalbe hitap eden düzenlemeler, büyük alt yapı yatırımlarından daha mühimdir. Siz büyük projeler yürütün. Vatandaş kaldırıma takılıp düşerse bunun vebalinden kurtulamayız. Bunun hesabını iyi yapmamız gerekir. Halen belediyeler yaya kaldırımında engelli vatandaşımızın sorununu çözmemiştir çözememiştir. Hafife almıştır. O zaman Ak Partili Belediyelerin ilk işi süratle bir yay kaldırımlarında, bütün yürüyüş yollarında engelli vatandaşların oralarda gidişini kolaylaştıracak, o düzenlemeleri, projeleri ona göre yaparak gerçekleştirmeniz lazım. İkincisi, yürürken bizim engelli vatandaşımızın rahatlıkla yürüyebilmelerini sağlayacak işaretler koyması gerekir. Bizim bunları yapmamız şart. Yolları yaparken, bisiklet yoluna varıncaya kadar bu yolları geniş tutmamız gerekir.”ANKA