Türk Sağlık-Sen Gaziantep Şube Başkanı Kemal Kazak, Sağlık Bakanlığı’nın, hastanelerde kaliteyi arttırmak adına, Mart 2011’de “Kalite Yönetim Sistemini” uygulamaya koyduğunu hatırlatarak, “Hizmet Kalite Standartlarını” uygulamaları için de hastanelere altı ay bir süre tanıdı ve akabinde de Ekim 2011 ile Ocak 2012 tarihleri arasında tüm hastaneleri “Hizmet Kalite Standartlarına” göre denetime tabi tuttu. Yapılan denetimler sonucunda, Türkiye genelinde birçok hastane düşük puan almıştır. Düşük puan alan hastanelerde, görev yapan sağlık çalışanlarının, döner sermayeleri kesintiye uğradı” dedi.
Fiziki yetersizliklerin sorumlusu sağlık personeli değil
Fiziki yapısı yetersiz olan hastanelerin “Kalite Yönetimi Sistemi” içerisinde düşük puan almalarının sorumlusunun sağlık çalışanları olmadığını dile getiren Kazak, “Faturanın sağlık çalışanına kesilmesi ve çalışanların cezalandırılması kabul edilebilir bir uygulama değildir.Ayrıca; benim adamım mantığıyla atadığın idareci ehil ve liyakatsiz ise; çalışanın suçu ne? Bir birimde hizmet veren personelin, işini layığı ile yerine getirmesine rağmen, başka bir birimin düşük puan almış olması sebebiyle, alınan bu düşük puanın, bütün personelin ek ödemesine yansıması da yanlıştır” diye konuştu.
Puantajlama sisteminin, hem kurum bazında, hem de birim bazında hesaplanması nedeniyle, sağlık çalışanlarının iki kez cezalandırıldığını belirten Kemal Kazak, “Bununla beraber, Sağlık Bakanlığı dışında kalan, diğer bakanlıklarda çalışan personellerin, almış oldukları ek ödemelerin “Kalite Yönetimi Sistemi” ile bir ilişkisi bulunmaz iken, neden sadece Sağlık Bakanlığında uygulanmaktadır?” dedi..
Kazak, Sağlık Bakanlığı’ndaki ek ödemeler “Gelir Vergisine” tabi iken, diğer kurumlarda ödenen “denge tazminatı” gelir vergisinden muaf tutulduğunu, eşitlik ilkesine aykırı olan bu yanlış uygulama düzeltilmesi gerekirken, Bakanlığın çalışanları cezalandırmayı tercih etmesinin yanlış olduğunu dile getirirken, “Yapılan denetimlerle hastanelerin kalitesi ile ilgili bir problem var ise; Bakanlık yetkilileri bu sorunu çözmekle mükelleftir. Yeni binalar ile eski yapı hastaneleri kıyaslamakta mantıklı bir yaklaşım olamaz. Sağlık Bakanlığının; bu denetimleri sağlık çalışanlarını cezalandırma aracına dönüştürmesi son derece yanlıştır. Bu kalite anlayışının varacağı son durak ta; çalışma şevkinin kırılmasına ve motivasyon kaybına neden olacaktır” şeklinde açıklamada bulundu.
“Döner sermaye çalışanların alın terinin karşılığıdır” diyen Kazak, “Bir cezalandırma aracı olarak görülemez. Bakanlık döner sermayeleri yaz-boz tahtasına döndürmekten artık vazgeçmelidir. Bakanlık; adil bir döner sermaye sistemi oluşturmalı ve döner sermayelerin emekliliğe yansıtılması noktasında bir çalışma yapmalıdır. Çalışanı köle, vatandaşı ise; meta olarak gören bu sisteme son verilerek, insan onuruna yakışan bir ücret politikası ve kabul edilebilir bir çalışma modeli oluşturmalıdır” dedi.
Fiziki yetersizliklerin sorumlusu sağlık personeli değil
Fiziki yapısı yetersiz olan hastanelerin “Kalite Yönetimi Sistemi” içerisinde düşük puan almalarının sorumlusunun sağlık çalışanları olmadığını dile getiren Kazak, “Faturanın sağlık çalışanına kesilmesi ve çalışanların cezalandırılması kabul edilebilir bir uygulama değildir.Ayrıca; benim adamım mantığıyla atadığın idareci ehil ve liyakatsiz ise; çalışanın suçu ne? Bir birimde hizmet veren personelin, işini layığı ile yerine getirmesine rağmen, başka bir birimin düşük puan almış olması sebebiyle, alınan bu düşük puanın, bütün personelin ek ödemesine yansıması da yanlıştır” diye konuştu.
Puantajlama sisteminin, hem kurum bazında, hem de birim bazında hesaplanması nedeniyle, sağlık çalışanlarının iki kez cezalandırıldığını belirten Kemal Kazak, “Bununla beraber, Sağlık Bakanlığı dışında kalan, diğer bakanlıklarda çalışan personellerin, almış oldukları ek ödemelerin “Kalite Yönetimi Sistemi” ile bir ilişkisi bulunmaz iken, neden sadece Sağlık Bakanlığında uygulanmaktadır?” dedi..
Kazak, Sağlık Bakanlığı’ndaki ek ödemeler “Gelir Vergisine” tabi iken, diğer kurumlarda ödenen “denge tazminatı” gelir vergisinden muaf tutulduğunu, eşitlik ilkesine aykırı olan bu yanlış uygulama düzeltilmesi gerekirken, Bakanlığın çalışanları cezalandırmayı tercih etmesinin yanlış olduğunu dile getirirken, “Yapılan denetimlerle hastanelerin kalitesi ile ilgili bir problem var ise; Bakanlık yetkilileri bu sorunu çözmekle mükelleftir. Yeni binalar ile eski yapı hastaneleri kıyaslamakta mantıklı bir yaklaşım olamaz. Sağlık Bakanlığının; bu denetimleri sağlık çalışanlarını cezalandırma aracına dönüştürmesi son derece yanlıştır. Bu kalite anlayışının varacağı son durak ta; çalışma şevkinin kırılmasına ve motivasyon kaybına neden olacaktır” şeklinde açıklamada bulundu.
“Döner sermaye çalışanların alın terinin karşılığıdır” diyen Kazak, “Bir cezalandırma aracı olarak görülemez. Bakanlık döner sermayeleri yaz-boz tahtasına döndürmekten artık vazgeçmelidir. Bakanlık; adil bir döner sermaye sistemi oluşturmalı ve döner sermayelerin emekliliğe yansıtılması noktasında bir çalışma yapmalıdır. Çalışanı köle, vatandaşı ise; meta olarak gören bu sisteme son verilerek, insan onuruna yakışan bir ücret politikası ve kabul edilebilir bir çalışma modeli oluşturmalıdır” dedi.