AKP, CHP ve HDP seçim beyannamelerinde LGBTİ'lere ve kadınlara nasıl bakıyor; ekonomik özgürleşme, kadın istihdamı, mevsimlik işçiler, evde bakım hizmetleri ve ayrımcılık üzerine neler öneriyor?
Politikanın dile yansıması, parti içindeki kadınların ilgili bölümlerin yazılımına katılımını gözlemlemek açısından da bir fırsat.Dildeki bu farklılıkla ortaya çıkan yaklaşımlar; HDP metninde özgürlük vurgusunun öne çıkması, CHP’nin eşitlik talebine odaklanması, AKP’nin ise özgürlüğü sadece “temel hak ve özgürlükler” kalıbına bir uyum efekti olarak düşünmüş olması şeklinde kendini gösteriyor.
En ayrıntılı düzenlemelere yer veren parti CHP olarak görünüyor
Son dönemlerin en başarılı seçim kampanyasını yürüten CHP bu yıl kapsamlı bir seçim beyannamesi hazırlamış. Kadınlar ve LGBTİ’lerle ilgili en ayrıntılı düzenlemelere yer veren parti CHP olarak görünüyor. Ana hedef de, güvenlikle ilgili önerilerini ‘özgürlükten alınması gereken pasta’ yaklaşımıyla metnine taşıyan AKP’den farklı olarak, kadınları merkeze alan bir yaklaşımla dile getirilmiş: “CHP’nin ana hedefi Türkiye’yi yurttaşlarımızın ve özellikle kadınların başta evleri ve yaşadıkları köy ve mahalle olmak üzerinde yurdun her köşesinde kendilerini güvende hissedecekleri bir ülke haline getirmek olacaktır (s. 99).”
AKP metninde kadınlarla ilgili olarak hayata geçirilen ve geçirilmek istenen düzenlemeler “Kadın” başlığının altına sıkıştırılmış görünüyor. Anayasada kadın-erkek eşitliği düzenlemesi ve Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’na değinilen iki yer hariç, kadın, “kadın, çocuk, engelli ve yaşlı vatandaşlar” çeşnisine bir renk olarak düşünülmenin ötesine gidememiş. AKP’nin “+ kadın” olarak özetleyebileceğimiz yaklaşımı kadınlara yönelik düzenlemelerin metnin temel unsurlarından biri olarak oluşturulmamasından doğan bir yedekleme girişimi olarak düşünülebilir, metnin ruhundan yansıyan kalkınmacı erkek egemen yaklaşımın sık sık içimizi dürtmesi de bundan.
LGBTİ’ler
Eşcinsel ve translara yönelik hak talepleri, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın dedektifliği ile de ‘ortaya çıktığı’ gibi (1) HDP metninde LGBTİ’lere vurgu yapılarak yer alıyor. CHP ise eşcinsel haklarına iki yerde “cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği” ifadesi üzerinden değiniyor, CHP’nin bu konuda son dönemde kat ettiği yolu önemsemek gerekiyor. AKP ise hala yok sayarlarsa yok olacaklarını umdukları bir korku masalının peşinde taş topluyor. Akdoğan HDP metnine atıfla “Türkiye tablosu bu mu?” diyordu. Gerçekten de HDP ve CHP metinlerinde açık edilen tablonun değil, bu gerçeğin üzerini örtmeye dayanan AKP metninin Türkiye tablosunu daha fazla yansıttığını söylemek lazım.
Cinsiyet eşitliği, kadınların ve LGBTİ’lerin özgürlüğü açısından en bütünlüklü metnin HDP beyannamesi olduğu açık. Hemen her başlık altında bu konuda bir talep var, toplumsal cinsiyet dersinin zorunlu hale getirilmesi, hakikat komisyonlarının oluşturulmasında kadınların katılımı ve yerelleştirme vaatlerinde kadın ve LGBTİ’lerle ilgili öneriler dikkati çekiyor. Belli ki metne “kadın hakları uzmanları” değil, farklı disiplinlerden feministler katkı koymuş.
Mekanizmaların yerelleştirilmesi bu konuda atılan en önemli adımlardan biri olarak anmaya değer. “HDP, demokrasiyi temsili meclisle sınırlı görmez. Yurttaşların tartışma, örgütlenme ve karar mekanizmalarına doğrudan katılımının önündeki tüm engellerin kaldırılmasını, her düzeyde halk denetiminin geliştirilmesini, halkın söz ve karar hakkını savunur ve gerçekleştirilmesi için mücadele eder” denilen metinde yerel kadın meclisleri hatırlatılıyor. Benzer şekilde CHP de mahalli düzeyde kadın komisyonları kurulacağını ve bu komisyonlara Belediye Meclisi toplantılarına katılma hakkı tanınacağı ifade ediliyor.bianet