ANASAYFA arrow right Güncel

Şekerde de dışa bağımlı hale geleceğiz

Şekerde de dışa bağımlı hale geleceğiz
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 05.22
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 05.22
KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. 14 şeker fabrikasının özelleştirilecek olmasını eşleştiren Bozgeyik, “Son çıkan KHK’larla Türkiye’deki 14 şeker fabrikasının özelleştirilerek h
KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. 14 şeker fabrikasının özelleştirilecek olmasını eşleştiren Bozgeyik, “Son çıkan KHK’larla Türkiye’deki 14 şeker fabrikasının özelleştirilerek hem çalışan kamu emekçilerinin iş güvencelerinin ortadan kaldırılması ve çiftçilerin yoksullaştırılıp üretimin azaltılmasıyla karşı karşıya kalacağız. Doğal olarak Türkiye tarımsal ürünlerde nasıl dışa bağımlı hale gelmişse şekerde de dışa bağımlı hale geleceğiz. KESK olarak şeker fabrikalarının özelleştirmesine karşı mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
Türkiye, 20 aydan beri
OHAL ve KHK ile yönetiliyor
Türkiye’nin 20 aydan beri OHAL ve KHK ile yönetildiğini ifade eden Bozgeyik, “15 Temmuzda darbeye karşı ilan edilen OHAL ve KHK’nın 20 Temmuz’dan sonra Türkiye’deki tüm toplumsal muhaliflere dönük baskı sürecine dönüşmüştür. KESK olarak 20 aylık süreci “Anayasısızlık” süreci olarak tarif ediyoruz. Çünkü 20 Temmuz’dan bu yana Türkiye’de çıkartılan 31 Kanun Hükmünde Kararnameye bakıldığında hem sendikal hak ve özgürlüklerimize yönelik birçok antidemokratik ve hukuksuz uygulamaların yer aldığı ve iş güvencemizin ortadan kaldırıldığı bir süreci yaşıyoruz” ifadesini kullandı.
4 bin 237 kişi
işlerinden oldu
Türk Tabipler Birliği ile başlayan baskı sürecinin, KESK Yürütme Kurulu Üyeleri’nin gözaltına alınıp bırakılması ve İzmir’de KESK’li üyelerin gözaltına alınmasıyla devam ettiğinin altını çizen Bozgeyik, “Onun için bir an önce baskı politikalarının sonlandırılması ve arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz. KHK sürecini medeni ölüm olarak da tarif edebiliriz. Çünkü işten çıkartılan kamu emekçilerinin seyahat, çalışma ve yaşama özgürlükleri ellerinden alındı. 20 aylık süre zarfında herhangi bir soruşturma yürütülmeden veya savcıların takipsizlik kararı vermesine rağmen ihbarlarla 4 bin 237 arkadaşımız işlerinden olmuşlardır. Türkiye’de 116 bin arasında kamu emekçisi işlerinden oldu. Birçok kurumunda kapatıldığını bu süreçte yaşadık. KESK olarak, bir an önce demokratikleşmesi Yasama ve Yürütme üzerindeki baskıların ortadan kaldırılarak yeniden Türkiye’nin normalleşmesi, demokratik ve barışçıl bir sürece girilmesi için mücadelemizi devam ettireceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, konuşmasına şöyle devam etti: “Halkın emekçinin birikimleri “Varlık Fonu” aracılığıyla kurumların uluslararası sermayeye peşkeş çekilerek ipotek karşılığında bağlandığı süreci de yaşadık. Varlık Fonu Sayıştay’ın denetleyemeyeceği ikinci bir hazinenin olması anlamına geliyor. Son çıkan KHK’larla Türkiye’deki 14 şeker fabrikasının özelleştirilerek hem çalışan kamu emekçilerinin iş güvencelerinin ortadan kaldırılması ve çiftçilerin yoksullaştırılıp üretimin azaltılmasıyla karşı karşıya kalacağız. Doğal olarak Türkiye tarımsal ürünlerde nasıl dışa bağımlı hale gelmişse şekerde de dışa bağımlı hale geleceğiz. KESK olarak şeker fabrikalarının özelleştirmesine karşı mücadelemize devam edeceğiz.” Arzu Bulut
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *