Sıcaklıkların artması vücudumuzdaki pek çok noktamızda çeşitli reaksiyonlara yol açtığı gibi göz sağlığımızı da tehdit ediyor. Özellikle yaz mevsiminin en çok şikayet edilen konularından biri de göz alerjileridir. Zirve Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Halk Sağlığı Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Nilgün Ulutaşdemir bu alerjik rahatsızlıkların tedavi edilmemesi durumunda ciddi göz problemlerine yol açabileceğini ifade ederek yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi.
Alerji vücudun doğal bir tepkimesidir
Yrd. Doç. Dr. Nilgün Ulutaşdemir, “Alerji, vücuda giren yada temas eden bir maddeye karşı vücudun kendi kendine zarar verecek derecede reaksiyon göstermesidir. Bu reaksiyonlar normal düzeyde olursa vücudu koruma görevi görür, ancak bu durum alerjik kişilerde reaksiyonları normal düzeyin üzerine çıkarır. Yani bu durum vücudun organizmanın alerjenlere karşı aşırı duyarlı olma halidir.” diyerek alerjinin genel tanımından ve vücut için doğal bir etken olduğunu vurguladı.
Göz alerjisi, gözde zararlı semptomlara yol açar
Ulutaşdemir, gözlerin kızarması, sulanması ve kaşıntı ile kendini gösteren “Alerjik Konjonktivit” çok sık rastlanan bir göz rahatsızlığıdır diyerek, alerjik konjonktivit göz kapaklarının içini, gözün beyaz kısmını saran ve konjontiva olarak isimlendirilen zarın alerjiye bağlı olarak gelişen iltihabı olduğunu belirtti.
Ulutaşdemir, “Potansiyel alerjenler polen, hayvan tüyü, toz ve küfü içerir. En büyük semptom kaşınma ve kızarmadır. Bunun dışında ışıktan rahatsız olma, yanma, sulanma, yabancı cisim hissi, hafif kapak düşüklüğü ve çapaklanma da görülebilir. Şikayetler akşam saatlerinde daha fazla görülür. Özellikle açık havada geçirilen zamanlardan sonra göz daha fazla alerjene maruz kalacağından kızarıklık ve kaşıntı şikayetleri de artacaktır.” dedi.
Göz alerjinin pek çok tipi vardır
Alerjik konjonktivitin bir grup hastalığı tanımlayan genel bir terim olduğunu belirten Ulutaşdemir, “Mevsimsel alerjik konjontivit, en sık rastlanan alerjik göz rahatsızlığıdır. Tüm alerjik konjonktivit olgularının yaklaşık olarak yarısı bu gruptandır. Burada etken sıklıkla polenlerdir. İki taraflı göz yaşarması, kaşıntı, yanma hissi ve kızarıklık görülür. Göz kapakları hafif şişmiş olabilir ama görme normaldir. Sıklıkla burun akıntısı, hapşırma, burunda tıkanıklık ve kaşıntı gibi alerjik rinit bulgular da eşlik eder. Uzun süreli alerjik konjuntivit yıl boyunca mevcuttur ve bu tipten başlıca ev tozları ve hayvan atıkları sorumludur. Bu tip daha az yaygın olup genellikle mevsimsel tipten daha az şiddetli biçimde ortaya çıkar.
Vernal keretokonjonktivit (baharat keretokonjonktivit), çocuk ve genç erişkinleri etkileyen bir alerjik konjunktivit tipidir. Ilık ve kuru iklimli bölgelerde daha sık ve şiddetli görünür. Evlerde de daha sık görülmektedir. Ortaya çıkış genellikle beş yaşından sonradır ve genellikle ergenlik çağına gelindiğinde hastalık sonlanmaktadır. Hastalığın süresi nadiren 5-10 yılı geçer. Tipik olarak mevsimseldir ve ilkbahardan yaz sonuna kadar sürer. Vernal konjonktiviti olan çocuklarda korneanın yapısal bir hastalığı olan keratakonusun gelişme riski daha yüksektir.
Atopik keretakonjonktivit, körlük riskinin en fazla göründüğü alerjik konjonktivit formudur. Nadir olarak gençlerde görülür. Yirmili yaşlar civarında başlar ve uzun yıllar devam eder. Atopik kişinin alerjik bozukluk geliştirmesine yol açan kalıtımsal ve yapısal bir özelliktir. Bu konjontivit tipi astım, rinit, atopik dermatit, besin alerjisi gibi atopik belirtileri gösteren kişilerde görülür. Göz bulguları genellikle diğer atopik bulguların ortaya çıkmasından birkaç yıl sonra gelişir ve vernal keratokonjonktivite benzer şekildedir. Göz kapakları sıklıkla tutulmuştur. Kapak cildi kızarık, kalınlaşmış ve pul pul olmuştur. Kirpik dibi iltihabına sık rastlanmaktadır.
Dev papiller konjonktivit, kontakt lensler, kontakt lens temizlik veya bakım ürünlerine karşı gelişebilir. Bazen göz protezleri ve gözlere konulan dikişler de bu tabloyu oluşturabilmektedir. Tedavisinde bu tabloya yol açan etken ortadan kaldırılmalı ve alerjiyi önleyici ilaçlar kullanılmalıdır.” diye konuştu.
Alerjik reaksiyonlardan kurtulmak için dikkatli olunmalı
Ulutaşdemir, alerjik konjonktivitin tedavisinde temel prensibin alerjiye neden olan etkenden uzak durulmasından geçtiğini belirtti. “Gözü kaplayan güneş gözlükleri alerjenle direk teması azaltacağı için ve soğuk kompres vazokonstriksiyon yapacağı için faydalı olabilir. Bunların dışında semptomların görüldüğü süre boyunca anti alerjik, topikal damlalar kullanılmalıdır. Alerjik konjonktivit, çok sık rastlanan, tekrarlayıcı bir göz rahatsızlığı olup tedavi edilmediğinde ciddi göz hastalılarına ve körlüğe bile neden olabilir.” diyerek dikkatli olunması gerektiğini açıkladı. Arzu Bulut
Alerji vücudun doğal bir tepkimesidir
Yrd. Doç. Dr. Nilgün Ulutaşdemir, “Alerji, vücuda giren yada temas eden bir maddeye karşı vücudun kendi kendine zarar verecek derecede reaksiyon göstermesidir. Bu reaksiyonlar normal düzeyde olursa vücudu koruma görevi görür, ancak bu durum alerjik kişilerde reaksiyonları normal düzeyin üzerine çıkarır. Yani bu durum vücudun organizmanın alerjenlere karşı aşırı duyarlı olma halidir.” diyerek alerjinin genel tanımından ve vücut için doğal bir etken olduğunu vurguladı.
Göz alerjisi, gözde zararlı semptomlara yol açar
Ulutaşdemir, gözlerin kızarması, sulanması ve kaşıntı ile kendini gösteren “Alerjik Konjonktivit” çok sık rastlanan bir göz rahatsızlığıdır diyerek, alerjik konjonktivit göz kapaklarının içini, gözün beyaz kısmını saran ve konjontiva olarak isimlendirilen zarın alerjiye bağlı olarak gelişen iltihabı olduğunu belirtti.
Ulutaşdemir, “Potansiyel alerjenler polen, hayvan tüyü, toz ve küfü içerir. En büyük semptom kaşınma ve kızarmadır. Bunun dışında ışıktan rahatsız olma, yanma, sulanma, yabancı cisim hissi, hafif kapak düşüklüğü ve çapaklanma da görülebilir. Şikayetler akşam saatlerinde daha fazla görülür. Özellikle açık havada geçirilen zamanlardan sonra göz daha fazla alerjene maruz kalacağından kızarıklık ve kaşıntı şikayetleri de artacaktır.” dedi.
Göz alerjinin pek çok tipi vardır
Alerjik konjonktivitin bir grup hastalığı tanımlayan genel bir terim olduğunu belirten Ulutaşdemir, “Mevsimsel alerjik konjontivit, en sık rastlanan alerjik göz rahatsızlığıdır. Tüm alerjik konjonktivit olgularının yaklaşık olarak yarısı bu gruptandır. Burada etken sıklıkla polenlerdir. İki taraflı göz yaşarması, kaşıntı, yanma hissi ve kızarıklık görülür. Göz kapakları hafif şişmiş olabilir ama görme normaldir. Sıklıkla burun akıntısı, hapşırma, burunda tıkanıklık ve kaşıntı gibi alerjik rinit bulgular da eşlik eder. Uzun süreli alerjik konjuntivit yıl boyunca mevcuttur ve bu tipten başlıca ev tozları ve hayvan atıkları sorumludur. Bu tip daha az yaygın olup genellikle mevsimsel tipten daha az şiddetli biçimde ortaya çıkar.
Vernal keretokonjonktivit (baharat keretokonjonktivit), çocuk ve genç erişkinleri etkileyen bir alerjik konjunktivit tipidir. Ilık ve kuru iklimli bölgelerde daha sık ve şiddetli görünür. Evlerde de daha sık görülmektedir. Ortaya çıkış genellikle beş yaşından sonradır ve genellikle ergenlik çağına gelindiğinde hastalık sonlanmaktadır. Hastalığın süresi nadiren 5-10 yılı geçer. Tipik olarak mevsimseldir ve ilkbahardan yaz sonuna kadar sürer. Vernal konjonktiviti olan çocuklarda korneanın yapısal bir hastalığı olan keratakonusun gelişme riski daha yüksektir.
Atopik keretakonjonktivit, körlük riskinin en fazla göründüğü alerjik konjonktivit formudur. Nadir olarak gençlerde görülür. Yirmili yaşlar civarında başlar ve uzun yıllar devam eder. Atopik kişinin alerjik bozukluk geliştirmesine yol açan kalıtımsal ve yapısal bir özelliktir. Bu konjontivit tipi astım, rinit, atopik dermatit, besin alerjisi gibi atopik belirtileri gösteren kişilerde görülür. Göz bulguları genellikle diğer atopik bulguların ortaya çıkmasından birkaç yıl sonra gelişir ve vernal keratokonjonktivite benzer şekildedir. Göz kapakları sıklıkla tutulmuştur. Kapak cildi kızarık, kalınlaşmış ve pul pul olmuştur. Kirpik dibi iltihabına sık rastlanmaktadır.
Dev papiller konjonktivit, kontakt lensler, kontakt lens temizlik veya bakım ürünlerine karşı gelişebilir. Bazen göz protezleri ve gözlere konulan dikişler de bu tabloyu oluşturabilmektedir. Tedavisinde bu tabloya yol açan etken ortadan kaldırılmalı ve alerjiyi önleyici ilaçlar kullanılmalıdır.” diye konuştu.
Alerjik reaksiyonlardan kurtulmak için dikkatli olunmalı
Ulutaşdemir, alerjik konjonktivitin tedavisinde temel prensibin alerjiye neden olan etkenden uzak durulmasından geçtiğini belirtti. “Gözü kaplayan güneş gözlükleri alerjenle direk teması azaltacağı için ve soğuk kompres vazokonstriksiyon yapacağı için faydalı olabilir. Bunların dışında semptomların görüldüğü süre boyunca anti alerjik, topikal damlalar kullanılmalıdır. Alerjik konjonktivit, çok sık rastlanan, tekrarlayıcı bir göz rahatsızlığı olup tedavi edilmediğinde ciddi göz hastalılarına ve körlüğe bile neden olabilir.” diyerek dikkatli olunması gerektiğini açıkladı. Arzu Bulut