Yeşiller Sol gelecek Partisi İl Başkanı Celal Deniz, “Seçim sonuçları topluma sunulan projeler ve alternatif yaşam önerilerinin karşılık bulduğunu bir kez daha göstermiştir. Değişim,özgürlük,bir arada yaşam ve barış sürecine destek toplumsal karşılık bulmuştur” diye açıklama yaptı.
Demirtaş'ın bundan 4 ay önce yerel seçimdeki oy oranını ikiye katlamasının önemli bir çok psikolojik sonuçlar üretmesi mümkün olduğunu ifade eden Celal Deniz, “Öncelikle CHP MHP ortaklaşmasının sonucu olarak topluma Erdoğan'ın alternatifi olarak onun muadili bir adayın seçilmesi, gözlerin Demirtaş'a çevrilmesini sağlamıştır.Demirtaş bu imkanı en iyi bir biçimde değerlendirerek, emek, kimliklerin özgürlüğü, ekoloji, demokrasi gibi konularda net sol bir duruş sergilemiştir. Bir arada eşit ve özgür bir yaşam vurgusu, Kürt siyasetine mesafeli hatta ön yargılı duranların bile bir sorgulama sürecine girmesinisağlamıştır” diye konuştu.
Seçim sürecinde CHP'den umut ettiklerini bulamayan Aleviler’in,Kürt siyasetine tereddütle yaklaşanların Demirtaş'a oy verirken bile içlerindeki çekimserliği
Sürdürdüğünü ifade eden Deniz, “.Ancak alınan seçim sonucu o çekimserlerin önemli oranda pişman olmamasını sağlamıştır.Seçim sonuçları bir başka sonuç üretmiştir.Özellikle CHP tabanına şu mesajı vermiştir; Sağ politikalara sağ politikalarla alternatif olunamaz.Sağ ve liberal politikalara, emek, demokrasi, barış, eşitlik ve ekolojik politikalarla alternatif olunabilir.HDP'nin başarısı, CHP'nin başarısızlığı bu düzlemde değerlendirilmelidir.
Aynı zamanda Demirtaş'ın aldığı yüzde 10 a yakın oy oranının haksız seçim barajını bile aşar duruma gelmesi, geçmiş dönemlerde ''nasıl olsa kazanamayacaklar oyum boşa gider'' endişesi taşıyanların bu endişelerinin yersiz olduğunu göstermiştir. Bu durum önümüzde ki seçimlerde yerini, verilen mesajlara ve izlenen siyasete göre daha fazla karşılık bulmasını imkanlı hale getirecektir” diye açıklama yaptı.
Gerek boykot kararı vererek,,gerekse nasıl olsa kazanamayacak diye oy kullanmayanların alınan seçim sonuçları ile umutlanacağını ve önümüzdeki genel seçimlerde sistem partilerine alternatif bir gücün oluşmasına katkı verebileceklerini de dile getiren Celal Deniz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kafalardaki psikolojik baraj aşılmıştır ancak HDP önümüzde ki süreçte hem siyaset vurgusunda hem de müzakere sürecinde "Yüzde 10 seçim barajının kaldırılması'' yönünde bir siyaset vurgusunu güçlendirmeli, öncelikleri arasına almalıdır.HDP mevcut oyları konsolide etmeyi başarabilmek için genel seçimlerde HDP adıyla seçimlere girmelidir.Artık sistem de HDP yi dikkate almak durumundadır.HDP 10 Agustos’taki başarısını sürdürebilmesi için ülkenin demografik ve coğrafik özelliklerine uygun politikalar üretmeli, gerek AKP'nin gerekse CHP'nin tabanına hitap eden bir dili geliştirmelidir. Asıl Türkiye'lileşme siyaseti bu olacaktır.”
Demirtaş'ın bundan 4 ay önce yerel seçimdeki oy oranını ikiye katlamasının önemli bir çok psikolojik sonuçlar üretmesi mümkün olduğunu ifade eden Celal Deniz, “Öncelikle CHP MHP ortaklaşmasının sonucu olarak topluma Erdoğan'ın alternatifi olarak onun muadili bir adayın seçilmesi, gözlerin Demirtaş'a çevrilmesini sağlamıştır.Demirtaş bu imkanı en iyi bir biçimde değerlendirerek, emek, kimliklerin özgürlüğü, ekoloji, demokrasi gibi konularda net sol bir duruş sergilemiştir. Bir arada eşit ve özgür bir yaşam vurgusu, Kürt siyasetine mesafeli hatta ön yargılı duranların bile bir sorgulama sürecine girmesinisağlamıştır” diye konuştu.
Seçim sürecinde CHP'den umut ettiklerini bulamayan Aleviler’in,Kürt siyasetine tereddütle yaklaşanların Demirtaş'a oy verirken bile içlerindeki çekimserliği
Sürdürdüğünü ifade eden Deniz, “.Ancak alınan seçim sonucu o çekimserlerin önemli oranda pişman olmamasını sağlamıştır.Seçim sonuçları bir başka sonuç üretmiştir.Özellikle CHP tabanına şu mesajı vermiştir; Sağ politikalara sağ politikalarla alternatif olunamaz.Sağ ve liberal politikalara, emek, demokrasi, barış, eşitlik ve ekolojik politikalarla alternatif olunabilir.HDP'nin başarısı, CHP'nin başarısızlığı bu düzlemde değerlendirilmelidir.
Aynı zamanda Demirtaş'ın aldığı yüzde 10 a yakın oy oranının haksız seçim barajını bile aşar duruma gelmesi, geçmiş dönemlerde ''nasıl olsa kazanamayacaklar oyum boşa gider'' endişesi taşıyanların bu endişelerinin yersiz olduğunu göstermiştir. Bu durum önümüzde ki seçimlerde yerini, verilen mesajlara ve izlenen siyasete göre daha fazla karşılık bulmasını imkanlı hale getirecektir” diye açıklama yaptı.
Gerek boykot kararı vererek,,gerekse nasıl olsa kazanamayacak diye oy kullanmayanların alınan seçim sonuçları ile umutlanacağını ve önümüzdeki genel seçimlerde sistem partilerine alternatif bir gücün oluşmasına katkı verebileceklerini de dile getiren Celal Deniz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kafalardaki psikolojik baraj aşılmıştır ancak HDP önümüzde ki süreçte hem siyaset vurgusunda hem de müzakere sürecinde "Yüzde 10 seçim barajının kaldırılması'' yönünde bir siyaset vurgusunu güçlendirmeli, öncelikleri arasına almalıdır.HDP mevcut oyları konsolide etmeyi başarabilmek için genel seçimlerde HDP adıyla seçimlere girmelidir.Artık sistem de HDP yi dikkate almak durumundadır.HDP 10 Agustos’taki başarısını sürdürebilmesi için ülkenin demografik ve coğrafik özelliklerine uygun politikalar üretmeli, gerek AKP'nin gerekse CHP'nin tabanına hitap eden bir dili geliştirmelidir. Asıl Türkiye'lileşme siyaseti bu olacaktır.”