Soma’nın acısı Antepliler’i sokağa çıkardı
Tüm ülkede olduğu gibi Gaziantep’te de Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan facianın yası sürüyor.Türk-İş, DİSK, KESK, TMMOB, TTB, TDB gibi işçi ve emek örgütleri dün gün boyu iş bırakarak Soma’da yaşanan katliama dikkat çekti. Sabahın erken saatlerinde Kırkayak Parkı’nda toplanan kitleye çeşitli siyasi parti ve demokratik kitle örgütünden de destek geldi.
KESK dönem sözcüsü Ali Ersönmez,sadece işçilerin değil, tüm Türkiye halklarının, onların anısını yaşatmak, yakınlarına başsağlığı dilemek, Soma’nın acısını paylaşmak ve sorumlulardan hesap sormak adına sokağa çıktığını söylerken, “Soma’da yüzlerce işçinin can verdiği katliam, bu ülkede biraz olsun vicdanı olan, biraz olsun onuru olan herkes için bir milat olacaktır” diye konuştu.
“Kader değil katliam”,
“Kader değil katliam”, “İşçi ölümlerine son”, “Çizme değil kapitalizm kirli”, “Bir avuç kömüre bir ömür verenler”, “Somalı anneler yalnız değil” pankartları taşıyan kitle Kırkayak Parkı’ndan Maarif Meydanı’na kadar yürüyüş yaptı.
Türkiye işçi sınıfının iş
cinayetlerine sabrı kalmamıştır
Maarif meydanına kadar slogan atarak gelen kitle bir dakikalık saygı duruşundan sonra bir basın açıklaması yaptı. Kitle adına KESK dönem sözcüsü Ali Ersönmez ortak basın metnini okudu. Sadece işçilerin değil, tüm Türkiye halklarının, onların anısını yaşatmak, yakınlarına başsağlığı dilemek, Soma’nın acısını paylaşmak ve sorumlulardan hesap sormak adına sokağa çıktığını söyleyen Eryılmaz açıklamayı şöyle sürdürdü: “Soma’da yüzlerce işçinin can verdiği katliam, bu ülkede biraz olsun vicdanı olan, biraz olsun onuru olan herkes için bir milat olacaktır. Türkiye işçi sınıfının iş cinayetlerine, güvencesiz çalıştırmaya karşı sabrı kalmamıştır. Çünkü biz biliyoruz ki bu katliam ‘kaza’ ile olmamıştır. Ve yine çok iyi biliyoruz ki, önceki cinayetlerde olduğu gibi işçi kardeşlerimizin ölümü kader değildir. Özelleştirme ve taşeronlaştırma politikalarını hayata geçirenler Soma’da yaşananların başlıca sorumlularıdır.”
Türkiye ölümlü maden kazalarında Avrupa’da birinci sırada
Eryılmaz, “Özelleştirme ve taşeronlaştırma politikaları sonrası Türkiye ölümlü maden kazalarında Avrupa’da birinci sıraya yükselmiştir. Dünyada ise bu alanda ilk üç sırada yer alan Türkiye maalesef bu sene birinciliği kimseye kaptırmayacaktır. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yasasıyla bu alanı da piyasaya devreden, denetimi yapanın işverenden maaş aldığı bir sistem kuran, yine tüm uyarılarımıza rağmen bu alandaki denetim yetkisini bağımsız emek ve meslek örgütlerine vermeyi reddedenler, hiç mi vicdan azabı çekmemektedir” dedi.
Başbakan’a 21. Yüzyılda olduğumuzu
hatırlatmayı bir borç biliriz
Eryılmaz, “Daha önceki cinayetlerin ardından ‘bu mesleğin fıtratında ölüm vardır’ diyerek yeni katliamları meşrulaştıran hükümet üyelerine, Soma’da Başbakan da katılmıştır. 19’uncu yüzyıldan 20’inci yüzyıl başından örnekler vererek zihniyetinin 150 yıl öncesinden kaldığını gösteren Başbakan’a 21. Yüzyılda olduğumuzu hatırlatmayı bir borç biliriz. ‘hedef 2023’ diye yola çıkanların 1862’deki bir kazayı örnek göstererek ‘Bu işin fıtratında var’ demesi ülkemizin içinde bulunduğu tabloyu gayet net özetlemektedir. Bu ülkenin 70 milyon insanı, teknoloji bu kadar gelişirken insana değil ölüme yatırım yapan bir anlayışı hak etmemektedir” diye konuştu.Cihan Ölmez
Tüm ülkede olduğu gibi Gaziantep’te de Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan facianın yası sürüyor.Türk-İş, DİSK, KESK, TMMOB, TTB, TDB gibi işçi ve emek örgütleri dün gün boyu iş bırakarak Soma’da yaşanan katliama dikkat çekti. Sabahın erken saatlerinde Kırkayak Parkı’nda toplanan kitleye çeşitli siyasi parti ve demokratik kitle örgütünden de destek geldi.
KESK dönem sözcüsü Ali Ersönmez,sadece işçilerin değil, tüm Türkiye halklarının, onların anısını yaşatmak, yakınlarına başsağlığı dilemek, Soma’nın acısını paylaşmak ve sorumlulardan hesap sormak adına sokağa çıktığını söylerken, “Soma’da yüzlerce işçinin can verdiği katliam, bu ülkede biraz olsun vicdanı olan, biraz olsun onuru olan herkes için bir milat olacaktır” diye konuştu.
“Kader değil katliam”,
“Kader değil katliam”, “İşçi ölümlerine son”, “Çizme değil kapitalizm kirli”, “Bir avuç kömüre bir ömür verenler”, “Somalı anneler yalnız değil” pankartları taşıyan kitle Kırkayak Parkı’ndan Maarif Meydanı’na kadar yürüyüş yaptı.
Türkiye işçi sınıfının iş
cinayetlerine sabrı kalmamıştır
Maarif meydanına kadar slogan atarak gelen kitle bir dakikalık saygı duruşundan sonra bir basın açıklaması yaptı. Kitle adına KESK dönem sözcüsü Ali Ersönmez ortak basın metnini okudu. Sadece işçilerin değil, tüm Türkiye halklarının, onların anısını yaşatmak, yakınlarına başsağlığı dilemek, Soma’nın acısını paylaşmak ve sorumlulardan hesap sormak adına sokağa çıktığını söyleyen Eryılmaz açıklamayı şöyle sürdürdü: “Soma’da yüzlerce işçinin can verdiği katliam, bu ülkede biraz olsun vicdanı olan, biraz olsun onuru olan herkes için bir milat olacaktır. Türkiye işçi sınıfının iş cinayetlerine, güvencesiz çalıştırmaya karşı sabrı kalmamıştır. Çünkü biz biliyoruz ki bu katliam ‘kaza’ ile olmamıştır. Ve yine çok iyi biliyoruz ki, önceki cinayetlerde olduğu gibi işçi kardeşlerimizin ölümü kader değildir. Özelleştirme ve taşeronlaştırma politikalarını hayata geçirenler Soma’da yaşananların başlıca sorumlularıdır.”
Türkiye ölümlü maden kazalarında Avrupa’da birinci sırada
Eryılmaz, “Özelleştirme ve taşeronlaştırma politikaları sonrası Türkiye ölümlü maden kazalarında Avrupa’da birinci sıraya yükselmiştir. Dünyada ise bu alanda ilk üç sırada yer alan Türkiye maalesef bu sene birinciliği kimseye kaptırmayacaktır. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yasasıyla bu alanı da piyasaya devreden, denetimi yapanın işverenden maaş aldığı bir sistem kuran, yine tüm uyarılarımıza rağmen bu alandaki denetim yetkisini bağımsız emek ve meslek örgütlerine vermeyi reddedenler, hiç mi vicdan azabı çekmemektedir” dedi.
Başbakan’a 21. Yüzyılda olduğumuzu
hatırlatmayı bir borç biliriz
Eryılmaz, “Daha önceki cinayetlerin ardından ‘bu mesleğin fıtratında ölüm vardır’ diyerek yeni katliamları meşrulaştıran hükümet üyelerine, Soma’da Başbakan da katılmıştır. 19’uncu yüzyıldan 20’inci yüzyıl başından örnekler vererek zihniyetinin 150 yıl öncesinden kaldığını gösteren Başbakan’a 21. Yüzyılda olduğumuzu hatırlatmayı bir borç biliriz. ‘hedef 2023’ diye yola çıkanların 1862’deki bir kazayı örnek göstererek ‘Bu işin fıtratında var’ demesi ülkemizin içinde bulunduğu tabloyu gayet net özetlemektedir. Bu ülkenin 70 milyon insanı, teknoloji bu kadar gelişirken insana değil ölüme yatırım yapan bir anlayışı hak etmemektedir” diye konuştu.Cihan Ölmez