TMMOB Maden Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Cemal Çete,
“Soma’da meydana gelen ve 5’i maden mühendisi olmak üzere 301 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan menfur kazaları önleme konusunda ne kadar geride kaldığımız, bir kere daha görülmektedir” dedi.
Çete, “Kaza öncesinden kısa bir süre önce, “İş Teftiş Kurulu Müfettiş”leri tarafından yapılan denetlemeden tam not alarak çıkan ocak, denetlemelerin de seviyesini topluma bir kez daha sergilemektedir” diye konuştu.
Ocakta meydana gelen patlamanın trafo patlaması nedeni ile değil, ocakta zaten önceden alınmayan, taş yüzeyindeki kalıntı kömürlerin oksidasyonundan kaynaklı, karbon monoksitin açığa çıkması sonuçlu gaz patlamasından kaynaklandığı konusunda şüpheler yoğunlaştığına değinen Cemal Çete, “Türkiye, ölümlü maden kazaları sıralamasında; Avrupa’da birinci, Dünya’da üçüncü (Hindistan ve Rusya’dan sonra) seviyesindedir. Maden kazalarının “olası kader” olarak düşünüldüğü Ülkemizde; Almanya, İngiltere, Fransa gibi yıllardır tek bir kazanın bile olmadığı ülkelere kıyasla, insan hayatı neden bu kadar ucuz... Kazaların asıl sebebi Madenciliği, Mühendisliğin Bilim ve Teknolojisinden uzaklaştıran ve Mühendisi işverenin insafına bırakan yanlış madencilik uygulamalarıdır. Halen Türkiye’de Kömür Madenlerinin büyük çoğunluğu, yapılan özelleştirmeler sonucu özel şirketler tarafından işletilmekte olup, bu uygulamada kar hırsı ile yapılan üretim zorlamaları, uzun çalışma süreleri, sağlıksız barınma ve çalışma koşulları, bu faciaların oluşmasına temel teşkil etmektedir. Yaşadığımız son olay bizlere bunu açıkça ispatlamaktadır. Bu olaydan sonra ne olacaktır? Aslında değişecek olan fazla bir şey yok… Olay yavaş yavaş soğuyacak, bir sonraki kazaya kadar da gündemden belirli meslek grupları dışında zamanla düşecektir. Ateş düştüğü yeri yakar. Ekmek, ekmekçiye verilmediği ve yeterli denetlemeler yapılmadığı sürece, önümüzde bu ve benzeri kazaların tekrarlanması kaçınılmazdır” şeklinde açıklama yaptı..
“Soma’da meydana gelen ve 5’i maden mühendisi olmak üzere 301 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan menfur kazaları önleme konusunda ne kadar geride kaldığımız, bir kere daha görülmektedir” dedi.
Çete, “Kaza öncesinden kısa bir süre önce, “İş Teftiş Kurulu Müfettiş”leri tarafından yapılan denetlemeden tam not alarak çıkan ocak, denetlemelerin de seviyesini topluma bir kez daha sergilemektedir” diye konuştu.
Ocakta meydana gelen patlamanın trafo patlaması nedeni ile değil, ocakta zaten önceden alınmayan, taş yüzeyindeki kalıntı kömürlerin oksidasyonundan kaynaklı, karbon monoksitin açığa çıkması sonuçlu gaz patlamasından kaynaklandığı konusunda şüpheler yoğunlaştığına değinen Cemal Çete, “Türkiye, ölümlü maden kazaları sıralamasında; Avrupa’da birinci, Dünya’da üçüncü (Hindistan ve Rusya’dan sonra) seviyesindedir. Maden kazalarının “olası kader” olarak düşünüldüğü Ülkemizde; Almanya, İngiltere, Fransa gibi yıllardır tek bir kazanın bile olmadığı ülkelere kıyasla, insan hayatı neden bu kadar ucuz... Kazaların asıl sebebi Madenciliği, Mühendisliğin Bilim ve Teknolojisinden uzaklaştıran ve Mühendisi işverenin insafına bırakan yanlış madencilik uygulamalarıdır. Halen Türkiye’de Kömür Madenlerinin büyük çoğunluğu, yapılan özelleştirmeler sonucu özel şirketler tarafından işletilmekte olup, bu uygulamada kar hırsı ile yapılan üretim zorlamaları, uzun çalışma süreleri, sağlıksız barınma ve çalışma koşulları, bu faciaların oluşmasına temel teşkil etmektedir. Yaşadığımız son olay bizlere bunu açıkça ispatlamaktadır. Bu olaydan sonra ne olacaktır? Aslında değişecek olan fazla bir şey yok… Olay yavaş yavaş soğuyacak, bir sonraki kazaya kadar da gündemden belirli meslek grupları dışında zamanla düşecektir. Ateş düştüğü yeri yakar. Ekmek, ekmekçiye verilmediği ve yeterli denetlemeler yapılmadığı sürece, önümüzde bu ve benzeri kazaların tekrarlanması kaçınılmazdır” şeklinde açıklama yaptı..