Eğitim Sen, 4+4+4 yasasının uygulandığı 2012-2013 eğitim öğretim yılına genel olarak bakıldığında, eğitimde sadece biçimsel bir değişikliği değil, genç kuşakların daha yoğun sömürüye hazırlanması ve sömürüye boyun eğdirme programı olmasıyla da ön plana çıktığını, muhafazakar ve dini değerlerle yaşayan bir toplum oluşturmanın eğitim programının temelini oluşturmasının dikkat çekici olduğunu belirtti.
Eğitim Sen’in “2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı Sonunda Eğitimin Durumu Raporu’nda, 2012-2013 eğitim yılında okullarda en çok gözlenen sorunların başında okulların dönüştürülmesi kararları ile açığa çıkan mağduriyetlerin geldiği kaydedildi. “72 ay öncesi çocukların okula uyum sağlayamamaları, okula giriş çıkış saatlerinde yaşanan sorunlar, aşırı kalabalık sınıflar, öğretmen yetersizliği, fiziki koşullar, imam hatiplerle ortak binaları paylaşan okullarda öğrencilere yönelik çeşitli baskılar, din içerikli seçmeli derslerin fiilen zorunlu seçmeli hale getirilmesi vb gibi sorunlar, 2012-2013 eğitim öğretim yılında eğitim gündeminde öne çıkan temel sorunlar olmuştur” denilen raporda, 4+4+4 ile eğitim müfredatında din derslerinin ağırlığının arttırılması, kılık kıyafet serbestliği konusunun hükümet ve yandaş sendikalar tarafından “özgürlük” adına istismar edilmesinin, muhafazakarlaştırmanın en belirgin örnekleri olduğuna dikkat çekildi.
11 yıllık AK Parti iktidarı döneminde, eğitim sisteminin tamamen sınavların ve özel dershanelerin merkezde olduğu bir yapıya büründüğü vurgulanan raporda, şöyle denildi: “Milli Eğitim Bakanlığı’nın temel amacının piyasa değerlerini yücelten, bu değerleri sorgulamayan, sadece kendisine faydalı olanlarla ilgilenen ve beşeri sermaye olabilecek bireyler yetiştirmektir. Sınav ve dershane odaklı eğitime son verilmemesi bunun ispatıdır. Bu nedenle bir taraftan sisteme ‘itaatkar’ nesiller yetiştirilirken, diğer taraftan öğrencilerin ve velilerin müşterileştirilmesinin ön plana çıkarılması kabul edilemez. Türkiye’de sınavların eğitimde uygulanan yanlış politikalar nedeniyle sınavların 4. sınıfa kadar inmesi eğitim sisteminin içine itildiği durumu görmek gerekmektedir. Her yıl sınav yapmak, sınava hazırlanmak zorunda olan öğrencilerin küçük yaşlardan itibaren dershanelere, özel kurslara gitmesi okullardaki eğitimin zaten sorunlu olan niteliğini daha da geriye götürecektir. Hükümetin 4+4+4 sistemine yönelik aceleciliği yüzünden okulların plansız ve programsız dönüştürülmesi sonucu 30 bini sınıf öğretmeni olmak üzere, 70 bine yakın öğretmen norm fazlası durumuna düşürülmüştür. Eğitim sisteminde yıllardır büyük bir sorun olan ücretli öğretmenlik uygulaması, bir an önce çözülmesi gereken önemli bir sorundur. AKP hükümetinin dayatmasıyla uygulanan 4+4+4 dayatması, eğitimde sadece biçimsel bir değişikliği değil, genç kuşakların daha yoğun sömürüye hazırlanması ve sömürüye boyun eğdirme programı olmasıyla da ön plana çıkmıştır. Buna ek olarak, muhafazakar ve dini değerlerle yaşayan bir toplum oluşturmanın eğitim programının temelini oluşturması dikkat çekicidir.”SHA
Eğitim Sen’in “2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı Sonunda Eğitimin Durumu Raporu’nda, 2012-2013 eğitim yılında okullarda en çok gözlenen sorunların başında okulların dönüştürülmesi kararları ile açığa çıkan mağduriyetlerin geldiği kaydedildi. “72 ay öncesi çocukların okula uyum sağlayamamaları, okula giriş çıkış saatlerinde yaşanan sorunlar, aşırı kalabalık sınıflar, öğretmen yetersizliği, fiziki koşullar, imam hatiplerle ortak binaları paylaşan okullarda öğrencilere yönelik çeşitli baskılar, din içerikli seçmeli derslerin fiilen zorunlu seçmeli hale getirilmesi vb gibi sorunlar, 2012-2013 eğitim öğretim yılında eğitim gündeminde öne çıkan temel sorunlar olmuştur” denilen raporda, 4+4+4 ile eğitim müfredatında din derslerinin ağırlığının arttırılması, kılık kıyafet serbestliği konusunun hükümet ve yandaş sendikalar tarafından “özgürlük” adına istismar edilmesinin, muhafazakarlaştırmanın en belirgin örnekleri olduğuna dikkat çekildi.
11 yıllık AK Parti iktidarı döneminde, eğitim sisteminin tamamen sınavların ve özel dershanelerin merkezde olduğu bir yapıya büründüğü vurgulanan raporda, şöyle denildi: “Milli Eğitim Bakanlığı’nın temel amacının piyasa değerlerini yücelten, bu değerleri sorgulamayan, sadece kendisine faydalı olanlarla ilgilenen ve beşeri sermaye olabilecek bireyler yetiştirmektir. Sınav ve dershane odaklı eğitime son verilmemesi bunun ispatıdır. Bu nedenle bir taraftan sisteme ‘itaatkar’ nesiller yetiştirilirken, diğer taraftan öğrencilerin ve velilerin müşterileştirilmesinin ön plana çıkarılması kabul edilemez. Türkiye’de sınavların eğitimde uygulanan yanlış politikalar nedeniyle sınavların 4. sınıfa kadar inmesi eğitim sisteminin içine itildiği durumu görmek gerekmektedir. Her yıl sınav yapmak, sınava hazırlanmak zorunda olan öğrencilerin küçük yaşlardan itibaren dershanelere, özel kurslara gitmesi okullardaki eğitimin zaten sorunlu olan niteliğini daha da geriye götürecektir. Hükümetin 4+4+4 sistemine yönelik aceleciliği yüzünden okulların plansız ve programsız dönüştürülmesi sonucu 30 bini sınıf öğretmeni olmak üzere, 70 bine yakın öğretmen norm fazlası durumuna düşürülmüştür. Eğitim sisteminde yıllardır büyük bir sorun olan ücretli öğretmenlik uygulaması, bir an önce çözülmesi gereken önemli bir sorundur. AKP hükümetinin dayatmasıyla uygulanan 4+4+4 dayatması, eğitimde sadece biçimsel bir değişikliği değil, genç kuşakların daha yoğun sömürüye hazırlanması ve sömürüye boyun eğdirme programı olmasıyla da ön plana çıkmıştır. Buna ek olarak, muhafazakar ve dini değerlerle yaşayan bir toplum oluşturmanın eğitim programının temelini oluşturması dikkat çekicidir.”SHA