Stokçuların suni gündemlerle fıstık fiyatlarını yükselttiğini belirten Gaziantep Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Kenan Seçkin, kimsenin fıstığın fiyatıyla oynamaya hakkı olmadığını ifade ederken, “Baklavacılarda Antepfıstığı fiyatlarını bahane ederek baklava fiyatlarını yükselmek istiyorlar. Yakında fıstık hasadı başladığında ülkemizin şehrimizin ve bölgemizin ihtiyacı olan fıstık fazlasıyla olacak. İnşallah bu sene tarihin en yüksek rekoltesine ulaşacağız” dedi.
Türkiye’nin ihracat dahil
Antepfıstığı ihtiyacı 120 bin ton
“Kimse felaket tellallığı yapmasın” diyen Seçkin, Türkiye’nin ihracat dahil Antepfıstığı ihtiyacının 120 bin ton olduğunu vurguladı. “Bazı bölgelerdeki fıstıklar doludan etkilendi, buna bağlı olarak fıstık stokçuları fiyatlarda oynama yapıyorlar. Bu yıl Antepfıstığında 150 bin ton rekolte bekliyoruz ve fıstık fazlamız olacak. Büyük baklava firmaları da fıstıklarını bir yıl önceden alıp stok ediyorlar. Dolayısıyla fıstık fiyatları yüksek diye baklava fiyatlarında oynamaya çalışıyorlar. Ayrıca bir kilo baklavada kullanılan maksimum fıstık 150-200 gramdır. Fıstık fiyatları düştüğünde baklava fiyatları düşüyor mu?” düşmüyor. Fıstık hasadı başladığında ülkemizin şehrimizin ve bölgemizin ihtiyacı olan fıstık fazlasıyla olacak” değerlendirmesinde bulundu.
Aracılar ve stokçular
sorunu çözülecek
İnsanların teknolojiye yeni yeni ayak uydurduğunu söyleyen Başkan Seçkin, “Fıstık üreticileri fıstığı kendi depolarında sağlıklı olarak depolayamıyorlar. Çünkü Antepfıstığında “Aflatoksin” olayı var. Köylerde depolanan fıstıklara “Aflatoksin” bulaştığında pazar fiyatı düşüyor. Dolayısıyla elinden çıkarmak istediğinde devreye aracılar gidiyor ve aracıların eline geçtikten sonra fıstık fiyatları yükseliyor. Son zamanlarda “Lisanslı Depoculuk Sistemi’ne” geçiyoruz. Lisanslı depoculuğa geçtiğimiz aracılar ve stokçular sorunu çözülecek. Çünkü çiftçi ürününü getirdiğinde buralarda depolayacak ve istediği zaman satabilecek” diye konuştu.
Zarar gören ağaçlara
çocuk gibi bakmalıyız
Son yağmurlar hakkında konuşan Seçkin, yağmurların her zaman faydalı olduğunu ancak dolu olarak yağdığında zararının bulunduğuna dikkat çekerken, konuşmasına şöyle devam etti: “Dolu ürünü ve Antepfıstığında ikinci yıl ki ürünü yok eder, ağaçların gövdesinde açmış olduğu yaralarla ağaçların hastalanmasına, gelişmeye engel olur. Dolayısıyla doludan zarar gören ağaçlara hassas bir çocuk gibi bakmalıyız.” Hüseyin Karataş
Türkiye’nin ihracat dahil
Antepfıstığı ihtiyacı 120 bin ton
“Kimse felaket tellallığı yapmasın” diyen Seçkin, Türkiye’nin ihracat dahil Antepfıstığı ihtiyacının 120 bin ton olduğunu vurguladı. “Bazı bölgelerdeki fıstıklar doludan etkilendi, buna bağlı olarak fıstık stokçuları fiyatlarda oynama yapıyorlar. Bu yıl Antepfıstığında 150 bin ton rekolte bekliyoruz ve fıstık fazlamız olacak. Büyük baklava firmaları da fıstıklarını bir yıl önceden alıp stok ediyorlar. Dolayısıyla fıstık fiyatları yüksek diye baklava fiyatlarında oynamaya çalışıyorlar. Ayrıca bir kilo baklavada kullanılan maksimum fıstık 150-200 gramdır. Fıstık fiyatları düştüğünde baklava fiyatları düşüyor mu?” düşmüyor. Fıstık hasadı başladığında ülkemizin şehrimizin ve bölgemizin ihtiyacı olan fıstık fazlasıyla olacak” değerlendirmesinde bulundu.
Aracılar ve stokçular
sorunu çözülecek
İnsanların teknolojiye yeni yeni ayak uydurduğunu söyleyen Başkan Seçkin, “Fıstık üreticileri fıstığı kendi depolarında sağlıklı olarak depolayamıyorlar. Çünkü Antepfıstığında “Aflatoksin” olayı var. Köylerde depolanan fıstıklara “Aflatoksin” bulaştığında pazar fiyatı düşüyor. Dolayısıyla elinden çıkarmak istediğinde devreye aracılar gidiyor ve aracıların eline geçtikten sonra fıstık fiyatları yükseliyor. Son zamanlarda “Lisanslı Depoculuk Sistemi’ne” geçiyoruz. Lisanslı depoculuğa geçtiğimiz aracılar ve stokçular sorunu çözülecek. Çünkü çiftçi ürününü getirdiğinde buralarda depolayacak ve istediği zaman satabilecek” diye konuştu.
Zarar gören ağaçlara
çocuk gibi bakmalıyız
Son yağmurlar hakkında konuşan Seçkin, yağmurların her zaman faydalı olduğunu ancak dolu olarak yağdığında zararının bulunduğuna dikkat çekerken, konuşmasına şöyle devam etti: “Dolu ürünü ve Antepfıstığında ikinci yıl ki ürünü yok eder, ağaçların gövdesinde açmış olduğu yaralarla ağaçların hastalanmasına, gelişmeye engel olur. Dolayısıyla doludan zarar gören ağaçlara hassas bir çocuk gibi bakmalıyız.” Hüseyin Karataş