İki seneden beri ticari taksi şoförlüğü yapan Gülay Gönülalan, mesleğin erkek mesleği olmaktan çıktığını söyleyerek, sadece Gaziantep’te değil, Türkiye’nin birçok kentinde kadın taksi şoförlerinin olduğunu belirtti.
Gönülalan, kararlı duruşuyla ‘yapamazsın’ denilen meslekte çalışmaya devam ediyor. Ailesinden aldığı güçle yoluna devam ettiğini belirten Gönülalan, taksicilik mesleğine nasıl başladığını şu cümlelerle anlatı: ”Ev hanımıydım. Eşim ölünce benim için işler zorlaştı. Bakmakla yükümlü olduğum ve okuttuğum çocuğum var. Emekli aylığı beni geçindirmedi. Üzerimde kayıtlı bir plaka vardı. Değerlendireyim dedim. İki seneden beri bu mesleği yapıyorum. Antep’te ilktim. İlk başladığımda biraz ürkek başladım. Acaba diye sordum kendime. Sonra yavaş yavaş alıştım. Beni destekleyenler oldu. Bu destekler bana güç, kuvvet verdi.”
Dört çocuk annesi Gönülalan, mesleğe başladığı ilk günlerde şaşkın bakışlara maruz kalsa da, ‘taksicilik erkek işi’ söylemini Gaziantep’te ilk kadın taksi şoförü olarak yıktığını belirtti. Gönülalan, “Bu meslek erkek işi deniliyor. Ben de artık erkeğim. Ben hem anneyim hem de babayım. Erkekler ve kadınların ortak çalıştığı birçok yer var. Erkek ve kadınların öğretmen olduğu okullar, doktor olduğu hastaneler ve daha sayamayacağım birçok yer var. Burada kadınlar erkeklerle birlikte çalışıyor. Neden taksicilik sektöründe olmasın ki? Eskişehir, İstanbul, Manisa, Hatay ve daha birçok şehirde kadın taksiciler var. Artık bu meslek erkek mesleği ya da kadının yapamayacağı meslek olmaktan çıktı. Antep’te normal karşılanmıyor. Neden? Çünkü bu meslek kötü görülüyor ve biraz da halkın kafasında kadına uygun bir meslek olarak görülmüyor” dedi.
‘Beni rahatsız eden tek şey, dolandırıcılar’
Cinsiyetinden dolayı olumsuz bir durumla karşılaşmadığını belirten Gönülalan, “Bu iki yıl boyunca aracıma her türden insan bindi. Bu işi yaparken, cinsiyetimden dolayı hiç zorlanmadım. Trafikte beni rahatsız eden bir durum olmadı. Olumsuz bir şey yaşamadım. Beni rahatsız eden tek şey, dolandırıcılar. Bir defa başıma gelmedi. Defalarca dolandırılırdım. Hakkımda birçok haber yapıldı. Ben Nebahat ablaya benzetildiğinde rahatsız oldum. Sonra neden ben Nebahat abla olmayayım ki dedi. İşimi seviyorum. Her türden insanla gidip geliyorum. Hasta olanı, okula yetişmeyeni götürmek beni işe bağlıyor. Bu iş, bana para kazanmanın ne kadar zor olduğunu öğretti” şeklinde konuştu. Esra Aydın
Gönülalan, kararlı duruşuyla ‘yapamazsın’ denilen meslekte çalışmaya devam ediyor. Ailesinden aldığı güçle yoluna devam ettiğini belirten Gönülalan, taksicilik mesleğine nasıl başladığını şu cümlelerle anlatı: ”Ev hanımıydım. Eşim ölünce benim için işler zorlaştı. Bakmakla yükümlü olduğum ve okuttuğum çocuğum var. Emekli aylığı beni geçindirmedi. Üzerimde kayıtlı bir plaka vardı. Değerlendireyim dedim. İki seneden beri bu mesleği yapıyorum. Antep’te ilktim. İlk başladığımda biraz ürkek başladım. Acaba diye sordum kendime. Sonra yavaş yavaş alıştım. Beni destekleyenler oldu. Bu destekler bana güç, kuvvet verdi.”
Dört çocuk annesi Gönülalan, mesleğe başladığı ilk günlerde şaşkın bakışlara maruz kalsa da, ‘taksicilik erkek işi’ söylemini Gaziantep’te ilk kadın taksi şoförü olarak yıktığını belirtti. Gönülalan, “Bu meslek erkek işi deniliyor. Ben de artık erkeğim. Ben hem anneyim hem de babayım. Erkekler ve kadınların ortak çalıştığı birçok yer var. Erkek ve kadınların öğretmen olduğu okullar, doktor olduğu hastaneler ve daha sayamayacağım birçok yer var. Burada kadınlar erkeklerle birlikte çalışıyor. Neden taksicilik sektöründe olmasın ki? Eskişehir, İstanbul, Manisa, Hatay ve daha birçok şehirde kadın taksiciler var. Artık bu meslek erkek mesleği ya da kadının yapamayacağı meslek olmaktan çıktı. Antep’te normal karşılanmıyor. Neden? Çünkü bu meslek kötü görülüyor ve biraz da halkın kafasında kadına uygun bir meslek olarak görülmüyor” dedi.
‘Beni rahatsız eden tek şey, dolandırıcılar’
Cinsiyetinden dolayı olumsuz bir durumla karşılaşmadığını belirten Gönülalan, “Bu iki yıl boyunca aracıma her türden insan bindi. Bu işi yaparken, cinsiyetimden dolayı hiç zorlanmadım. Trafikte beni rahatsız eden bir durum olmadı. Olumsuz bir şey yaşamadım. Beni rahatsız eden tek şey, dolandırıcılar. Bir defa başıma gelmedi. Defalarca dolandırılırdım. Hakkımda birçok haber yapıldı. Ben Nebahat ablaya benzetildiğinde rahatsız oldum. Sonra neden ben Nebahat abla olmayayım ki dedi. İşimi seviyorum. Her türden insanla gidip geliyorum. Hasta olanı, okula yetişmeyeni götürmek beni işe bağlıyor. Bu iş, bana para kazanmanın ne kadar zor olduğunu öğretti” şeklinde konuştu. Esra Aydın