TEMA Vakfı termik santrallerin ve kömür madenciliğinin tarım alanlarına verdiği zarara karşı başlattığı kampanya aracılığıyla karar alıcılara çağrı yaptı. Elektrik tasarrufu için alternatif çözümler önerdi. TEMA Vakfı, kömürlü termik santrallerin ve kömür madenciliğinin tarım alanlarına verdiği zarara dikkat çekmek için “Kömür Etme” sloganıyla kampanya başlattı. Türkiye’nin gıdasını üreten Trakya, Çanakkale, Eskişehir, Adana, Konya ve Karaman’ın verimli tarım topraklarına kömürlü termik santraller ve kömür ocakları kurulması planlanıyor. TEMA Vakfı’nın kampanyasının hedefi ise termik santral tehdidine karşı kamuoyu bilinci yaratmak. Trakya’daki termik santral projelerinden biri Avrupa'daki tarım hayatının temellerinin atıldığı arkeolojik kazılarla saptanan Kırklareli’de. TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, basın temsilcileri, TEMA Vakfı gönüllüleri ve uzmanlar ile birlikte kömür projelerinin tarım toprağına vereceği zararları yerinde görmek ve konuyla ilgili detayları paylaşmak üzere Kırklareli’yi ziyaret etti. “Bu bölgenin 8 bin 200 yıl önce ilk tarımsal yaşamın başladığı ve Avrupa’ya yayıldığı topraklar olduğu biliniyor” diyen Ataç, Tarım ve Orman Bakanlığına çağrı yaparak tarım alanlarındaki kömür yatırımlarına izin vermemesi için çağrı yaptı.
Karbon salan santrale yer yok
Uluslararası Enerji Ajansı’nın açıkladığı son verilere göre, karbon salan herhangi bir santralin inşa edilebilmesi için artık yer yok. Bu nedenle tüm yeni enerji projelerinin düşük karbonlu olması ve mevcut altyapının emekli edilerek enerji altyapısının temizlenmesi gerekiyor.
Türkiye’de durum ne?
Türkiye’nin yüzde 27 oranında toplam enerji verimliliği ve tasarrufu potansiyeli mevcut ve neredeyse tüketilen enerjinin üçte biri israf ediliyor. Konut ve ofislerde yüzde 29 oranında elektrik tasarrufu potansiyeli var. Ülkenin sanayideki enerji tüketimi ise birkaç sektörde yoğunlaşmış durumda. Tüketilen enerjinin yüzde 45’ini elektriğin, yüzde 29’unu çimento ve demir-çelik sektörü tüketiyor. Oysa bu sektörlerde yüksek oranda enerji verimliliği ve tasarrufu potansiyeli var. Sadece ikisinde yüzde 20’den fazla elektriği geri kazanma fırsatı bulunuyor. Tekstil sektöründe ise bu oran yüzde 57 seviyesine erişiyor.
Trakya’nın tarımsal üretimi
Trakya Kalkınma Ajansı’nın verilerine göre, Trakya’da özellikle bitkisel üretimde ayçiçeği, çeltik, kanola, buğday ve bağ alanları önemli bir yer tutuyor. rakya Türkiye buğday üretiminin yüzde 12’sini, ayçiçeği üretiminin yüzde 61’ini, çeltik üretiminin de yüzde 54’ünü karşılıyor. Bölgenin Türkiye’de en fazla “Mutlak Korunacak Tarım Arazisi”ne sahip olduğu biliniyor. Bianet
Karbon salan santrale yer yok
Uluslararası Enerji Ajansı’nın açıkladığı son verilere göre, karbon salan herhangi bir santralin inşa edilebilmesi için artık yer yok. Bu nedenle tüm yeni enerji projelerinin düşük karbonlu olması ve mevcut altyapının emekli edilerek enerji altyapısının temizlenmesi gerekiyor.
Türkiye’de durum ne?
Türkiye’nin yüzde 27 oranında toplam enerji verimliliği ve tasarrufu potansiyeli mevcut ve neredeyse tüketilen enerjinin üçte biri israf ediliyor. Konut ve ofislerde yüzde 29 oranında elektrik tasarrufu potansiyeli var. Ülkenin sanayideki enerji tüketimi ise birkaç sektörde yoğunlaşmış durumda. Tüketilen enerjinin yüzde 45’ini elektriğin, yüzde 29’unu çimento ve demir-çelik sektörü tüketiyor. Oysa bu sektörlerde yüksek oranda enerji verimliliği ve tasarrufu potansiyeli var. Sadece ikisinde yüzde 20’den fazla elektriği geri kazanma fırsatı bulunuyor. Tekstil sektöründe ise bu oran yüzde 57 seviyesine erişiyor.
Trakya’nın tarımsal üretimi
Trakya Kalkınma Ajansı’nın verilerine göre, Trakya’da özellikle bitkisel üretimde ayçiçeği, çeltik, kanola, buğday ve bağ alanları önemli bir yer tutuyor. rakya Türkiye buğday üretiminin yüzde 12’sini, ayçiçeği üretiminin yüzde 61’ini, çeltik üretiminin de yüzde 54’ünü karşılıyor. Bölgenin Türkiye’de en fazla “Mutlak Korunacak Tarım Arazisi”ne sahip olduğu biliniyor. Bianet