Bozgeyik, çiftçilerin sosyal ve ekonomik olarak toplumun en uzak köşesine itildiğine, ama ülkeye en çok hizmet eden üreten kişiler olduğuna vurgu yaptı
Hububat-Sen Gaziantep İl Temsilcisi ve Ziraat Mühendisi Karaca Bozgeyik, gazetemize yaptığı açıklamada çiftçilerin topraklarının yüzde 95’inin özel bankalara ipotekli olduğunu vurgularken, tarımda şirketleşmeye doğru gidildiğinin altını çizdi. “Çiftçiler borçlu oldukları ve özel bankaların tarımsal krediler furyasıyla beraber arazilerini ipotek ederek, kredilerle yaşar hale geldi” dedi.
Tarımda şirketleşmeye doğru gidiliyor
Küçük çiftçilerin korunması gerektiğini ifade eden Bozgeyik, tarımda şirketleşmeye doğru gidildiğine dikkat çekerek, “Şirketleşme küçük çiftçilerin köylerden kopup şehirlere yerleşmesi demektir. Sendikalaşma hareketleri küçük çiftçilerin bulundukları yerlerde topraklarını koruyarak, hem geçinmek hem de geleceğe yönelik üretim planlaması yapabilecek ekonomik rahatlığa erişmelerini sağlar” şeklinde konuştu.
Bu sene yağmurlar geç oldu
İklim koşullarına bağlı yapılan üretimden kaynaklı sıkıntıların çiftçileri düşündürdüğünü sözlerine ekleyen Bozgeyik, çiftçilerin banka kredi, mazot, gübre ve ilaç borçlarının olduğunu hatırlattı. “Çiftçiler bu durumda iklime bağlı olarak her yıl üretimden elde edecekleri hasılatı düşündüğünden bu sene yağmurlar geç oldu. Onun için bizim bölgemizdeki çiftçi iklime bağlı tarımsal üretim yaptığı sürece bu hep böyle gidecekler. Bundan dolayı baraj yapımı ve baraj yapımından kaynaklı sulama projelerinin bir an önce hayata geçirilmesi gerekir. Dolayısıyla çiftçi borcunu nasıl ödeyeceğini düşünüyor. Çünkü çiftçilerin topraklarının yüzde 95’i özel bankalara ipotekli. Ziraat Bankası kredi vermek için işi zorlaştırdığı için kolayca kredi alamıyorlar” şeklinde değerlendirme yaptı.
Çiftçiler kredilerle yaşar hale geldi
Son 15 yıldan beri uygulanan tarım politikalarıyla çiftçilerin üretimden uzaklaştırıldığını belirten Bozgeyik, alınan desteklerin üretime yansımadığını söyleyerek konuşmasına şöyle devam etti: “Çiftçiler borçlu oldukları ve özel bankaların tarımsal krediler furyasıyla beraber arazilerini ipotek ederek, kredilerle yaşar hale geldiler. Türkiye adım adım buğday, nohut, fasulye ve hayvancılıkta ithalatçı duruma geldi. Kırmızı mercimek üretim alanları yok denecek kadar az. Ne tükettiğimizi bilmediğimiz gıda ürünleri market raflarında yerlerini alınca şehirde yaşayan insanlarda kendi topraklarında üretilmeyen ürünleri tüketmeye başladılar. Bu bizim çiftçileri değil, ithalatçı olduğumuz ülkedeki çiftçileri destekler oldu. Bunun tersine dönmesi gerekiyor.” Hüseyin Karataş
Hububat-Sen Gaziantep İl Temsilcisi ve Ziraat Mühendisi Karaca Bozgeyik, gazetemize yaptığı açıklamada çiftçilerin topraklarının yüzde 95’inin özel bankalara ipotekli olduğunu vurgularken, tarımda şirketleşmeye doğru gidildiğinin altını çizdi. “Çiftçiler borçlu oldukları ve özel bankaların tarımsal krediler furyasıyla beraber arazilerini ipotek ederek, kredilerle yaşar hale geldi” dedi.
Tarımda şirketleşmeye doğru gidiliyor
Küçük çiftçilerin korunması gerektiğini ifade eden Bozgeyik, tarımda şirketleşmeye doğru gidildiğine dikkat çekerek, “Şirketleşme küçük çiftçilerin köylerden kopup şehirlere yerleşmesi demektir. Sendikalaşma hareketleri küçük çiftçilerin bulundukları yerlerde topraklarını koruyarak, hem geçinmek hem de geleceğe yönelik üretim planlaması yapabilecek ekonomik rahatlığa erişmelerini sağlar” şeklinde konuştu.
Bu sene yağmurlar geç oldu
İklim koşullarına bağlı yapılan üretimden kaynaklı sıkıntıların çiftçileri düşündürdüğünü sözlerine ekleyen Bozgeyik, çiftçilerin banka kredi, mazot, gübre ve ilaç borçlarının olduğunu hatırlattı. “Çiftçiler bu durumda iklime bağlı olarak her yıl üretimden elde edecekleri hasılatı düşündüğünden bu sene yağmurlar geç oldu. Onun için bizim bölgemizdeki çiftçi iklime bağlı tarımsal üretim yaptığı sürece bu hep böyle gidecekler. Bundan dolayı baraj yapımı ve baraj yapımından kaynaklı sulama projelerinin bir an önce hayata geçirilmesi gerekir. Dolayısıyla çiftçi borcunu nasıl ödeyeceğini düşünüyor. Çünkü çiftçilerin topraklarının yüzde 95’i özel bankalara ipotekli. Ziraat Bankası kredi vermek için işi zorlaştırdığı için kolayca kredi alamıyorlar” şeklinde değerlendirme yaptı.
Çiftçiler kredilerle yaşar hale geldi
Son 15 yıldan beri uygulanan tarım politikalarıyla çiftçilerin üretimden uzaklaştırıldığını belirten Bozgeyik, alınan desteklerin üretime yansımadığını söyleyerek konuşmasına şöyle devam etti: “Çiftçiler borçlu oldukları ve özel bankaların tarımsal krediler furyasıyla beraber arazilerini ipotek ederek, kredilerle yaşar hale geldiler. Türkiye adım adım buğday, nohut, fasulye ve hayvancılıkta ithalatçı duruma geldi. Kırmızı mercimek üretim alanları yok denecek kadar az. Ne tükettiğimizi bilmediğimiz gıda ürünleri market raflarında yerlerini alınca şehirde yaşayan insanlarda kendi topraklarında üretilmeyen ürünleri tüketmeye başladılar. Bu bizim çiftçileri değil, ithalatçı olduğumuz ülkedeki çiftçileri destekler oldu. Bunun tersine dönmesi gerekiyor.” Hüseyin Karataş
RSS