Toplumsal cinsiyet eşitsizliği derinleştiriliyor

 ‘Cinsiyet eşitsizliği, eğitimde en yaygın biçimde karşılaşılan adaletsizliklerden biri’ diyen Şube Başkanı Ömer Parlakçı, ‘’Müfredat ve öğretim materyalleri de cinsiyetçi kalıpları yeniden üretmekte, toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri derinleştiriliyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik eden politikaların hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu adımlar, eğitimin demokratikleşmesi açısından çok önemli’’ dedi.
Eğitim sisteminin çözüm bekleyen sorunları bulunuyor
Parlakçı, ‘’Okulların fiziki altyapı ve donanım eksikliklerinin giderilmemesinin, kalabalık sınıflar, ikili öğretim, taşımalı eğitim, çocuk ve gençlerin dini cemaat ve vakıfların kreşlerine ve yurtlarına yönlendirilmesi, çocuklara yönelik taciz ve istismar vakaları geçtiğimiz eğitim öğretim yılında da devam etti. Öğretmen açıkları sorun olmayı sürdürmekte, mülakata ve arşiv araştırmasına dayalı sözleşmeli öğretmenlik ve ücretli öğretmenlik uygulaması eğitim emekçileri arasındaki eşitsizliği ve adaletsizliği derinleştiriyor.  Öğretmenlik Meslek Kanunu ile “eşit işe eşit ücret” uygulamasına son verilmesi, ataması yapılmayan öğretmenler gibi çok sayıda sorun eğitim sisteminin çözüm bekleyen sorunları bulunuyor’’ ifadelerini kullandı.
Çok sayıda öğrenci kahvaltı yapmadan okula gidiyor
Eğitim ve öğretimde son yıllarda öne çıkan en önemli sorunlardan birinin öğrencilerin okullardaki beslenmesi olduğuna dikkat çeken Parlakçı, ‘’Türkiye’de çok sayıda öğrenci okula kahvaltı yapmadan gitmekte, yine birçok öğrencinin okulda yemek yemeden günü tamamladığı ve eve döndüğü görülüyor. Bu sorun temel ve acilen çözülmesi gereken bir sorun. MESEM’lerde öğrencilerin iş güvencesi, çalışma koşulları ve sosyal hakları konusundaki belirsizlikler söz konusu. Öğrenciler, bu merkezlerde erken yaşta iş gücüne dahil edilmekte ve bu durum, genç işçilerin sömürülmesine zemin hazırlanıyor’’ şeklinde konuştu.
Çocukların dezavantajlarını ortadan kaldıracak adımlar yıllardır atılmadı
Ülkedeki etnik, dilsel, kültürel ve inanç çeşitliliği eğitim programlarında ve ders kitaplarında neredeyse hiç yansıtılmadığını ifade eden Parlakçı, ‘’Eğitime erişimde, kız çocukları, mülteci çocuklar, anadili farklı olan çocuklar, engelli çocuklar ve geçici koruma altındaki çocukların dezavantajlarını ortadan kaldıracak adımlar yıllardır atılmadı. Çocuklar eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanamamakta, çocuk istismarı anlamına gelen çocuk yaşta evlendirmeyi engelleyen adımlar atılmamaktadır. Yoksul, emekçi ailelerin çocukları başta olmak üzere kız çocukları ve kırsal kesimde yaşayan çocuklar açısından eğitime erişim konusunda yaşanan sorunlar sürüyor’’ tespitini yaptı.

Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Veliler, sadece okul ve kırtasiye masraflarıyla değil, aynı zamanda beslenme, ulaşım ve diğer eğitim dışı giderlerle de mücadele ediyor. Eğitim masraflarının devlet tarafından üstlenilmesi, ailelerin üzerindeki maddi yükü hafifletecek, aynı zamanda çocukların eğitime daha iyi odaklanmalarını ve nitelikli bir eğitim almalarını mümkün kılacak. Taşımalı eğitimin bazı bölgelerde kaldırılması, bu bölgelerde yaşayan öğrencilerin eğitim hakkı ve eğitime erişilebilirliği açısından ciddi sorunlar yaratma potansiyeline sahip. Özellikle kırsal bölgelerde yaşayan öğrenciler, eğitim kurumlarına ulaşım konusunda büyük zorluklar yaşayacak.’’