“Çocuğun en temel hakkı, çocuk olma ve çocukluğunu yaşama hakkıdır. Ancak, dünyanın ve Türkiye’nin sorunu olan yoksulluktan kurtulan, gerekli eğitimi alan, sağlıklı büyüyen, olumsuzluklardan korunan ve gelişmelerini sağlayan hizmetlerden yararlanabilen çocuklar, dünyanın umudu olabilir ve dünya bu çocuklar sayesinde adalete kavuşabilir…”
Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle yaptığı açıklamada,
20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nün, Türkiye’nin korkutan gerçeklerini gündeme getirdiğine dikkat çekerek, “Adalet Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de çocuğa karşı işlenen cinsel taciz, saldırı ve istismar suçları ile ilgili davaların sayısında 2008’den 2013’e kadar olan 5 yıllık süreçte yüzde 400 oranında artış yaşandı. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun belirlediği verilere göre, çocukların asker olarak savaş alanlarında kullanılması Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından savaş suçu olarak tanımlanmasına rağmen eğitim hakkından yoksun kalan çocukların, baskı ve korku neticesinde savaşta kullanıldığı Suriye,Irak ve Filistinde’de binlerce çocuğun savaşta veya çatışmada öldüğü veya sakat kaldığı vurgulandı” dedi.
Türkiye’de her 3
gelinden biri çocuk yaşta
“Türkiye’de yine güncel bir sorun olan çocuk gelin(!) diye tabir edilen durumda aslında içler acısı bir durumu ortaya koymaktadır” diyen Şarklı, “Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’de her 3 gelinden biri çocuk yaşta evleniyor. Sadece kadınlar değil nüfusun yüzde 28’i çocuk yaşta evleniyor. Araştırmada UNICEF raporlarına göre dünya genelinde 25-49 yaşları arasında 400 milyon kadının, çocuk yaşta evlendirildiği ifade edilmektedir” dedi.
Çocuk işçiler için en
tehlikeli sektörlerde çalışıyor
Az gelişmiş ülkelerde çocuk işçiliğinin yaygınlığına dikkat çekilen açıklamada, “Dünya Çalışma Örgütü'nün verilerine göre dünya genelinde 200 milyondan fazla çocuk işçi bulunuyor. Bu ülkelerin başında Hindistan bulunuyor. Çocuk işçiler için en tehlikeli sektörler arasında tarım, inşaat ve madencilik yer alıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü, yaşları 5 ila 14 olan 132 milyon çocuğun tarım sektöründe çalışmaya zorlandığına ve bu nedenle eğitim ve sağlık olanaklarından yoksun kaldığına dikkat çekiyor” denildi.
Çocuğun her türlü koruma
hakkına saygı gösterme yükümlülüğü
“Çocukların erişkinlerden farklı fiziksel, fizyolojik, davranış ve psikolojik özellikleri bulunduğu, sürekli büyüme ve gelişme gösterdiği bilincinin yerleşmesi, çocukların bakımının bir toplum sorunu olduğu ve bilimsel yaklaşımlarla herkesin bu sorumluluğu yüklenmesi gerektiği düşüncesi, Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi ile şekillenmiştir” diyen Şarklı, “Günümüzde çocuk hakları ile ilgili olan uluslararası belge 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve 193 ülke tarafından onaylanmış olan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmedir. Bu sözleşmenin içeriğinde başlıklar halinde Sağlıklı yaşam hakkı, Eğitim hakkı, bunun yanında diğer haklardan, her çocuğun, temel yaşam hakkının yanında, nüfus kütüğüne kaydolma, isim, vatandaşlık ve mümkün olduğu ölçüde anne-babasını bilme ve onlar tarafından bakılma hakkı vardır. Buna paralel olarak, taraf devletlerin, çocuğun kimliği, tabiiyeti, isim ve aile bağları dahil olmak üzere her türlü koruma hakkına saygı gösterme ve bu konularda yasa dışı müdahalelerde bulunmama yükümlülüğü bulunur” hatırlatmasında bulundu.Cihan Ölmez
Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle yaptığı açıklamada,
20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nün, Türkiye’nin korkutan gerçeklerini gündeme getirdiğine dikkat çekerek, “Adalet Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de çocuğa karşı işlenen cinsel taciz, saldırı ve istismar suçları ile ilgili davaların sayısında 2008’den 2013’e kadar olan 5 yıllık süreçte yüzde 400 oranında artış yaşandı. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun belirlediği verilere göre, çocukların asker olarak savaş alanlarında kullanılması Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından savaş suçu olarak tanımlanmasına rağmen eğitim hakkından yoksun kalan çocukların, baskı ve korku neticesinde savaşta kullanıldığı Suriye,Irak ve Filistinde’de binlerce çocuğun savaşta veya çatışmada öldüğü veya sakat kaldığı vurgulandı” dedi.
Türkiye’de her 3
gelinden biri çocuk yaşta
“Türkiye’de yine güncel bir sorun olan çocuk gelin(!) diye tabir edilen durumda aslında içler acısı bir durumu ortaya koymaktadır” diyen Şarklı, “Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’de her 3 gelinden biri çocuk yaşta evleniyor. Sadece kadınlar değil nüfusun yüzde 28’i çocuk yaşta evleniyor. Araştırmada UNICEF raporlarına göre dünya genelinde 25-49 yaşları arasında 400 milyon kadının, çocuk yaşta evlendirildiği ifade edilmektedir” dedi.
Çocuk işçiler için en
tehlikeli sektörlerde çalışıyor
Az gelişmiş ülkelerde çocuk işçiliğinin yaygınlığına dikkat çekilen açıklamada, “Dünya Çalışma Örgütü'nün verilerine göre dünya genelinde 200 milyondan fazla çocuk işçi bulunuyor. Bu ülkelerin başında Hindistan bulunuyor. Çocuk işçiler için en tehlikeli sektörler arasında tarım, inşaat ve madencilik yer alıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü, yaşları 5 ila 14 olan 132 milyon çocuğun tarım sektöründe çalışmaya zorlandığına ve bu nedenle eğitim ve sağlık olanaklarından yoksun kaldığına dikkat çekiyor” denildi.
Çocuğun her türlü koruma
hakkına saygı gösterme yükümlülüğü
“Çocukların erişkinlerden farklı fiziksel, fizyolojik, davranış ve psikolojik özellikleri bulunduğu, sürekli büyüme ve gelişme gösterdiği bilincinin yerleşmesi, çocukların bakımının bir toplum sorunu olduğu ve bilimsel yaklaşımlarla herkesin bu sorumluluğu yüklenmesi gerektiği düşüncesi, Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi ile şekillenmiştir” diyen Şarklı, “Günümüzde çocuk hakları ile ilgili olan uluslararası belge 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve 193 ülke tarafından onaylanmış olan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmedir. Bu sözleşmenin içeriğinde başlıklar halinde Sağlıklı yaşam hakkı, Eğitim hakkı, bunun yanında diğer haklardan, her çocuğun, temel yaşam hakkının yanında, nüfus kütüğüne kaydolma, isim, vatandaşlık ve mümkün olduğu ölçüde anne-babasını bilme ve onlar tarafından bakılma hakkı vardır. Buna paralel olarak, taraf devletlerin, çocuğun kimliği, tabiiyeti, isim ve aile bağları dahil olmak üzere her türlü koruma hakkına saygı gösterme ve bu konularda yasa dışı müdahalelerde bulunmama yükümlülüğü bulunur” hatırlatmasında bulundu.Cihan Ölmez