Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat yapan, 2 trilyon dolardan fazla milli geliri olan, kişi başına 25 bin dolardan fazla gelir elde eden bir ülke olacağını belirterek, ''Bu rakamları bal gibi yakalarız'' dedi.
Zafer Çağlayan, CNN Türk tarafından düzenlenen ''Anadolu'da Yarın Toplantıları''nın açılışında yaptığı konuşmada, Avrupa ekonomisi ve dünya ekonomisinin geriye gittiği bir ortamda Türkiye'nin tarihinde ilk defa artık 12 yıllık projeksiyon yapan bir ülke olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: ''10 dakika sonrayı göremeyeceğiz' dediğimiz bir ülke bugün 2023 stratejisini yapıyor. 2023 yılında Türkiye 500 milyar dolar ihracat yapan ülke olacak. Türkiye 2 trilyon dolardan fazla milli geliri olan bir ülke olacak. Kişi başına 25 bin dolardan fazla gelir elde eden bir ülke olacak.''
Bu rakamlara ulaşma konusunda hiçbir endişesi olmadığını ifade eden Çağlayan, ''Bu rakamları yakalar mıyız- Bal gibi yakalarız'' dedi. Türkiye'nin artık bu konuda bir milimetre dahi geri gitmeksizin siyasi istikrarını ve ekonomik istikrarını sağladığını, kamu borçlanmasını ve bütçe açıklarını Maastricht kriterlerinin altında bir seviyeye getirdiğini ifade eden Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bundan dolayı son derece sağlam duran, dünyanın gittiğimiz her yerinde Türkiye hikayesinin, başarı hikayesinin konuşulduğu, tartışıldığı bir ortama geldik. Benim kadar yurt dışında seyahat eden bakanımız herhalde Dışişleri Bakanımız. Gittiğim ülkelerde Türkiye ile ilgili ortaya getirilen görüşlerden bu ülkenin bir ferdi olarak şeref duyuyorum. Bir siyasetçi olarak söylemiyorum. Çünkü benim ülkemle ilgili değerlendirmeyi Almanya Federal Ekonomi Bakanının yapması beni fazlasıyla mutlu ediyor. Türkiye elde ettiği bu başarıyı, 2023'te dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde olma noktasında önemli bir seferberlik noktasında koydu. Artık milli mücadele topla tüfekle yapılmıyor. Milli mücadele artık ekonomi ile ihracat ile yatırım ile istihdam ile yapılıyor. ''
''Bize geçmişte 'hasta' diyen birçok
ülke bugün yoğun bakım çadırında''
Bu konuda illerin sanayicilerini görevler beklediğini, Gaziantep'in Türkiye'nin 2023 perspektifine taşınmasında önemli rol oynadığını vurgulayan Çağlayan, ilin 2002 yılında 600 milyon dolar ihracat yaparken 2011 yılında ''aslanlar gibi'' 5 milyar dolarlık ihracat yaptığını, altıncı büyük ihracatçı il olduğuna dikkati çekti. Çağlayan, ''Bugün Gaziantep, Türkiye'nin önünde giden bir yapıya sahip. Gaziantep bir lokomotif oldu. Bunları söylerken Gaziantep'e yağ çekme ihtiyacı hissetmiyorum, yağa ihtiyacı yok zaten'' şeklinde konuştu.
Türkiye'nin dünyanın toplam ihracat pastasından binde 8-8,5 pay aldığını ifade eden Bakan Çağlayan, 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşılması için dünya pastasındaki payın hızla ikiye katlanması gerektiğini belirtti.
Türkiye ekonomisinin gelişmesinden, dünyadaki birçok ülkenin iflas etmesinden ve finans kuruluşlarının iflas etme noktasına geldiğinden bahseden Bakan Çağlayan, ''Bize geçmişte 'hasta' diyen Avrupa'nın birçok ülkesi bugün yoğun bakım çadırında'' dedi. Çağlayan, bu ülkelere acil şifalar dileyerek ekonomilerinin bir an önce toparlanmasını istediklerini söyledi.
''Kayan dünyanın kendi ekonomik eksenidir''
Türkiye'de geçen yıl 53 bin 409 şirketin, 190 bin yeni işyerinin açıldığının altını çizen Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:''Neredeyse saatte 6 şirket kurulup, saatte 22 işyeri açıldı. Geçen yıl istihdamda, dünyanın başına en büyük belası olan işsizlik meselesinde Türkiye yüzde 9,8 gibi çok başarılı işsizlik rakamını elde etti. Geçen yıl 1 milyon 516 bin insanına iş sağladı. Saatte 175 kişi bu ülkede ilk defa istihdama katıldı.'' ''Dünyada olduğu gibi Türkiye'deki sanayi ve ekonominin ciddi şekilde eksen değiştirdiğini'' belirten Zafer Çağlayan, Avrupa'nın içine girdiği küresel krizde yeni pazarlar bulan Türkiye'nin geçen yıl 135 milyar dolarlık ihracatı yakaladığını vurguladı.
İhracatın dörtte üçünün Avrupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu pazarlarına yapıldığını dile getiren Çağlayan, şöyle dedi:''Türkiye 135 milyar dolar ihracatı, dünya ekonomisinden olumsuz etkilenmeyen ülkelere, yeni pazarlara giderek yaptı. Ve o tarihte biz, 'Türkiye hükümetinin ekseni kaydı' diye eleştirenlere bir cevap verdik; 'kendi ekseninize bakın, kayan kendi ekseninizdir'... Ve bugün kayan dünyanın kendi ekonomik eksenidir. Bugün dünyanın artık gelişmiş ülkeleri, gelişmekte olan ülkelere mal satmak yerine gelişmekte olan ülkeler artık gelişmiş ülkelere mal satıyor.''
Çağlayan, 2002 yılında Marmara bölgesinin ülke ihracatındaki payı yüzde 75 iken bugün yüzde 68'e düştüğünü, Anadolu'da Denizli, Kayseri, Gaziantep, Mersin gibi birçok ilin öne çıkmaya başladığını vurguladı.
Suriye'deki sıkıntılar ekonomiyi etkiliyor
Bakan Çağlayan, Türkiye'nin çevresinde birçok bölgesinde ciddi sıkıntıların yaşandığını, 910 kilometreden fazla sınır komşusu olan Suriye'de sıkıntılar yaşandığını söyledi.
Suriye'deki siyasi sıkıntıların bir an önce bitmesini, halkının istediği yaşam seviyesine gelmesini dileyen Çağlayan, şunları kaydetti: ''Gaziantep ihracatının, ekonomisinin Suriye konusundan etkilendiğini biliyorum. Bu konuda bakanlık olarak proaktif bir çalışmayla hemen Suriye masası kurduk. Suriye masası ile ihracatçılarımızdan gelen tüm sorunları, yatırımcılarımızın tüm sorunları anında karşılamaya gittik. Yeni bir yasa çıktı. 6113 sayılı yasa Ekonomi Bakanlığına yeni bir görev verdi. Ekonomi Bakanlığı bundan böyle Türkiye dışındaki ülkelerde oluşan herhangi bir mücbir sebepler neticesinde tespitini yapıyor, raporunu hazırlıyor. Bu raporla beraber Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız hemen mücbir sebep sistemini hazırlayarak, o ülkelere ihracat yapan iş adamlarının ödemelerinin ertelenmesine imkan tanıyor.''
Türkiye'nin sadece ekonomik zenginliğin yetmeyeceğini, demokratik zenginliklere de sahip olması gerektiğini ifade eden Çağlayan, Arap Baharı yaşanan ülkelerde de halkın istediğinin ekonomi değil demokratik standartlarının yükselmesi olduğunu vurguladı.
Bakan Çağlayan, ''Şükürler olsun, bu konuda da hükümetimiz son derece kararlıdır. Önüne konulan her türlü engele rağmen, anayasada 26 madde değiştirildi. Ama yetmez, şimdi Türkiye anayasamızın tamamını sivil iradenin yaptığı, milletin, halkın kendi anayasasını olduğu bir döneme gidiyor. Bugün Türkiye kişileri maddi yönden zenginleşirken, demokratik hak ve özgürlüklerde, bireysel hak ve özgürlüklerde, birbiriyle kardeşçe yaşayan toplumların olduğu bir döneme girmiştir'' diye konuştu.
Bundan 10-15 yıl önce bu ülkede Kürt meselesini kimseni konuşamadığını, bugün ise Türkiye'nin mozaiği olan Kürdü, Türkü, Lazı, Arabı, Sünnisi, Alevisi ile birlik beraberlik içinde olduğunu belirten Çağlayan, ''Herkesin ülkede beraber yaşayacağı, kardeşçe yaşayacağı, dostça yaşayacağı yarınları yapacağız'' dedi.
Zafer Çağlayan, CNN Türk tarafından düzenlenen ''Anadolu'da Yarın Toplantıları''nın açılışında yaptığı konuşmada, Avrupa ekonomisi ve dünya ekonomisinin geriye gittiği bir ortamda Türkiye'nin tarihinde ilk defa artık 12 yıllık projeksiyon yapan bir ülke olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: ''10 dakika sonrayı göremeyeceğiz' dediğimiz bir ülke bugün 2023 stratejisini yapıyor. 2023 yılında Türkiye 500 milyar dolar ihracat yapan ülke olacak. Türkiye 2 trilyon dolardan fazla milli geliri olan bir ülke olacak. Kişi başına 25 bin dolardan fazla gelir elde eden bir ülke olacak.''
Bu rakamlara ulaşma konusunda hiçbir endişesi olmadığını ifade eden Çağlayan, ''Bu rakamları yakalar mıyız- Bal gibi yakalarız'' dedi. Türkiye'nin artık bu konuda bir milimetre dahi geri gitmeksizin siyasi istikrarını ve ekonomik istikrarını sağladığını, kamu borçlanmasını ve bütçe açıklarını Maastricht kriterlerinin altında bir seviyeye getirdiğini ifade eden Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bundan dolayı son derece sağlam duran, dünyanın gittiğimiz her yerinde Türkiye hikayesinin, başarı hikayesinin konuşulduğu, tartışıldığı bir ortama geldik. Benim kadar yurt dışında seyahat eden bakanımız herhalde Dışişleri Bakanımız. Gittiğim ülkelerde Türkiye ile ilgili ortaya getirilen görüşlerden bu ülkenin bir ferdi olarak şeref duyuyorum. Bir siyasetçi olarak söylemiyorum. Çünkü benim ülkemle ilgili değerlendirmeyi Almanya Federal Ekonomi Bakanının yapması beni fazlasıyla mutlu ediyor. Türkiye elde ettiği bu başarıyı, 2023'te dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde olma noktasında önemli bir seferberlik noktasında koydu. Artık milli mücadele topla tüfekle yapılmıyor. Milli mücadele artık ekonomi ile ihracat ile yatırım ile istihdam ile yapılıyor. ''
''Bize geçmişte 'hasta' diyen birçok
ülke bugün yoğun bakım çadırında''
Bu konuda illerin sanayicilerini görevler beklediğini, Gaziantep'in Türkiye'nin 2023 perspektifine taşınmasında önemli rol oynadığını vurgulayan Çağlayan, ilin 2002 yılında 600 milyon dolar ihracat yaparken 2011 yılında ''aslanlar gibi'' 5 milyar dolarlık ihracat yaptığını, altıncı büyük ihracatçı il olduğuna dikkati çekti. Çağlayan, ''Bugün Gaziantep, Türkiye'nin önünde giden bir yapıya sahip. Gaziantep bir lokomotif oldu. Bunları söylerken Gaziantep'e yağ çekme ihtiyacı hissetmiyorum, yağa ihtiyacı yok zaten'' şeklinde konuştu.
Türkiye'nin dünyanın toplam ihracat pastasından binde 8-8,5 pay aldığını ifade eden Bakan Çağlayan, 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşılması için dünya pastasındaki payın hızla ikiye katlanması gerektiğini belirtti.
Türkiye ekonomisinin gelişmesinden, dünyadaki birçok ülkenin iflas etmesinden ve finans kuruluşlarının iflas etme noktasına geldiğinden bahseden Bakan Çağlayan, ''Bize geçmişte 'hasta' diyen Avrupa'nın birçok ülkesi bugün yoğun bakım çadırında'' dedi. Çağlayan, bu ülkelere acil şifalar dileyerek ekonomilerinin bir an önce toparlanmasını istediklerini söyledi.
''Kayan dünyanın kendi ekonomik eksenidir''
Türkiye'de geçen yıl 53 bin 409 şirketin, 190 bin yeni işyerinin açıldığının altını çizen Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:''Neredeyse saatte 6 şirket kurulup, saatte 22 işyeri açıldı. Geçen yıl istihdamda, dünyanın başına en büyük belası olan işsizlik meselesinde Türkiye yüzde 9,8 gibi çok başarılı işsizlik rakamını elde etti. Geçen yıl 1 milyon 516 bin insanına iş sağladı. Saatte 175 kişi bu ülkede ilk defa istihdama katıldı.'' ''Dünyada olduğu gibi Türkiye'deki sanayi ve ekonominin ciddi şekilde eksen değiştirdiğini'' belirten Zafer Çağlayan, Avrupa'nın içine girdiği küresel krizde yeni pazarlar bulan Türkiye'nin geçen yıl 135 milyar dolarlık ihracatı yakaladığını vurguladı.
İhracatın dörtte üçünün Avrupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu pazarlarına yapıldığını dile getiren Çağlayan, şöyle dedi:''Türkiye 135 milyar dolar ihracatı, dünya ekonomisinden olumsuz etkilenmeyen ülkelere, yeni pazarlara giderek yaptı. Ve o tarihte biz, 'Türkiye hükümetinin ekseni kaydı' diye eleştirenlere bir cevap verdik; 'kendi ekseninize bakın, kayan kendi ekseninizdir'... Ve bugün kayan dünyanın kendi ekonomik eksenidir. Bugün dünyanın artık gelişmiş ülkeleri, gelişmekte olan ülkelere mal satmak yerine gelişmekte olan ülkeler artık gelişmiş ülkelere mal satıyor.''
Çağlayan, 2002 yılında Marmara bölgesinin ülke ihracatındaki payı yüzde 75 iken bugün yüzde 68'e düştüğünü, Anadolu'da Denizli, Kayseri, Gaziantep, Mersin gibi birçok ilin öne çıkmaya başladığını vurguladı.
Suriye'deki sıkıntılar ekonomiyi etkiliyor
Bakan Çağlayan, Türkiye'nin çevresinde birçok bölgesinde ciddi sıkıntıların yaşandığını, 910 kilometreden fazla sınır komşusu olan Suriye'de sıkıntılar yaşandığını söyledi.
Suriye'deki siyasi sıkıntıların bir an önce bitmesini, halkının istediği yaşam seviyesine gelmesini dileyen Çağlayan, şunları kaydetti: ''Gaziantep ihracatının, ekonomisinin Suriye konusundan etkilendiğini biliyorum. Bu konuda bakanlık olarak proaktif bir çalışmayla hemen Suriye masası kurduk. Suriye masası ile ihracatçılarımızdan gelen tüm sorunları, yatırımcılarımızın tüm sorunları anında karşılamaya gittik. Yeni bir yasa çıktı. 6113 sayılı yasa Ekonomi Bakanlığına yeni bir görev verdi. Ekonomi Bakanlığı bundan böyle Türkiye dışındaki ülkelerde oluşan herhangi bir mücbir sebepler neticesinde tespitini yapıyor, raporunu hazırlıyor. Bu raporla beraber Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız hemen mücbir sebep sistemini hazırlayarak, o ülkelere ihracat yapan iş adamlarının ödemelerinin ertelenmesine imkan tanıyor.''
Türkiye'nin sadece ekonomik zenginliğin yetmeyeceğini, demokratik zenginliklere de sahip olması gerektiğini ifade eden Çağlayan, Arap Baharı yaşanan ülkelerde de halkın istediğinin ekonomi değil demokratik standartlarının yükselmesi olduğunu vurguladı.
Bakan Çağlayan, ''Şükürler olsun, bu konuda da hükümetimiz son derece kararlıdır. Önüne konulan her türlü engele rağmen, anayasada 26 madde değiştirildi. Ama yetmez, şimdi Türkiye anayasamızın tamamını sivil iradenin yaptığı, milletin, halkın kendi anayasasını olduğu bir döneme gidiyor. Bugün Türkiye kişileri maddi yönden zenginleşirken, demokratik hak ve özgürlüklerde, bireysel hak ve özgürlüklerde, birbiriyle kardeşçe yaşayan toplumların olduğu bir döneme girmiştir'' diye konuştu.
Bundan 10-15 yıl önce bu ülkede Kürt meselesini kimseni konuşamadığını, bugün ise Türkiye'nin mozaiği olan Kürdü, Türkü, Lazı, Arabı, Sünnisi, Alevisi ile birlik beraberlik içinde olduğunu belirten Çağlayan, ''Herkesin ülkede beraber yaşayacağı, kardeşçe yaşayacağı, dostça yaşayacağı yarınları yapacağız'' dedi.