Gaziantep’te bin 200 inşaat müteahhidin bulunduğunu vurgulayan Gaziantep Mimarlar Odası Başkanı Hasan Özgür Girişken, müteahhitlik sisteminin değiştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Birçok sektörde faaliyet gösterenlerin kendi işlerinden vazgeçip, müteahhitliğe yöneldiğine dikkat çeken Girişken, “Türkiye’de bir müteahhit balonu var. Ancak yurt çapında 2 milyon konut stoku eritilemezse ve konut balonuna dönüşürse bunun nedeni ülkede müteahhit balonuna müsaade edilmesidir” dedi.
18 ayda inşaat maliyetleri
yüzde 30-40 arttı
Konuta ihtiyacı olanların konut sahibi olamadıklarını belirten Girişken, son bir kaç yıldan beri insanların konutları oturmak için değil, yatırım amaçlı aldıklarını söyledi. Geçtiğimiz yıllarda dövizdeki hareketlenmelerden ve faizlerin yükselmesiyle konutun cazip bir yatırım aracı olmaktan çıktığını ifade eden Başkan Girişken, “Konut almaya talep azalınca inşaat sektörü zora girdi. Gerçekten konut sahibi olmak isteyenlerin finansman güçlüğü çekmesi nedeniyle kiraya yöneldiler. Bununla birlikte kredi maliyetlerinin yükselmesi düşmekte olan konut talebinin daha da düşmesine neden oldu. 1,5 yıl öncesine kadar inşaat maliyetleri durağan seyrediyordu. Ancak 18 aylık zaman zarfında yüzde 30-40 arasında zamlar geldi. Satış yokken, maliyetlerde artınca sektörün beli büküldü” diye değerlendirmede bulundu.
Finansman anlamında
faizlerin düşmesi gerekiyor
Sağlıklı konutlarda yaşamak isteyen ancak imkanı olmayanların, imar barışı uygulaması ile birlikte oturduğu konutlarının yasal hale geldiği bir süreci yaşamaya başladığını kaydeden Girişken, “Bu uygulama hem inşaat sektörüne hem de kentleşmeye ciddi sekte vuracak. Öncelikle dövizdeki artışların ülke politikalarıyla durdurulması gerekiyor. Çünkü dövizlerdeki yükseliş, Türkiye, gibi büyük miktarda ithalat yapan ve üretim sektörlerinde girdiye ihtiyaç duyması maliyet artışlarını yönetilemez hale getirdi. Finansman anlamında faizlerin düşmesi gerekiyor, fakat faiz hemen düşecek bir mekanizma değil. Faizin düşmesi için enflasyonun da düşürülmesi gerekiyor, enflasyonun da düşmesi için üretimin artması lazım” ifadelerini kullandı. Hüseyin Karataş
18 ayda inşaat maliyetleri
yüzde 30-40 arttı
Konuta ihtiyacı olanların konut sahibi olamadıklarını belirten Girişken, son bir kaç yıldan beri insanların konutları oturmak için değil, yatırım amaçlı aldıklarını söyledi. Geçtiğimiz yıllarda dövizdeki hareketlenmelerden ve faizlerin yükselmesiyle konutun cazip bir yatırım aracı olmaktan çıktığını ifade eden Başkan Girişken, “Konut almaya talep azalınca inşaat sektörü zora girdi. Gerçekten konut sahibi olmak isteyenlerin finansman güçlüğü çekmesi nedeniyle kiraya yöneldiler. Bununla birlikte kredi maliyetlerinin yükselmesi düşmekte olan konut talebinin daha da düşmesine neden oldu. 1,5 yıl öncesine kadar inşaat maliyetleri durağan seyrediyordu. Ancak 18 aylık zaman zarfında yüzde 30-40 arasında zamlar geldi. Satış yokken, maliyetlerde artınca sektörün beli büküldü” diye değerlendirmede bulundu.
Finansman anlamında
faizlerin düşmesi gerekiyor
Sağlıklı konutlarda yaşamak isteyen ancak imkanı olmayanların, imar barışı uygulaması ile birlikte oturduğu konutlarının yasal hale geldiği bir süreci yaşamaya başladığını kaydeden Girişken, “Bu uygulama hem inşaat sektörüne hem de kentleşmeye ciddi sekte vuracak. Öncelikle dövizdeki artışların ülke politikalarıyla durdurulması gerekiyor. Çünkü dövizlerdeki yükseliş, Türkiye, gibi büyük miktarda ithalat yapan ve üretim sektörlerinde girdiye ihtiyaç duyması maliyet artışlarını yönetilemez hale getirdi. Finansman anlamında faizlerin düşmesi gerekiyor, fakat faiz hemen düşecek bir mekanizma değil. Faizin düşmesi için enflasyonun da düşürülmesi gerekiyor, enflasyonun da düşmesi için üretimin artması lazım” ifadelerini kullandı. Hüseyin Karataş
RSS