Kadir Has Üniversitesi İstanbul, Ankara, Konya, Bursa, Kocaeli, İzmir, Aydın, Manisa, Tekirdağ, Balıkesir, Adana, Erzurum, Antalya, Hatay, Zonguldak, Samsun, Kastamonu, Kayseri, Ağrı, Kırıkkale, Trabzon, Gaziantep, Diyarbakır, Mardin, Malatya ve Bitlis’te “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması” yaptı
Kadir Has Üniversitesi’nin araştırmasina katılanların yüzde 86’sı ‘kadınların toplumda yaşamış olduğu en büyük sıkıntının şiddet’ olduğunu söyledi.Kadınların yüzde57.8’i, erkeklerin yüzde43.2’si kadınların toplumda yaşamış olduğu ikinci büyük problemi ‘kadın-adam eşitsizliği’ olarak gördü.Şiddeti, sırasıyla kadın-erkek eşitliği, aile baskısı, sokakta baskı ve taciz, çevre baskısı, eğitimsizlik, iş yerinde baskı ve taciz, işsizlik izledi.
Eşleri aileler tanıştırıyor
Türkiye’de evliliklerde genelde eşleri aileler tanıştırıyor ve fertler tanıştıktan sonra ilk 10 ay içerisinde evleniyor.Araştırmaya göre, Türkiye’de çiftlerin yüzde38. 7’si tanıştıktan sonra 10 ay içerisinde ,yüzde26. 4’ü 20 ay içerisinde evleniyor. Ankete katılan kadınlar için ideal evlilik yaşı 24-25, adamlar için ideal evlilik yaşı 27-28 olarak görülüyor.
Türkiye’de hanım ve adam eşitliği yok
Araştırmaya katılan erkeklerin yüzde 43.6’sı parayı kendinin idare etmiş olduğunu, eşine belirli bir hisse verdiğini ifade ediyor.Yüzde 71. 2’si Türkiye’de hanım ve adam eşitliği olmadığını ifade ediyor. Ankete katılanların yüzde 45.6’sı hanımların işte çalışmayı istese de, önceliğinin evlilik ve çocuk olduğu görüşüne katılıyor.Ankete katılanların yüzde 42.1’i, işsizliğin yoğun olduğu dönemde iş hakkının ilk olarak adama verilmesi görüşünde. Bu oran cinsiyete göre paylaşıldığında, erkeklerde yüzde 48. 6, kadınlarda ise yüzde 35. 7 düzeyinde. Ankete katılanların ‘yüzde 38,8’i evin reisi erkektir’ ifadesine katılırken, bu oran kadınlarda yüzde 27. 7, erkeklerde yüzde 50.Ancak ankete göre, aile içi kararlarda hanım ve adamın karar vermede tesiri eşit.
26 kent merkezinde 1000 kişi ile görüşüldü
Kadir Has Üniversitesi'nin “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması” Nisan 2015’de Türkiye nüfusunun genel temsiliyetine sahip 26 kent merkezinde 18 yaş ve üzeri 1.000 kişi ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirildi. Ankete katılanların yüzde 50,7’si kadın, yüzde 49,3’ü erkekti.Araştırmayı Rektör Prof. Dr. Mustafa Aydın ve Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi Müdürü Doç.Dr. Mary Lou O’Neil koordine etti.Çalışmada Prof. Dr. Şule Toktaş, Prof. Dr. Banu Baybars Hawks, Yard. Doç. Dr. Suncem Koçer ve Yard. Doç. Dr. Aslı Çarkoğlu yer aldı.Araştırma Türkiye'de kamuoyunun toplumsal cinsiyet ve kadın ve ilgili konulara yaklaşımları saptamayı amaçlıyor; demografi, genel durum, kadınların en büyük sorunu, evlilik, aile hayatı, çocuk bakımı ve iş hayatı tercihi, çalışma hayatı, medyada şiddet, kadın politikaları, kadın ve siyaset başlıkları altında 34 soruya verilen yanıtlardan oluşuyor.Anketi yanıtlayanların dörtte biri üniversite, kalanları yarı yarıya ilköğretim ve lise mezunu, yüzde 54,4'ü evli, yüzde 0,4'ü birlikte yaşıyor.Hanelerin yüzde 20'sı beş ya da altı kişilik.Yüzde 29,4'ü dört kişilik, kalanlar bir iki ya da üç kişilik haneler.
İdeal çocuk sayısı iki
“Şu anki/ eski eşinizle nasıl tanıştınız?” Aile bireyleri yoluyla tanışma (% 37,8) ve eşlerin aracısız tanışmasını (% 35,6) arkadaş, akraba ve komşu izliyor.Evlilik kararını çiftlerin yarısından çoğu birlikte alıyor.Tanışma sonrası 20 ayda evlenme (%65) ilk sırada.Hem kadınlar (% 59,2) hem erkekler (% 75,8) için ideal evlenme yaşı 25-30 yaş arası.
İdeal çocuk sayısı iki.Araştırmaya katılanların yüzde 60'ı iki çocukta kararlı.Kadınların yüzde 65'i erkeklerin ise yüzde 56,6'sı iki çocuk diyor. 12 yıldır yükseltilen üç çocuk talebi (direktifi mi yoksa?) sadece yüzde 22'de karşılığını bulmuş durumda. Kadınların yüzde 18'i, erkeklerin ise yüzde 25,5'i üç çocuktan yana. Ankete katılanların yüzde 28,3’ünün bir, yüzde 41,1’inin iki çocuğu var.
1000 kişinin 610'u Türkiye'de kürtajın engellendiğini söylüyor
1000 kişinin 610'u Türkiye'de kürtajın engellendiğini söylüyor. Hem erkeklerin hem de kadınların üçte biri kürtaja birlikte karar vermekten yana.Yüzde 53,9 kürtajın kadının en temel hakkı olduğu ve yasaklanamayacağı görüşüne katıldığını söylüyor.Bu yanıt kadınlarda yüzde 59, erkeklerde ise yüzde 48,8 düzeyinde.
Çocuk sahibi olmak için evli olmak şart mı?Sadece yüzde 11,5 için şart değil.Yüzde 9,5 bu görüşe ne katılıyor, ne katılmıyor.Çoğunluk için ise evlilik şart.“Eşcinsel birliktelikler toplumumuza aykırıdır?” sorusuna/görüşüne “katılmıyorum”/”kesinlikle katılmıyorum” yanıtıyla karşılayanlar ise yüzde 17,8.“Ne katılıyorum, ne katılmıyorum” grubu da yüzde 18,1.
Evin reisinin erkek olduğunu kadın-erkek çoğunluk kabul etmiyor
Ailede kararların ve “aile reisliği”nin paylaşılmasında kadınlar ve erkekler katılarak ya da kesinlikle katılarak çoğunluğu oluşturuyor. Bu oranlar kadının aile içinde erkekle eşitliği konusunda düşüyor. Evin reisinin erkek olduğunu kadın-erkek çoğunluk kabul etmiyor.
Kadının çalışmasına olumlu bakılıyor
Yüzde 69,7 “Çocuk hastalandığında babalar da çocuğun bakımını üstlenmelidir” diye düşünüyor.Yüzde 65,7 “evin gelirine hem erkek hem kadın katkıda bulunmalıdır” görüşünde.Yüzde 62,6 “ ev ve çocuk bakımını hem erkek hem kadın üstlenmelidir” diyor.Çoğunluk babaların da anneler kadar çocuk altı değiştirmesinden yana, çoğunluk kadının çalışmayı istese önce aile ve çocuk sahibi olmayı düşündüğünden yana değil. Çoğunluk kadının çalışmasından ailenin zarar göreceğini düşünmüyor.
Yüzde 71,2 Türkiye’de kadın ve erkek eşitliği olmadığını söylüyor
Kadınlar (% 44,8) ve erkekler (% 36,6) “bütün parayı ortak bir havuzda topluyor, herkes ihtiyacı kadar alıyor”.
Erkekler (% 43,6) ve kadınlar (% 19,4) “bütün parayı ben idare ederim, eşime belirli bir pay veririm” diyor.
Yüzde 71,2 Türkiye’de kadın ve erkek eşitliği olmadığını söylüyor.Yüzde 66,9 iş ararken kadın ve erkeğin fırsat eşitliğine sahip olmadığını belirtiyor. Yüzde 81,3 kadınların çalışma hayatına katılmasını önemli buluyor ve eşit ücretten yana.Ancak yüzde 42 işsizlik dönemlerinde iş hakkının öncelikle erkeğe verilmesi gerektiğini düşünüyor.Bu yaklaşım erkeklerde yüzde 48,6, kadınlarda ise yüzde 35,7.Yüzde 83,7'ye göre kadın erkek eşitliğini sağlamak devletin görevidir.Yüzde 81,7 kadın haklarının hukuki olarak korunması gerektiğini söylüyor.Yüzde 67,3 de Avrupa Birliği üyeliğinin kadın hakları yönünden faydalı olacağına inanıyor.
“Medya kadına yönelik şiddeti engelleyici bir tutum alıyor”
Yüzde 77,9’u Mecliste yeterli kadın vekil olmadığını söylüyor ve “daha fazla kadın vekil olmalı” görüşünü destekliyor.Yüzde 61,4 “Siyasi partilerin kadınlara yönelik politikalarının oy vermeniz üzerinde etkisi var mıdır?” sorusuna “Kesinlikle etkiler ve etkiler” diyor.
“Sizce Türkiye'de kadına yönelik şiddet haberleri artıyor mu?” Evet, yüzde 90,8 arttığını düşünüyor.
“Medya kadına yönelik şiddeti engelleyici bir tutum alıyor” Erkeklerin yüzde 47'si, kadınların yüzde 38,5'i bu tesbite katılıyor.
Araştırmanın ortaya koyduğu sonuçların algı ve pratik anlamında umut verici, dahası yer yer şaşırtıcı.Kadınların güçlendiği, erkeklerin de kadınlara bakışta olumlu sayılabilecek adımlar atmakta olduğunu düşünmek mümkün.Beri yandan kadın mücadelesinin geldiği noktayı düşününce de sonuçlar hiç şaşırtıcı değil.
Son yıllardaki "muhafazakarlık" araştırmalarıyla birlikte de Türkiye'de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırmasını değerlendirmek gerekiyor.
Çalışmanın yapıldığı iller: İstanbul, Ankara, Konya, Bursa, Kocaeli, İzmir, Aydın, Manisa, Tekirdağ, Balıkesir, Adana, Erzurum, Antalya, Hatay, Zonguldak, Samsun, Kastamonu, Kayseri, Ağrı, Kırıkkale, Trabzon, Gaziantep, Diyarbakır, Mardin, Malatya, Bitlis.N.M. bianet
Kadir Has Üniversitesi’nin araştırmasina katılanların yüzde 86’sı ‘kadınların toplumda yaşamış olduğu en büyük sıkıntının şiddet’ olduğunu söyledi.Kadınların yüzde57.8’i, erkeklerin yüzde43.2’si kadınların toplumda yaşamış olduğu ikinci büyük problemi ‘kadın-adam eşitsizliği’ olarak gördü.Şiddeti, sırasıyla kadın-erkek eşitliği, aile baskısı, sokakta baskı ve taciz, çevre baskısı, eğitimsizlik, iş yerinde baskı ve taciz, işsizlik izledi.
Eşleri aileler tanıştırıyor
Türkiye’de evliliklerde genelde eşleri aileler tanıştırıyor ve fertler tanıştıktan sonra ilk 10 ay içerisinde evleniyor.Araştırmaya göre, Türkiye’de çiftlerin yüzde38. 7’si tanıştıktan sonra 10 ay içerisinde ,yüzde26. 4’ü 20 ay içerisinde evleniyor. Ankete katılan kadınlar için ideal evlilik yaşı 24-25, adamlar için ideal evlilik yaşı 27-28 olarak görülüyor.
Türkiye’de hanım ve adam eşitliği yok
Araştırmaya katılan erkeklerin yüzde 43.6’sı parayı kendinin idare etmiş olduğunu, eşine belirli bir hisse verdiğini ifade ediyor.Yüzde 71. 2’si Türkiye’de hanım ve adam eşitliği olmadığını ifade ediyor. Ankete katılanların yüzde 45.6’sı hanımların işte çalışmayı istese de, önceliğinin evlilik ve çocuk olduğu görüşüne katılıyor.Ankete katılanların yüzde 42.1’i, işsizliğin yoğun olduğu dönemde iş hakkının ilk olarak adama verilmesi görüşünde. Bu oran cinsiyete göre paylaşıldığında, erkeklerde yüzde 48. 6, kadınlarda ise yüzde 35. 7 düzeyinde. Ankete katılanların ‘yüzde 38,8’i evin reisi erkektir’ ifadesine katılırken, bu oran kadınlarda yüzde 27. 7, erkeklerde yüzde 50.Ancak ankete göre, aile içi kararlarda hanım ve adamın karar vermede tesiri eşit.
26 kent merkezinde 1000 kişi ile görüşüldü
Kadir Has Üniversitesi'nin “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması” Nisan 2015’de Türkiye nüfusunun genel temsiliyetine sahip 26 kent merkezinde 18 yaş ve üzeri 1.000 kişi ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirildi. Ankete katılanların yüzde 50,7’si kadın, yüzde 49,3’ü erkekti.Araştırmayı Rektör Prof. Dr. Mustafa Aydın ve Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi Müdürü Doç.Dr. Mary Lou O’Neil koordine etti.Çalışmada Prof. Dr. Şule Toktaş, Prof. Dr. Banu Baybars Hawks, Yard. Doç. Dr. Suncem Koçer ve Yard. Doç. Dr. Aslı Çarkoğlu yer aldı.Araştırma Türkiye'de kamuoyunun toplumsal cinsiyet ve kadın ve ilgili konulara yaklaşımları saptamayı amaçlıyor; demografi, genel durum, kadınların en büyük sorunu, evlilik, aile hayatı, çocuk bakımı ve iş hayatı tercihi, çalışma hayatı, medyada şiddet, kadın politikaları, kadın ve siyaset başlıkları altında 34 soruya verilen yanıtlardan oluşuyor.Anketi yanıtlayanların dörtte biri üniversite, kalanları yarı yarıya ilköğretim ve lise mezunu, yüzde 54,4'ü evli, yüzde 0,4'ü birlikte yaşıyor.Hanelerin yüzde 20'sı beş ya da altı kişilik.Yüzde 29,4'ü dört kişilik, kalanlar bir iki ya da üç kişilik haneler.
İdeal çocuk sayısı iki
“Şu anki/ eski eşinizle nasıl tanıştınız?” Aile bireyleri yoluyla tanışma (% 37,8) ve eşlerin aracısız tanışmasını (% 35,6) arkadaş, akraba ve komşu izliyor.Evlilik kararını çiftlerin yarısından çoğu birlikte alıyor.Tanışma sonrası 20 ayda evlenme (%65) ilk sırada.Hem kadınlar (% 59,2) hem erkekler (% 75,8) için ideal evlenme yaşı 25-30 yaş arası.
İdeal çocuk sayısı iki.Araştırmaya katılanların yüzde 60'ı iki çocukta kararlı.Kadınların yüzde 65'i erkeklerin ise yüzde 56,6'sı iki çocuk diyor. 12 yıldır yükseltilen üç çocuk talebi (direktifi mi yoksa?) sadece yüzde 22'de karşılığını bulmuş durumda. Kadınların yüzde 18'i, erkeklerin ise yüzde 25,5'i üç çocuktan yana. Ankete katılanların yüzde 28,3’ünün bir, yüzde 41,1’inin iki çocuğu var.
1000 kişinin 610'u Türkiye'de kürtajın engellendiğini söylüyor
1000 kişinin 610'u Türkiye'de kürtajın engellendiğini söylüyor. Hem erkeklerin hem de kadınların üçte biri kürtaja birlikte karar vermekten yana.Yüzde 53,9 kürtajın kadının en temel hakkı olduğu ve yasaklanamayacağı görüşüne katıldığını söylüyor.Bu yanıt kadınlarda yüzde 59, erkeklerde ise yüzde 48,8 düzeyinde.
Çocuk sahibi olmak için evli olmak şart mı?Sadece yüzde 11,5 için şart değil.Yüzde 9,5 bu görüşe ne katılıyor, ne katılmıyor.Çoğunluk için ise evlilik şart.“Eşcinsel birliktelikler toplumumuza aykırıdır?” sorusuna/görüşüne “katılmıyorum”/”kesinlikle katılmıyorum” yanıtıyla karşılayanlar ise yüzde 17,8.“Ne katılıyorum, ne katılmıyorum” grubu da yüzde 18,1.
Evin reisinin erkek olduğunu kadın-erkek çoğunluk kabul etmiyor
Ailede kararların ve “aile reisliği”nin paylaşılmasında kadınlar ve erkekler katılarak ya da kesinlikle katılarak çoğunluğu oluşturuyor. Bu oranlar kadının aile içinde erkekle eşitliği konusunda düşüyor. Evin reisinin erkek olduğunu kadın-erkek çoğunluk kabul etmiyor.
Kadının çalışmasına olumlu bakılıyor
Yüzde 69,7 “Çocuk hastalandığında babalar da çocuğun bakımını üstlenmelidir” diye düşünüyor.Yüzde 65,7 “evin gelirine hem erkek hem kadın katkıda bulunmalıdır” görüşünde.Yüzde 62,6 “ ev ve çocuk bakımını hem erkek hem kadın üstlenmelidir” diyor.Çoğunluk babaların da anneler kadar çocuk altı değiştirmesinden yana, çoğunluk kadının çalışmayı istese önce aile ve çocuk sahibi olmayı düşündüğünden yana değil. Çoğunluk kadının çalışmasından ailenin zarar göreceğini düşünmüyor.
Yüzde 71,2 Türkiye’de kadın ve erkek eşitliği olmadığını söylüyor
Kadınlar (% 44,8) ve erkekler (% 36,6) “bütün parayı ortak bir havuzda topluyor, herkes ihtiyacı kadar alıyor”.
Erkekler (% 43,6) ve kadınlar (% 19,4) “bütün parayı ben idare ederim, eşime belirli bir pay veririm” diyor.
Yüzde 71,2 Türkiye’de kadın ve erkek eşitliği olmadığını söylüyor.Yüzde 66,9 iş ararken kadın ve erkeğin fırsat eşitliğine sahip olmadığını belirtiyor. Yüzde 81,3 kadınların çalışma hayatına katılmasını önemli buluyor ve eşit ücretten yana.Ancak yüzde 42 işsizlik dönemlerinde iş hakkının öncelikle erkeğe verilmesi gerektiğini düşünüyor.Bu yaklaşım erkeklerde yüzde 48,6, kadınlarda ise yüzde 35,7.Yüzde 83,7'ye göre kadın erkek eşitliğini sağlamak devletin görevidir.Yüzde 81,7 kadın haklarının hukuki olarak korunması gerektiğini söylüyor.Yüzde 67,3 de Avrupa Birliği üyeliğinin kadın hakları yönünden faydalı olacağına inanıyor.
“Medya kadına yönelik şiddeti engelleyici bir tutum alıyor”
Yüzde 77,9’u Mecliste yeterli kadın vekil olmadığını söylüyor ve “daha fazla kadın vekil olmalı” görüşünü destekliyor.Yüzde 61,4 “Siyasi partilerin kadınlara yönelik politikalarının oy vermeniz üzerinde etkisi var mıdır?” sorusuna “Kesinlikle etkiler ve etkiler” diyor.
“Sizce Türkiye'de kadına yönelik şiddet haberleri artıyor mu?” Evet, yüzde 90,8 arttığını düşünüyor.
“Medya kadına yönelik şiddeti engelleyici bir tutum alıyor” Erkeklerin yüzde 47'si, kadınların yüzde 38,5'i bu tesbite katılıyor.
Araştırmanın ortaya koyduğu sonuçların algı ve pratik anlamında umut verici, dahası yer yer şaşırtıcı.Kadınların güçlendiği, erkeklerin de kadınlara bakışta olumlu sayılabilecek adımlar atmakta olduğunu düşünmek mümkün.Beri yandan kadın mücadelesinin geldiği noktayı düşününce de sonuçlar hiç şaşırtıcı değil.
Son yıllardaki "muhafazakarlık" araştırmalarıyla birlikte de Türkiye'de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırmasını değerlendirmek gerekiyor.
Çalışmanın yapıldığı iller: İstanbul, Ankara, Konya, Bursa, Kocaeli, İzmir, Aydın, Manisa, Tekirdağ, Balıkesir, Adana, Erzurum, Antalya, Hatay, Zonguldak, Samsun, Kastamonu, Kayseri, Ağrı, Kırıkkale, Trabzon, Gaziantep, Diyarbakır, Mardin, Malatya, Bitlis.N.M. bianet