Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde, en gelişmiş toplumlarında bilei “en önemli sorun”un “eğitim olduğu üzerinde durulurken, Eğitim Sen Şube Başkanı Ali Ersönmez’in Sabah’ın, “Bu kadar öğretmen ve derslik açığı ile sağlıklı bir eğitim mümkün mü?” verdiği yanıt, çok manidar ve sıkıntılı bir durumu ortaya koydu
“Cemaat yapılanması çok uzun zamandan beri eğitim sistemini bir örümcek ağı gibi sarmıştı, yıllardan beri çocukların ve gençlerin beyni yıkandı. Şimdi yapılan operasyonlarla bu yapı sistemden tamamen temizlendi veya temizlenecek demek mümkün mü sizce?” diye sorduğumuz Eğitim Sen yöneticilerinin yanıtı, “Eğitim modeli bilimsel olmadığı, eğitime psikolojik açıdan bakmadığımız sürece, tarafsız ve eşit olmadıkça, herkesi, bütün farklı inanışları ve kültürleri kapsamadıkça, yönü laik, bilimsel, eşitlikçi olmadıkça, aynı zamanda kamusal ve parasız olmadığı sürece cemaatin temizlendiğini söyleyemeyiz” oldu.
Antep’te 75 bin öğrenci bu yıl ilk günü öğretmensiz geçirdi
Sabah: Eğitim-öğretim yılı her zamankinden daha fazla sorunla başladı galiba, ne dersiniz?
Bu sene hem ülkede hem Gaziantep’te eğitim sorunları geçen seneki sorunlardan çok daha fazla, hatta okulların açılması gününe kadar okulun açılıp açılmaması konusunda bir tartışma söz konusu oldu. Ne veli, ne öğrenci, ne de öğretmen bu konuda hazırlık aşaması geçiremedi. Türkiye’de özellikle son iki ayda gelişen siyasal süreç en çok, eğitim alanında etkili oldu. Bu yıl Türkiye’de kapatılan okullar gündeme geldi ,kapatılan okullara ne olacağı konusunda çok tartışma yaşandı. 15 Temmuz süreciyle birlikte, 60 bini bulan öğretmen açığı süreci yaşıyoruz. İlimizde de yaklaşık 1500 öğretmen açığa alındı. Eğitimde Gaziantep’te 75 bin öğrenci bu yıl ilk günü öğretmensiz geçirdi. Ülkenin temel sorunlarını çözerken eğitimin en az etkilemesi noktasında hükümetin tedbir alması gerekirken bu yıl ne acı ki geçen seneye göre daha çok sorun yaşandı. Hem öğretmen açıklıklarıyla ilgili hem de ders kitaplarıyla ilgili sorunlar çok büyük. Ne yazık ki sorunlar uzun bir süre devam edecek.
Bir toplumun geleceği bütün yaşamın bileşkesi eğitimdir
Sabah: 15 Temmuz darbe girişimi, eğitimde zaten ağır aksak giden işleri daha da içinden çıkılmaz hale getirdi değil mi?
15 Temmuz süreciyle birlikte, darbe girişimine karşı demokrasinin halk iradesi sisteminin mutlak süratle korunması için harekete geçti. Kimden gelirse gelsin, nereden gelirse gelsin, bu tür girişimlerin karşısındayız. Mutlak süreçte suçlu varsa yargılanması şarttır. Ancak eğitim aksatılmaması gereken en önemli alanlardan biridir. Bir toplumun geleceği bütün yaşamın bileşkesi eğitimdir. Bu yıl ne yazık ki 15 Temmuz’dan sonraki süreç gerçekten sorunu açık hale çıkarmıştır. Hem öğretmen açısından, hem motivasyon açısından hem eğitimin zor bir süreçte başlaması açısından toplum etkileniyor.
Sabah: Cemaat yapılanması çok uzun zamandan beri eğitim sistemini bir örümcek ağı gibi sarmıştı, yıllardan beri çocukların ve gençlerin beyni yıkandı. Şimdi yapılan operasyonlarla bu yapı sistemden tamamen temizlendi veya temizlenecek demek mümkün mü sizce?
Eğitim-Sen bugüne kadar yürütmüş olduğu eğitim planlarının arasında sürekli şunu geliştirmiştir. Cemaatin eğitim üzerindeki etkisi hem ekonomik, hem sosyal, hem eğitim içeriği, hem de eğitimin yapısıyla beraber sürekli eleştirilerini koymuştur ve direnmiştir. Parasız bir eğitimin hayata geçmesini istemiştir. Cemaatin eğitim içerisindeki etkisini hükümet biliyordu zaten. Hangi hükümet olursa olsun cemaat bu kadar örgütlenmeyi hükümetin desteğini alarak yapmıştır. Sonuç olarak baktığımızda kendi yapılanmalarını eğitim içerisine sokmuşlardır. Bugüne kadar hükümetin bunu görmemiş ve bunun üzerinde bir araştırma yapmamış olmamalarının sorumlusu öğretmenler değildir, veliler değildir, öğrenciler değildir. Bu süreci bu düzeye kadar yürüten ve getiren hükümettir. Hükümetin sorumluluk alması, siyasetin sorumluluk alması gerekiyordu. Eğitim modeli bilimsel olmadığı sürece psikolojik açıdan bakmadığımız sürece, tarafsız ve eşit olmadığı sürece herkesi kapsamadığı sürece bütün farklı inanışları ve kültürleri kapsamadıkça, bu eğitimin modelinin yönü laik, bilimsel, eşitlikçi, aynı zamanda kamusal ve parasız olmadığına sürece bu yapının temizlendiğini söyleyemeyiz.
Sabah: Son görevden almalara bakınca, kurunun yanında yaşın da yandığı görülüyor. Bazı eğitimciler cemaat mensubu diye görevden alınıp, gözaltına alınırken bazıları PKK’lı diye uzaklaştırılıyor, bunun sonu nereye varacak?
Biz, açığa alınan arkadaşlarımızın soruşturmaya alınmasından hiçbir kaygımız yok. Soruşturmalar yürütülmelidir, yürütülmesi de lazımdır ki arkadaşlarımızın suçlu olmadığı ortaya çıksın. Eğitim Sen muhalif bir sendikadır. Muhalif bir sendika olduğu için sürekli hükümetler tarafından denetleniyor ve gözleniyor. Açığa almalarla birlikte adli soruşturma ortaya çıkmamış, bir belge yok. 15 temmuz darbecilerle hesaplaşmak yerine kendilerine muhalif olan sendikaları baskı altına almaya çalıştıklarını görebiliyoruz. Bir sendika üyesi bu yetkileri yasalardan alıyor. Anayasa mahkemesinin verdiği kararlardan alıyor. Bu şekilde bir eğitimcinin yargılanmadan yargısız infaz yapıp, terörle tanımlanması gerçekten içler acısı bir durumdur.
Sabah: Bu kadar öğretmen ve derslik açığı ile sağlıklı bir eğitim mümkün mü?
Türkiye’de toplum eğitimi gözden çıkarmış durumda, sonuç itibariyle bu kadar öğretmen ihtiyacı varken yargısız bir şekilde ortaya çıkan eğitimde bir motivasyon düşüklüğü, bir ilgi, bir güvensizlik oluştu. Diğer taraftan her öğretmende kaygı oluştu. Doğal olarak eğitimde oluşan güvensizlik, kaygı, kork, hukuksuz açığa alınmalar eğitimi kökten uzun vadeli bir geriye itmiştir.
Sabah: Gaziantep’te kaç öğrenci eğitim görüyor, kaç öğretmen ve derslik açığı var?
Biz o rakamları geçen sene üzerinden söyleyecek olursak yaklaşık 3 bin üzerinden bir öğretmen açığı vardı. Bu yıl emeklilerle birlikte ve açığa alınanlarla birlikte bu rakamın 5 binleri bulduğunu düşünüyoruz. Şuan yüzde 20-25 bir öğretmen açığıyla çalışmalar yürütülmektedir. Kentimizdeki öğrenciler düzgün bir eğitimden yoksun kalmıştır ne yazık ki.
Sabah: Öğretmenler, görevden almalar konusunda epeyce huzursuz olmalı, size bu konuda yoğun şikayetler söz konusu mu?
Öğretmenler hem psikolojik olarak, hem bilgi olarak, hem mesleki dayanışma için her gün eğitim-Sen’deler. Ne acıdır ki sendikasına giden üyelere, başınızın çaresine bakın gibisinden sözler söyleniyor.
Sabah: Okullardaki başarı düzeyi çok düşük seviyelerde, bu gidişle nasıl aklı ve vicdanı hür nesiller yetiştirilecek?
En büyük sorun bu gerçekten. Siz eğitime ne kadar yatırım yapıyorsanız, eğitime ne kadar bütçe ayırıyorsanız, gelişmişliğiniz bununla ölçülür. Türkiye’de ne yazık ki eğitim konusunda sonuncu sıradayız. Gaziantep’te son yıllarda özellikle sınav sonuçlarına baktığımızda son sıralardan bir türlü çıkamıyoruz. Sadece sınavla da değil, biz eğitimin psikolojik, sosyal, kültürel olarak ne kadar faydalı olduğuna bakarak gelişmişliğine bakmalıyız. Ama okullarda test üzerine öğrenciler eğitiliyor, sosyalleşmemiş nesiller doğuyor, bu da tabi hepimizi etkiliyor. Arzu Bulut-Adem Kesenek
Eğitim Sen Şube Başkanı Ali Ersönmez, Sabah’ın yeni eğitim yılına ilişkin sorularını yanıtladı.