İlköğretimin 12 yıla çıkarılıyormuş gibi yapılarak aslında 4 yıla düşürüldüğü ifade edildi
Gaziantep Eğitim İş Şube Yönetimi, 4+4+4’e karşı eylem düzenledi. Şabe başkanı Mustafa Ay,
Hem ülkemizde hem bu kocaman dünyada, çocukları okula değil çıraklık adı altında çocuk işçiliğine sürüklemeye son vermek gerekir. Kız çocuklarının okullu olmasını hala engelleyen kafa yapısının değişmesi aydın kadının, aydın toplum demek olduğunun herkesin farkına varması gerekir. Yirmi birinci yüzyılda ülkemizi çocuk gelin utancından kurtulmak gerekir” dedi.
Ay, kurulacak eğitim sisteminde öğrenciler, okullarda iyi yurttaş olmanın araçlarıyla donatılsınlar. Öyle bir eğitim sistemi kuralım ki zamanın tüm bilgi ve teknikleriyle donattığımız çocuklar, gençliğe adım attıkları ilk yıllarında, hangi mesleği yapabileceklerini keşfetme yeterliliğine sahip olsunlar. Mesleklerini açık bir bilinçle seçerek hem geleceklerini hem de mutluluklarını garanti altına alarak hayata başlasınlar” diye konuştu.
Milli Eğitim’in, yıllardan beri adeta yapboz tahtasına dönüştüğüne, kimsenin yapılan değişikliklerin hızına yetişemediği vurgulanan açıklamada, “Her Bakan bir öncekinin uygulamalarını jet hızıyla değiştirmişlerdir. Bu durum, eğitim sistemimizin bir kaosa sürüklendiğini düşünmemize neden olmaktadır. Düne kadar okul öncesi eğitim zorunlu hale gelecek diyen Bakan bile yeni uygulamanın içinde okul öncesi eğitimi nereye koyacağını bir türlü bulamıyor” denilen açıklamada şu görüşlere yer verildi: “1997 yılında başlanan 8 yıllık zorunlu eğitimin alt yapısı tamamlanamadan neden 12 yıl tartışmasına halk sokuluyor, tabela değişiklikleri devam ederken yoksa Milli Eğitimi yeni sürprizler mi bekliyor? 24 kişilik sınıflarda normal eğitimin yapılması gereken okullar yerine 40-50 kişilik sınıflarda bazen özel alt sınıfı öğrencileriyle birlikte öğrenciler ikili eğitim görürken, tablet bilgisayarlardan bahsedilerek veli ve öğrencilerin kafaları karıştırılıyor. Okula başlama yaşı olan 6 yaş (72 ay) 60 ay mı yoksa 72 ay mı olarak tartışılıyor. Mesleki yönlendirmede kasıt ne? Kimse bilmiyor. 5. sınıftan itibaren mesleki eğitime bu çocukları kimin yönlendireceği belli değil. Hangi koşullarda eğitim alacakları belli değil. 4+4+4 =12 mantığını anlayan birisi çıkıp toplumu aydınlatmıyor. Velinin, eğitimcinin ne kararlar aldığından haberi bile yok. Gerçek muhatapların konu ile ilgili hiçbir bilgisi yok. Eğitimle ilgili bir karar alınmadan önce eğitimin içinde olan öğretmenlerin bilgisine, deneyimine danışılarak eğitim sistemi düzenlenmeli.Öğretmenlerin sorunlarına kulak verilerek eğitimin sorunlarına çözüm bulunmalıdır. Ulu Önder Atatürk’ünde söylediği gibi yeni nesillerin öğretmenlerin eseri olacağı göz önünde bulundurulmalıdır.Günümüzde ise aksine öğretmenlerin sorunları göz ardı edilmekte, bakanlık öğretmenine ve eğitim çalışanına maddi ve manevi olarak sahip çıkmamaktadır,öğretmenin itibarını koruyacağı yerde öğretmenlerin itibarını zedeleyici konuşmalar yapmaktadır.İlköğretimi 12 yıla çıkarır gibi yaparak gerçekte dört yıla düşüren bu sorumsuz teklif, çocuklarımızın geleceğini karartacaktır. Kız çocuklarını ve dar gelirli aile çocuklarını eğitim sisteminin dışına itecek, önümüze yeni engeller çıkaracak,Türkiye’yi eğitim hakkı gasp edilmiş yarım insanlar diyarına çevirecektir.”
Gaziantep Eğitim İş Şube Yönetimi, 4+4+4’e karşı eylem düzenledi. Şabe başkanı Mustafa Ay,
Hem ülkemizde hem bu kocaman dünyada, çocukları okula değil çıraklık adı altında çocuk işçiliğine sürüklemeye son vermek gerekir. Kız çocuklarının okullu olmasını hala engelleyen kafa yapısının değişmesi aydın kadının, aydın toplum demek olduğunun herkesin farkına varması gerekir. Yirmi birinci yüzyılda ülkemizi çocuk gelin utancından kurtulmak gerekir” dedi.
Ay, kurulacak eğitim sisteminde öğrenciler, okullarda iyi yurttaş olmanın araçlarıyla donatılsınlar. Öyle bir eğitim sistemi kuralım ki zamanın tüm bilgi ve teknikleriyle donattığımız çocuklar, gençliğe adım attıkları ilk yıllarında, hangi mesleği yapabileceklerini keşfetme yeterliliğine sahip olsunlar. Mesleklerini açık bir bilinçle seçerek hem geleceklerini hem de mutluluklarını garanti altına alarak hayata başlasınlar” diye konuştu.
Milli Eğitim’in, yıllardan beri adeta yapboz tahtasına dönüştüğüne, kimsenin yapılan değişikliklerin hızına yetişemediği vurgulanan açıklamada, “Her Bakan bir öncekinin uygulamalarını jet hızıyla değiştirmişlerdir. Bu durum, eğitim sistemimizin bir kaosa sürüklendiğini düşünmemize neden olmaktadır. Düne kadar okul öncesi eğitim zorunlu hale gelecek diyen Bakan bile yeni uygulamanın içinde okul öncesi eğitimi nereye koyacağını bir türlü bulamıyor” denilen açıklamada şu görüşlere yer verildi: “1997 yılında başlanan 8 yıllık zorunlu eğitimin alt yapısı tamamlanamadan neden 12 yıl tartışmasına halk sokuluyor, tabela değişiklikleri devam ederken yoksa Milli Eğitimi yeni sürprizler mi bekliyor? 24 kişilik sınıflarda normal eğitimin yapılması gereken okullar yerine 40-50 kişilik sınıflarda bazen özel alt sınıfı öğrencileriyle birlikte öğrenciler ikili eğitim görürken, tablet bilgisayarlardan bahsedilerek veli ve öğrencilerin kafaları karıştırılıyor. Okula başlama yaşı olan 6 yaş (72 ay) 60 ay mı yoksa 72 ay mı olarak tartışılıyor. Mesleki yönlendirmede kasıt ne? Kimse bilmiyor. 5. sınıftan itibaren mesleki eğitime bu çocukları kimin yönlendireceği belli değil. Hangi koşullarda eğitim alacakları belli değil. 4+4+4 =12 mantığını anlayan birisi çıkıp toplumu aydınlatmıyor. Velinin, eğitimcinin ne kararlar aldığından haberi bile yok. Gerçek muhatapların konu ile ilgili hiçbir bilgisi yok. Eğitimle ilgili bir karar alınmadan önce eğitimin içinde olan öğretmenlerin bilgisine, deneyimine danışılarak eğitim sistemi düzenlenmeli.Öğretmenlerin sorunlarına kulak verilerek eğitimin sorunlarına çözüm bulunmalıdır. Ulu Önder Atatürk’ünde söylediği gibi yeni nesillerin öğretmenlerin eseri olacağı göz önünde bulundurulmalıdır.Günümüzde ise aksine öğretmenlerin sorunları göz ardı edilmekte, bakanlık öğretmenine ve eğitim çalışanına maddi ve manevi olarak sahip çıkmamaktadır,öğretmenin itibarını koruyacağı yerde öğretmenlerin itibarını zedeleyici konuşmalar yapmaktadır.İlköğretimi 12 yıla çıkarır gibi yaparak gerçekte dört yıla düşüren bu sorumsuz teklif, çocuklarımızın geleceğini karartacaktır. Kız çocuklarını ve dar gelirli aile çocuklarını eğitim sisteminin dışına itecek, önümüze yeni engeller çıkaracak,Türkiye’yi eğitim hakkı gasp edilmiş yarım insanlar diyarına çevirecektir.”
RSS