ANASAYFA arrow right Güncel

Uluslararası Taş Heykel Sempozyumu yapılıyor

Uluslararası Taş Heykel Sempozyumu yapılıyor
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.13
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.13
Gaziantep Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından düzenlenen, 1. Uluslar arası Taş Heykel Sempozyumunun kapanış töreni ve sergi açılışı GAÜN biyoloji park alanında yapıldı.
Gaziantep Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından düzenlenen, 1. Uluslar arası Taş Heykel Sempozyumunun kapanış töreni ve sergi açılışı GAÜN biyoloji park alanında yapıldı.
Sanatsız bir medeniyetin asla olamayacağını vurgulayan Rektör Prof. Dr. Coşkun, ne kadar teknolojik gelişmeler, başka alanlardaki ekonomik gelişmeler olsa da sanat ayağı olmadan bir medeniyetin topal, yürüyemez ve geleceğe taşınamaz olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Yavuz Coşkun, “Bu bir koordinasyonla herkesin çorbada tuzu olan bir iş. Heykelleri üniversitemize kazandıran çok değerli artistlerimizi, dünyanın birçok yerinden gelip Gaziantep’te bizlerle beraber üç hafta gibi kısa bir sürede bu eserleri ortaya çıkaran artistleri emekleri, sanatları için kutluyorum” dedi.

En küçüğü altı tondan başlayan, on tona kadar çıkan ve Muğla’dan getirilen mermerlerin işlenme sürecinin maliyetli ve yoğun bir çalışma gerektirdiğini ifade eden Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı ve GAÜN Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ayhan Özer, sempozyum boyunca en büyük desteği GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun’dan gördüklerini belirterek, başta Prof. Dr. Coşkun olmak üzere emeği geçen herkesin isimlerini anarak teşekkür etti.

Sempozyum sürecinde sanatçılarla çok yoğun bir çalışma ortamı yaşadıklarını söyleyen Sempozyum Sanat Danışmanı, Heykeltıraş Varol Topaç, “Bizim için çok yorucu bir çalışma süreciydi. Bütün sanatçılar olarak çok kısa sürede çok güzel işler çıkardığımızı düşünüyorum. Katılımcı sanatçılarımız çok özveri ile çalıştı. Burada dünyanın birçok farklı ülkesinden sanatçılarımızla birlikte güzel günler yaşadık. Hem çalışma süresince hem de çalışma dışında Gaziantep’i gezerek, tanıyarak kültürünü öğrendiler. Tarihi bölgelerini tanıma fırsatı elde ettiler. Üniversitemiz çalışanlarıyla diyaloglar kurdular” diye konuştu.

Topaç, “Katılımcı sanatçıların hepsi uluslar arası alanda tanınmış dünyanın her yerinde sanat çalışmaları yapan sanatçılar. Üniversitemiz çok önemli bir koleksiyona sahip oldu. Umarım bu bir başlangıç olur ve devam eder. Bize bu imkanı veren üniversite yönetimine özellikle teşekkür ediyoruz” diyerek, Gaziantep Üniversitesi yönetimine bilimsel çalışmaları dışında sanatsal bir etkinliğe büyük bir destek verdiği için ayrıca teşekkür etti.

Sanatçılar adına konuşma yapan Khaled Zaki, “Buraya alanında uzman olan kişiler olarak geldik fakat öğrencilerimiz ve hocalardan birçok şey öğrendik. Güzel sanatlar fakültesi gastronomi bölümünde diğer bölümlerle olan çalışmasına da tanık olduk. Bu çalışma çok kısa zaman içerisinde meyvelerini verecektir ve müthiş artistlerin de yetişeceğini düşünüyoruz” diyerek, öğrenciler için de yeni bir vizyon ve bakış açıları edinmelerinde faydalı olacağını ifade etti.

Açılış konuşmaları sonrasında; Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun tarafından Butrint Morina, Francesco Panceri, Gemma Dominguez’e, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahrettin Göğüş tarafından Khaled Zaki ve Majid Hanhighi’ye, Gaziantep Polis Meslek Yüksekokulu Müdürü Hüseyin Ateş tarafından Renate Verbrugge ve Robin David’e, GAÜN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Gür tarafından Selçuk Yılmaz ve So Dong Choe’ye, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cahit Bağcı tarafından Varol Topaç ve Zhang Ce’ye, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Türkay Dereli tarafından Ayhan Özer ve misafir sanatçı Ulises Yimenez Obregon’a plaket takdim edildi.

Ayrıca; Gaziantep Üniversitesi Rektör Danışmanları Prof. Dr. Yaşar Gündoğdu, Doç. Dr. Murat Ağarı, Doç. Dr. Vural Özdemir, Prof. Dr. Tevfik Gülsoy ve Genel Sekreter Ercan Eroğlu tarafından sempozyum süresince çok büyük emekler sarf eden asistanlara teşekkür belgesi takdim edilerek, toplu fotoğraf çekimi sonrasında sergi gezildi.

Törene; Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ali Gür, Prof. Dr. Fahrettin Göğüş, Prof. Dr. Türkay Dereli ve Prof. Dr. Cahit Bağcı, Rektör Danışmanları Prof. Dr. M. Yaşar Gündoğdu, Prof. Dr. M. Tevfik Gülsoy, Doç. Dr. Murat Ağarı, Doç. Dr. M. Vural Özdemir, GAÜN Genel Sekreteri Genel Sekreter Ercan Eroğlu, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı.Adem Kesenek
İkiye fotolu
Devlet okullarındaki öğretmenler eğitilecek
Gaziantep Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde düzenlenen törende Gaziantep’in merkeze bağlı devlet okullarında görev yapan 23 öğretmene sertifikaları verildi.
TÜBİTAK tarafından desteklenen diyalojik söylemin geliştirilmesine yönelik düzenlenen “Bir Mesleki Gelişim Programı İle Sınıf Söyleminin Geliştirilmesi” adlı projeye katılan 23 öğretmene sertifika ve hediye verildi.

Programın açılışında konuşan Yrd. Doç. Dr. Filiz Tılfarlıoğlu, söylem çözümlemesinin çok önemli bir konu olduğunu ifade ederek, “Sınıf içerisinde kullandığımız dil, öğrencilere yapmış olduğumuz hitabetimiz bizi biz kılar. İnsan hayatında kiminle, ne zaman, neyi niçin konuştuğumuz önemli bir konu” diye konuştu.
Projenin ana hatları hakkında bilgi veren Mersin Üniversitesi Öğr. Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sedat Kanatlı, öğretmenlerin sınıf içi söylemini geliştirmek amacıyla yapılmış bir program olduğunu belirterek, amaçlarının öğretmenlerin sınıf içindeki otoriter ya da diyalojik olan söylemlerini diyalajik söylem haline getirmek olduğunu söyledi.
Öğretmenlerin sınıf içerisinde sunacağı konuya bağlı olarak otoriter ve diyalojik olarak iki yaklaşım sergilediğini belirten Yrd. Doç. Dr. Kanatlı, “Otoriter söylemde öğretmenin sahip olduğu bir gündem var ve bunu öğrencilere dikte ettiriyor. Öğrenci katılımı en az düzeyde oluyor. Diyalojik söylemde ise öğrenciler derse aktif bir şekilde katılıyor ve yapılan etkinlikler üzerinden bilimsel bakış açısı sunuluyor. Biz öğretmenlere programı almadan önce üç dersini videoya kaydettik. Sınıf içinde ne tür bir söylem kullandıklarını belirledik. Teorik ve uygulamalı olarak dört hafta eğitim verdik. Eğitimden sonra tekrar üçer videolarını çektiler ve bu iki uygulama arasındaki gelişime baktık” diyerek, öğretmenlerin büyük bir çoğunluğunun istenilen düzeyde diyalojik söylemi daha fazla kullandıklarını gözlemlediklerini açıkladı.
Diyalojik söylem türünü öğretmenlere kazandırmak istediklerini vurgulayan Doç. Dr. Yılmaz Sağlam, “Bu söylem türü sınıfta öğrencilerin daha iyi anlamasını sağlıyor. Genel olarak öğretmenler sınıfta otoriter bir söylem kullanıyor. Fakat sınıf söylemini, diyalojik söyleme dönüştürdüğümüz zaman daha anlaşılır hale geliyor” dedi.
Projenin felsefi temelleri üzerine açıklama yapan ve diyalojik söylemin, söylem dil felsefecisi ve romancı olan Bakhtin’den geldiğini belirten Doç. Dr. Yılmaz, “Bakhtin, Dostoyevski’nin romanlarını incelediğinde çok sesliliği fark ediyor. Dostoyevski’nin romanlarında kahramanların kendi sesleri duyulabiliyor. Buradan yola çıkarak bu çok seslilik ortaya çıkmış. Çok seslilik, sınıf ortamında kullanıldığında daha anlaşılır bir dil oluyor. Bu çalışma Türkiye’de ilk olmakla beraber dünyada da konuyla ilgili birkaç çalışma var. Yeni, özgün bir konu ve bulgularımız dünyada da özgün olacak” diye konuştu.
Analiz sonuçlarının sunumunu yapan Doç. Dr. Yılmaz, genel olarak öğretmenlerin istatiksel analizler toplamda başarıyı gösterdiğini ifade ederek, Öğretmenler arasında hem gelişimde hem de ulaştığı noktada başarı gösteren iki birinci seçtiklerini söyledi. Programın sonunda Gaziantep Üniversitesi Öğr. Üyeleri tarafından öğretmenlere sertifika ve hediye takdim edildi.Adem Kesenek
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *