ANASAYFA arrow right Güncel

Üretici ve devlet değil spekülatörler kazanıyor

Üretici ve devlet değil spekülatörler kazanıyor
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.03
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.03
Tiryakioğlu uygulanacak acil eylem planları içerisinde üreticiye devlet desteği sağlanmasının şart olduğunu belirtti
GTB Başkanı Ahmet Tiryakioğlu fıstık için uyardı! Bölgemizde verimli yılında 150-200 bin ton arasında üretimi yapıldığının tahmin edildiğini söylerken, “Antepfıstığının yalnızca 42 bin tonu yani yüzde 30’u kadarı borsamızda tescil edilirken, geriye kalan 100 bin tondan fazla Antepfıstığının maalesef kayıt altına alınamamasından dolayı devletimizin ciddi zarara uğradığı görülmektedir” açıklamasında bulundu.
Türkiye’de yaşanan Antepfıstığı üretiminde kazananların spekülatörler olduğunu da ifade eden
Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, üretici ve devletin bu anlamda önemli kayıplar yaşadığını da vurguladı. Fıstık üretiminde devlet desteğinin gerçekleşmesinin beraberinde ürünlerin kayıt altına alınması sonucu, gerek üreticinin gerekse devletin kazançlı çıkacağını da söyleyen Tiryakioğlu uygulanacak acil eylem planları içerisinde üreticiye devlet desteği sağlanmasının şart olduğunu belirtti.

Asırlık ağaçlar söküecek
Ahmet Tiryakioğlu, Gaziantep başta olmak üzere Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde çeşitli illerde yaklaşık iki yüz bin kişiye ekmek kapısı olan Antepfıstığı’nın, tarımsal ürün destekleme programının dışında kalmasından dolayı üreticisine zor günler yaşattığına dikkat çekerek,“Üreticiyi teşvik edecek gerekli devlet prim desteğinin acilen sağlanmaması durumunda asırlık Antepfıstığı ağaçlarının sökülerek yerini tarım arazilerine bırakmasından endişe ediliyor” dedi.

Çiftçinin gözünde artık eski cazibesini yitirdi

Çiftçinin Antepfıstığı üretimine özendirilerek, üretim miktarının arttırılması için devlet desteğinin şart olduğunu ifade eden Ahmet Tiryakioğlu, “Aksi halde gelecek nesillere miras bırakabileceğimiz bir tek fıstık ağacımız kalmayabilir” uyarısında bulundu. “Yaklaşık 7 bin yıldır hayat bulduğu Gaziantep topraklarında, ismini aldığı şehrin çiftçilerine her dönem bolluk ve bereketi simgeleyen ata yadigârı Antepfıstığı ağaçları, artık üreticisinin yüzünü güldürmüyor. Hububat ve diğer tarım ürünlerine sağlanan devlet destekleme primlerinin Antepfıstığı için uygulanmaması ve yaşanan yıkıcı doğa olayları çiftçinin bu üretimden artık yavaş yavaş el çekmesine neden oldu. Sulama işleminin tam olarak yapılamamasından dolayı bir var yılı, bir de yok yılı yaşayan Antepfıstığının, desteklemelerden de pay alamamasından dolayı çiftçinin gözünde artık eski cazibesini yitirdi “ açıklamasında bulundu.

GTB Başkanı, Antepfıstığı için zaman kaybedilmeden acil tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi. Son dönemlerde kendini iyiden iyiye hissettiren bu sorunun zaman zaman spekülatif söylemlere de yol açtığına dikkat çekerken, “Çeşitli sorunlara bağlı olarak üretimde ve rekoltelerde yaşanan sıkıntılar beraberinde fiyat artışlarını tetikledi. Birçok sektörü olumsuz etkileyen bu durum, bazı olumsuz söylemlerin de dillendirilmesine neden oldu. Ama asıl sorun, Antepfıstığının son yıllardaki üretim miktarı ile ihracat miktarına bakıldığında, dünya pazarlarında artan rekabet koşullarında payının her geçen yıl azalmasıdır. Dünyanın en büyük fıstık üreticisi 3 ülkesinden biri olmamıza rağmen yaşanan bu olumsuz gelişmeler herkesi derinden üzmektedir. Zira, Antepfıstığı artık çikolata, baklava, tatlı, şekerleme, dondurma gibi endüstriyel ürünlerin içinde ve fomüllerinde yer almaktadır. Eğer Antepfıstığına gereken destek verilmezse, Türkiye bu yeni endüstriyel sektörlere ürün veremeyecek duruma düşecektir. Ayrıca, bu gelişen sektörden yeterli payı alamayacaktır” dedi.

Antepfıstığı İhtisas Organize
Sanayi Bölgesi kurulmalı

GTB olarak paydaş kuruluşlar ve üreticilerle gerçekleştirdikleri sektör toplantılarında bu sorunu analiz ederek ortak çözüm önerileri belirlediklerini kaydeden Tiryakioğlu, bu önerilerini şöyle sıraladı: “Antepfıstığının üretim miktarının artırılarak bölge ve ülke ekonomisine olan katma değerinin istenen seviyeye çıkarılması için en önemli adımı, Antepfıstığı ürününe prim desteği verilmesi olarak görüyoruz. Antepfıstığının son yıllarda uygulanmaya başlanan tarım havzası destekleme modeli içerisinde yer alması sağlanarak çiftçi teşvik edilebilir. Yine şehrimizde faaliyet gösteren 300 civarı küçük ölçekli Antepfıstığı işletmesinin kümelenerek ortak hareket etmeleri ve ayrıca bu işletmelerin modern ve hijyenik koşullarda üretim yapmalarını sağlamak amacıyla Antepfıstığı İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin kurulması için çalışmaların bir an önce başlatılması sağlanabilir. Antepfıstığı ihracatında sektörün en önemli sorunu olan Aflatoksin problemi ile ürünün belli kalite standardına göre sınıflandırılıp, muhafaza edilmesi için elzem olan lisanslı depoculuk sisteminin kurulması da, sektörü ayağa kaldırabilmek için önemli bir adım olacaktır. Ayrıca, bu sayede sektör daha stabil halde olacağı için endüstriyel ürünlerin hammaddesi durumuna gelen antepfıstığı tüketimi daha hızlı bir şekilde artacaktır. Antepfıstığının teşvik sistemi içerisinde yer almadığı için kayıt altına alınamadığını ve geleceğe yönelik planlamaların yapılamadığını ifade eden Tiryakioğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bölgemizde verimli yılında 150 bin ile 200 bin ton arasında üretimi yapıldığı tahmin edilen Antepfıstığının yalnızca 42 bin tonu yani yüzde 30’u kadarı borsamızda tescil edilirken, geriye kalan 100 bin tondan fazla Antepfıstığının maalesef kayıt altına alınamamasından dolayı devletimizin ciddi zarara uğradığı görülmektedir. İlk bakışta fıstığa verilecek prim desteği ile devlet zarara uğramış gibi görünse de ürünün tümünün kayıt altına alınması ile birlikte devletin alacağı stopaj ve bağ-kur primi sayesinde kara geçeceği çok net olarak ortadır. Bu şekilde hem kayıt dışı ekonominin önüne geçilmiş olunacak, hem de Antepfıstığı üreticiliğini kurtararak dünya pazarlarında hedeflediğimiz noktalara ulaşılacaktır.” AdemKesenek



Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *