ANASAYFA arrow right Güncel

Uygulama hatalara ve mağduriyetlere yol açacak

Uygulama hatalara ve mağduriyetlere yol açacak
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 05.22
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 05.22
Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şubesi, Balıklı Parkı’nda yaptığı basın açıklamasında Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenlere yönelik hazırlamış olduğu “Performans Değerlendirme Sistemi” taslağını eleştirdi
Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şubesi, Balıklı Parkı’nda yaptığı basın açıklamasında Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenlere yönelik hazırlamış olduğu “Performans Değerlendirme Sistemi” taslağını eleştirdi


Şube Başkanı Ahmet Gök, taslağın bir bütün olarak incelendiğinde, eğitimin niteliğine ve öğretmenin mesleki gelişimine hiçbir katkısının olmayacağına vurgu yaparak, “Bakanlığın aceleci ve plansız bir tavırla, hukuki ve kanuni dayanağı olmayan performans değerlendirme sistemini uygulamaya koymaktaki gereksiz ısrarı, hatalara ve mağduriyetlere yol açacaktır. Eşit olmayan şartlarda hizmet veren öğretmenlerin yine eşit olmayan şartlara sahip değerlendiriciler tarafından eşit olmayan bir puanlamaya tabi tutulacağı bir süreç bizi beklemektedir” dedi.
Sistemin hukuki bir
dayanağı bulunmuyor
Hayata geçirilmek istenen performans değerlendirme sisteminin hukuki bir dayanağının bulunmadığını ifade eden Gök, aday öğretmenlerin asli öğretmenliğe geçiş süreci hariç tutulursa, 657 sayılı Kanun ve 652 sayılı KHK başta olmak üzere, eğitim çalışanlarının statülerini düzenleyen temel düzenlemelerinin hiçbirinin taslakta yer alan türden bir performans değerlendirmesine imkân tanımadığını belirtti. “Her ne kadar taslak metinde performans değerlendirmesinin amacı, öğretmenin görevindeki gayret, verimlilik, başarısının tespit edilmesi, bilgi, beceri düzeyinin, eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesi ve ödüllendirilmesinin sağlanması olarak ifade edilmiş ise de, taslak ekindeki değerlendirme kriter setinin bu amacı sağlamaktan uzak olduğu görülmektedir. Bakanlığın, Performans Değerlendirme Sisteminden beklentisinin ne olduğunun belirlenmemiş olması, tutarlı ve sürdürülebilir bir değerlendirme sürecini mümkün kılmadığı gibi, görev tanımları ile hedef tanımlarının belirlenmemesi ve hedeflerle yeterlilikler arasında bir bağlantı olmaması, etkin, etkili, denetlenebilir değerlendirme kıstaslarının ortaya konulmaması sonucunu doğurmuştur” değerlendirmesinde bulundu.
Gök, “Öğretmenlerin hem meslek öncesi hem de görev sırası bağlamında oldukça fazla sayıda sınava tabi tutulması karşısında, performans değerlendirme eksenli her dört yılda bir yazılı sınav şeklinde yeni bir sınav türünün öngörülmesiyle birlikte, öğrencilerini hem hayata hem de sınavlara hazırlama hizmetlerini yürütmesi gereken öğretmenler kendi kariyerlerine yönelik sınavlara hazırlanmak şeklinde bir eğilime zorlanacaktır. Taslak ekinde yer alan cetvellerdeki gösterge ölçütleri ve değerlendirme alanları incelendiğinde, belgelendirilmesi mümkün olmayan kişisel görüşe göre şekillenecek, soyut, subjektif ve öznel ölçütler olduğu görülmektedir. Bu hâliyle bu değerlendirmelerin ölçülebilir ve denetlenebilir olmayacağı ve suiistimallere kapı aralayacağı açıktır. Kısa vadeli sonuçlar ve nispeten ölçülebilir veya matematiksel puanlamaya dökülebilen sorular üzerinden öğretmenin performansını ölçmek, bütün bir eğitim sistemini puan hesaplamaya indirgemek ve insan yetiştirmeyi eğitimin gündeminden çıkarmak anlamına gelmektedir” şeklinde açıklamada bulundu.
Sonuna kadar
mücadele edeceğiz
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, misyonuna yakışmayan ve anlaşılmaz bir şekilde her defasında öğretmeni zora sokan ve mağdur eden uygulamalardan bir an önce vazgeçmesi uyarısında bulunan Başkan Gök, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Öğretmen yetiştirmedeki yanlış politikalar, istihdam sürecindeki zorluklar ve haksızlıklar, öğretmen açığı, sözleşmeli öğretmenlik sorunu, Alo 147 garabeti, istihdamda güçlük çekilen bölgelerdeki mahrumiyetler, iş güvencesi açısından yaşanan kaygılar, eğitimin öznesi öğretmenlerimizin şiddetin nesnesi hâline getirilmesi gibi olumsuzluklar ve devam eden sorunlar, eğitimin niteliğinin artırılmasına engel teşkil etmekte, öğretmenlik mesleğinin saygınlığına gölge düşürmektedir. Eğitim-Bir-Sen olarak, performans değerlendirmesi başta olmak üzere, öğretmenlik mesleğini değersizleştiren ve eğitimin sorunlarını derinleştiren uygulamalara karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz.” Hüseyin Karataş
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *