Meclisin gündemine gelmesi beklenen Hayvanları Koruma Yasa Tasarısı ile ilgili gazetemize konuşan Gaziantep Barosu Hayvan Hakları Koruma Komisyon Üyesi Avukat Naile Uzun, “Tasarının yasalaşması ile birlikte bazı taleplerimiz karşılanacak, ancak tasarıda eksik bulduğumuz noktalarda var” dedi
Bu tasarı ile sokak hayvanlarının toplatılıp deneylerde kullanılmasının önünün açıldığını söyleyen Gaziantep Barosu Hayvan Hakları Koruma Komisyon Üyesi Avukat Naile Uzun, “Hayvanların kullanıldığı sirklerin ya da hayvan gösterilerinin de yasaklanması gerektiğini düşünüyoruz. Toplum bu konuda bilinçlenmeli. Ancak biz önce yasa hazırlayıcıları ile iletişim kurup bunların yasal zemine kavuşmasını sağlayacağız. Hayvanları alıp yıllarca eğitim adı altında türlü türlü işkenceler tabi tutuyorlar. Şehrimizde de fok gösterisi adı altında bunun örnekleri var. Biz bunun yasaklanmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
Hayvanlar hediye aracı değildir
“Bu tasarıda Pet shop’ların kapatılması durumu var. Henüz yasalaşmamış durumda. Biz yıllardır bunun mücadelesini veriyoruz. Hayvanların alınıp-satılması, onların toplu bir şekilde bir yerlere mahkum edilmesi biz hayvan hakları savunucularını rahatsız ediyor. İnsanların hayvanları birbirine hediye etmesi özellikle doğum günü ya da diğer özel günlerde heves niyetiyle hayvan hediye edilmesi sağlıklı değil. Evde hayvan beslemekle ilgili herhangi bir bilinci olmayan insanların evde hayvan bulundurması da doğru değildir. Bir heves ile alınan hayvanlar daha sonra ya sokağa bırakılıyor ya da barınaklara gönderiliyor” dedi.
Kısırlaştırılan hayvanlar
sağlık problemi yaşıyor
Bazı belediyelerin hayvanları kısırlaşmadan ziyade, yok etme, ortadan kaldırma, toplu bir şekilde öldürme yoluna gittiğini söyleyen Uzun, “Yasanın getirdiği şey hayvanların uygun bir şekilde kısırlaştırılması ancak yıllardır takip ettiğimiz gibi hayvanların yaşam hakkı ihlal ediliyor. Sokaktaki hayvanları sorun olarak gören anlayış bilmeli bu hayvanlara haklarına yaşam hakkını biz vermedik. Bu yaşam hakkına müdahale etmek doğru değildir. Kısırlaştırılması dahil bizlere göre tartışılır, çünkü bu hayvanların bedenine müdahaledir. Kısırlaştırılan hayvanlar bir çok sağlık problemi ile karşılaşıyorlar” şeklinde açıklama yaptı.
Hayvanlar için bir
hastane yapılmalı
Gaziantep’te bir hayvan hastanesinin açılmasını istediklerini de dile getiren Naile Uzun, “Hastanenin çok büyük bir masraf getireceğini zannetmiyoruz. Sonuçta hayvanlar bizlerle birlikte yaşayan ve bizler gibi bazı haklara sahip canlılardır. Bazen hayvan yaralanmaları oluyor, doğru düzgün bir yer olmadığı için hayvanı alıp götüremiyoruz. Ya da anında müdahale edilmesi için sağlık ekiplerine ihtiyaç duyuluyor. Belediye bünyesinde böyle bir hastane yapılabilir. Biz resmi başvuruda bulunduk, ancak henüz bir cevap gelmedi. Kazaya ya da şiddete maruz kalmış hayvanlara müdahale için hastane şart” açıklamasında bulundu.
Hayvanlara şiddet uygulayan
tüm topluma şiddet uygular
Naile Uzun, hayvana yönelik şiddet uygulayan bir zihniyetin çocuklara ve kadınlara da aynı şiddeti göstereceğine dikkat çekerken, “Bunlar hep birbirine bağlı durumlar. Her türlü şiddette karşı gelinmelidir. Hayvanlara tecavüz edenler insanlara karşı ne kadar merhametli olabilir? Hayvanlara karşı yapılan suçlara ağır cezalar gelmeli. Caydırıcılık olmazsa hayvanlara şiddet insanlara yönelir. Kişi kendinden güçsüz durumda olana şiddet uyguluyor. Kimsenin de bir ses çıkarmayacağını biliyor. Hayvanlara yönelik saldırılarda herhangi bir caydırıcılık olmazsa toplumsal vicdan yaralanır. Toplum artık bunu normal olarak kabul eder. En son bir kediyi vahşi bir şekilde öldürüp görüntülerini internete koyan bir şahıs vardı. Biz bu davayı da takip ediyoruz. Dava Eskişehir de görülüyor. Adam cinnet geçirdiği için böyle yaptığını söylüyor. Ancak niye bir pitbul köpeği karşısında cinnet geçirmiyor? Ya da başka bir adam cinnet geçirdim deyip çocukları veya kadınları öldürüyor. Bir insan niye kendisinden daha güçlü birisine karşı cinnet geçirmiyor? Eskişehir’de kedi öldüren üniversite öğrencisine piskopat denilerek olay kapatılmaya çalışılıyor. Oysa, bu insan ceza almalı. Biz Gaziantep Barosu olarak bu davayı takip ediyoruz. Aynı zamanda Diyarbakır’daki leopar öldürülmesi olayını da takip ediyoruz” dedi.
Hayvanlar konusunda
daha duyarlı olmalıyız
Uzun, son olarak “İnsanlar havyanlara karşı merhametli olmalı. Biz evdeki yemeklerimizden arta kalanları havyanlarla paylaşabilmeliyiz. Ya da balkonumuza bir tas su koyabiliriz. Kuşların su ihtiyacını karşılamak amacıyla. Hayvanların olmadığı bir dünya hayal bile edilemez, tahribatlar yaratır. Bizim bir tas suyucumuz hayvanları hayatta tutabiliyor. Bizden çok bir şey istemiyor hayvanlar” çağrısında bulundu. Cihan Ölmez
Bu tasarı ile sokak hayvanlarının toplatılıp deneylerde kullanılmasının önünün açıldığını söyleyen Gaziantep Barosu Hayvan Hakları Koruma Komisyon Üyesi Avukat Naile Uzun, “Hayvanların kullanıldığı sirklerin ya da hayvan gösterilerinin de yasaklanması gerektiğini düşünüyoruz. Toplum bu konuda bilinçlenmeli. Ancak biz önce yasa hazırlayıcıları ile iletişim kurup bunların yasal zemine kavuşmasını sağlayacağız. Hayvanları alıp yıllarca eğitim adı altında türlü türlü işkenceler tabi tutuyorlar. Şehrimizde de fok gösterisi adı altında bunun örnekleri var. Biz bunun yasaklanmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
Hayvanlar hediye aracı değildir
“Bu tasarıda Pet shop’ların kapatılması durumu var. Henüz yasalaşmamış durumda. Biz yıllardır bunun mücadelesini veriyoruz. Hayvanların alınıp-satılması, onların toplu bir şekilde bir yerlere mahkum edilmesi biz hayvan hakları savunucularını rahatsız ediyor. İnsanların hayvanları birbirine hediye etmesi özellikle doğum günü ya da diğer özel günlerde heves niyetiyle hayvan hediye edilmesi sağlıklı değil. Evde hayvan beslemekle ilgili herhangi bir bilinci olmayan insanların evde hayvan bulundurması da doğru değildir. Bir heves ile alınan hayvanlar daha sonra ya sokağa bırakılıyor ya da barınaklara gönderiliyor” dedi.
Kısırlaştırılan hayvanlar
sağlık problemi yaşıyor
Bazı belediyelerin hayvanları kısırlaşmadan ziyade, yok etme, ortadan kaldırma, toplu bir şekilde öldürme yoluna gittiğini söyleyen Uzun, “Yasanın getirdiği şey hayvanların uygun bir şekilde kısırlaştırılması ancak yıllardır takip ettiğimiz gibi hayvanların yaşam hakkı ihlal ediliyor. Sokaktaki hayvanları sorun olarak gören anlayış bilmeli bu hayvanlara haklarına yaşam hakkını biz vermedik. Bu yaşam hakkına müdahale etmek doğru değildir. Kısırlaştırılması dahil bizlere göre tartışılır, çünkü bu hayvanların bedenine müdahaledir. Kısırlaştırılan hayvanlar bir çok sağlık problemi ile karşılaşıyorlar” şeklinde açıklama yaptı.
Hayvanlar için bir
hastane yapılmalı
Gaziantep’te bir hayvan hastanesinin açılmasını istediklerini de dile getiren Naile Uzun, “Hastanenin çok büyük bir masraf getireceğini zannetmiyoruz. Sonuçta hayvanlar bizlerle birlikte yaşayan ve bizler gibi bazı haklara sahip canlılardır. Bazen hayvan yaralanmaları oluyor, doğru düzgün bir yer olmadığı için hayvanı alıp götüremiyoruz. Ya da anında müdahale edilmesi için sağlık ekiplerine ihtiyaç duyuluyor. Belediye bünyesinde böyle bir hastane yapılabilir. Biz resmi başvuruda bulunduk, ancak henüz bir cevap gelmedi. Kazaya ya da şiddete maruz kalmış hayvanlara müdahale için hastane şart” açıklamasında bulundu.
Hayvanlara şiddet uygulayan
tüm topluma şiddet uygular
Naile Uzun, hayvana yönelik şiddet uygulayan bir zihniyetin çocuklara ve kadınlara da aynı şiddeti göstereceğine dikkat çekerken, “Bunlar hep birbirine bağlı durumlar. Her türlü şiddette karşı gelinmelidir. Hayvanlara tecavüz edenler insanlara karşı ne kadar merhametli olabilir? Hayvanlara karşı yapılan suçlara ağır cezalar gelmeli. Caydırıcılık olmazsa hayvanlara şiddet insanlara yönelir. Kişi kendinden güçsüz durumda olana şiddet uyguluyor. Kimsenin de bir ses çıkarmayacağını biliyor. Hayvanlara yönelik saldırılarda herhangi bir caydırıcılık olmazsa toplumsal vicdan yaralanır. Toplum artık bunu normal olarak kabul eder. En son bir kediyi vahşi bir şekilde öldürüp görüntülerini internete koyan bir şahıs vardı. Biz bu davayı da takip ediyoruz. Dava Eskişehir de görülüyor. Adam cinnet geçirdiği için böyle yaptığını söylüyor. Ancak niye bir pitbul köpeği karşısında cinnet geçirmiyor? Ya da başka bir adam cinnet geçirdim deyip çocukları veya kadınları öldürüyor. Bir insan niye kendisinden daha güçlü birisine karşı cinnet geçirmiyor? Eskişehir’de kedi öldüren üniversite öğrencisine piskopat denilerek olay kapatılmaya çalışılıyor. Oysa, bu insan ceza almalı. Biz Gaziantep Barosu olarak bu davayı takip ediyoruz. Aynı zamanda Diyarbakır’daki leopar öldürülmesi olayını da takip ediyoruz” dedi.
Hayvanlar konusunda
daha duyarlı olmalıyız
Uzun, son olarak “İnsanlar havyanlara karşı merhametli olmalı. Biz evdeki yemeklerimizden arta kalanları havyanlarla paylaşabilmeliyiz. Ya da balkonumuza bir tas su koyabiliriz. Kuşların su ihtiyacını karşılamak amacıyla. Hayvanların olmadığı bir dünya hayal bile edilemez, tahribatlar yaratır. Bizim bir tas suyucumuz hayvanları hayatta tutabiliyor. Bizden çok bir şey istemiyor hayvanlar” çağrısında bulundu. Cihan Ölmez
RSS