ANASAYFA arrow right Güncel

Yeni dönemde ötekileştirme, baskı ve yandaşlık sona ermeli

Yeni dönemde ötekileştirme, baskı ve yandaşlık sona ermeli
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.27
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.27
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, yeni dönemde ötekileştirme, baskı ve yandaşlığın sona
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, yeni dönemde ötekileştirme, baskı ve yandaşlığın sona ermesi gerektiğini belirterek, “Artık Türkiye’de eğitim çalışanlarının huzur duyacağı, keyifle çalışacakları, çalışma barışının sağlanacağı bir zemin hazırlamak yeni kurulacak Hükümetin öncelikli görevi olmalıdır. Bu artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Bundan kaçış söz konusu değildir” dedi.
Koncuk, yaptığı açıklamada, 2014-2015 Eğitim-Öğretim Yılı ile birlikte 13 yıllık tek başına AKP iktidarının da sona erdiğini kaydetti. Artık Türkiye’de eğitim çalışanlarının huzur duyacağı, keyifle çalışacakları, çalışma barışının sağlanacağı bir zemin hazırlamanın, yeni kurulacak Hükümetin öncelikli görevi olması gerektiğine dikkat çeken Koncuk, şunları ifade etti:

“-Okullarda siyasallaştırılma devri kapanmalı, iktidarın kendi emir erlerinden oluşan yönetici imparatorluğu yıkılmalı, MEB’de yaptığı işe göre değil, sendikasına, siyasi görüşüne, ideolojisine göre okul yöneticisi görevlendirme işlemi son bulmalıdır.
-Sözlü sınava dayalı yapılan şube müdürlüğü atamalarında yargı kararlarına uyulmalı; haksız, hukuksuz olarak yapılan tüm şube müdürü görevlendirmeleri iptal edilmelidir.
-MEB öğretmen açığının bir kısmını girdiği ders başına ücret alan, iş güvencesi olmayan ücretli öğretmenlerle gidermeye çalışmaktadır. Yeni kurulacak Hükümetin ve yeni Milli Eğitim Bakanı ile kurmaylarının öncelikli yapması gereken ücretli öğretmenliği tamamen ortadan kaldırması silmesi ve tüm öğretmenleri kadrolu olarak atamasıdır.

-Öğretmenlerin çalışma barışını bozacak, huzurunu dinamitleyecek, Türkiye genelinde binlerce öğretmeni gereksiz yere yerinden edecek rotasyon uygulamasından ivedilikle vazgeçilmelidir.
-Mahrumiyet bölgelerinde öğretmen açığını kapatmak, öğretmenlerimizin bu bölgelerde görev yapmasını sağlamak amacıyla Zorunlu Hizmet Tazminatı uygulaması getirilmelidir. Belirlenen hizmet alanlarından 1. Hizmet bölgesine zorunlu hizmet kapsamında atananlara 1 brüt asgari ücret, 2. Hizmet bölgesine atananlara 1,5 asgari ücret, 3. Hizmet bölgesine atananlara 2 brüt asgari ücret tutarında tazminat ödeyin. Şayet bunu gerçekleştirirseniz, hem ücra yerlerde görev yapan öğretmenlerin yaşayabilecekleri mağduriyetin karşılığını vermiş olur hem de bu vesileyle bu bölgelerdeki öğretmen açığını kapatırsınız.

-Bu yıl toplu sözleşme yeni Hükümet ile yapılacaktır. Hükümet tüm bu hususları dikkate alarak taleplerimize kulak vermelidir. Memur artık masada 123 TL’ye satılmamalı, al gülüm-ver gülüm olmamalıdır. Yeni Hükümet memura, emekliye, işçiye, asgari ücretliye büyümeden pay vermeli, çalışanlara insanca yaşayabilecekleri düzeyde zam yapmalı, çalışanları enflasyona ezdirmemeli, milletimizi yoksullaştırmamalıdır. Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen de, toplu sözleşme masasında öğretmenlerimiz için, eğitim çalışanlarımız için, memurlarımız, emeklilerimiz için mücadelesine sonuna kadar devam edecektir.
-Şeflerimizin yaşadığı ekonomik sıkıntılar dikkate alınarak, maaş ve özlük hakları hiyerarşik yapılarına uygun hale getirilmelidir.
-Hizmetli, memur ve teknisyenlerin görev tanımları mutlaka yapılmalı, angaryaya son verilmelidir.” (ANKA
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *