*son günlerde yaşanan Erzincan felaketinden sonra gözler inşaat sektörüne çevrildi.Milyarlarca para harcanarak inşaa edilen binalarımız,hiçbir teknik bilgisi olmayan amelelerin elinde.
*Hazır beton imalatçısı Osman Kamil Kaygın “Gaziantep’te inşaat sektöründe kullanılan kumların büyük bir kısmı,Narlı ve Birecik’ten gelmektedir.Bu kumların içerisinde bulunan yabancı madde,çimentonun en büyük düşmanıdır” şeklinde konuştu.
Gaziantep Üniversitesi ,İnşaat Bölümü Daire Başkanı Doç. Dr. Abdurrahman Güner, “Su-kum-çimento karışımının önemine değinerek, “iyi şeker, iyi yağ, iyi irmik,iyi tencere, iyi ateş,iyi helva demek değildir. İyi helva bu maddelerin orantılı şekilde kullanılmasıyla elde edilir” şeklinde konuştu.
Yetkililerden alınan bilgiye göre inşaat malzemesi olan kumun büyük bir bölümünün Narlı ve Birecik’ten temin edildiği ve buradaki kumların içerisinde bulunan çamur ve yabancı maddenin, “Kum-Çimento-Su oranını bozduğu ifade edildi.
İlkel yollarla binaların inşaa edildiğini belirten Osman Kamil Kaygın, Gaziantep’te inşası yapılan binalar önce Allah’a sonra amele olarak çalışan işçilere emanet.Hiçbir laboratuar çalışması yapılmaksızın amale tarafından kum-su- çimento karışımı yapılıyor.Aslında bu karışım çok önemli.Bu gün 1 metre küp betona 1 kova fazla konan su beton mukavetini çok yüksek oranda düşürür” şeklinde konuştu.
Salıklı bir laboratuar çalışmasından sonra beton safhasına geçilmesi gerektiğini belirten Kaygın, “Betonun yapılabilmesi için kumların iyice yıkanması ve yabancı maddelerden arıtılması gerekir.Granülümetrik hale getirilerek laboratuar sonucuna göre belli orada çimento,kum ve suyun karıştırılmalıdır” diye konuştu.
Abdurrahman Güner, “Büyük bir sanayi kenti olan Gaziantep’te, inşası yapılan binalarda betonu titreterek yerleşmesinin sağlayacak vibratörün çok az bulunması büyük bir eksikliktir.Ayrıca su miktarındaki dengesizlik, betonun kalitesini düşürmektedir” şeklinde konuştu.
İnşaatların sağlamlığının mal sahibi veya Müteahhitin titizliğine kaldığını belirten Güner “Beton kalite kontrolü için her 50 ile 100 metrekarede standart beton numenleri alınıp,nitelik denetimi için laboratuarda denenmesi gerekir” şeklinde konuştu.
6 yıl içinde 2-3 adet üretici tarafından Üniversiteye numune getirildiğini belirten Güner, “Bizler bu konuda vatandaşa hizmet vermeye hazırız.İmkanlarımızı en iyi şekilde kullanmaya çalışıyoruz,fakat vatandaş ilgisiz kalıyor.
6 yıl içerisinde 2-3 numune getirerek araştırma yapmamızı istedi.Bu konuda vatandaş bilinçlendirilmelidir” dedi.
Kontrol mekanizmasının işlerlik kazanmasına da değinen Doç. Dr. Abdurrahman Güner, “Bu gün kontrol mekanizması belediyelerin elinde ve bu yetkiyi onlar kullanıyor.Belediye kullanılan malzemenin dayanıklılığı yapılan betonun standardının normal olup olmadığı konusunda denetim yapması gereklidir.Ayrıca üniversite hizmet vermeye hazırdır.İmkanlarımız ölçüsünde çok cüzi miktarlarla laboratuar çalışmalarına hazırız “ şeklinde konuştu.
*Hazır beton imalatçısı Osman Kamil Kaygın “Gaziantep’te inşaat sektöründe kullanılan kumların büyük bir kısmı,Narlı ve Birecik’ten gelmektedir.Bu kumların içerisinde bulunan yabancı madde,çimentonun en büyük düşmanıdır” şeklinde konuştu.
Gaziantep Üniversitesi ,İnşaat Bölümü Daire Başkanı Doç. Dr. Abdurrahman Güner, “Su-kum-çimento karışımının önemine değinerek, “iyi şeker, iyi yağ, iyi irmik,iyi tencere, iyi ateş,iyi helva demek değildir. İyi helva bu maddelerin orantılı şekilde kullanılmasıyla elde edilir” şeklinde konuştu.
Yetkililerden alınan bilgiye göre inşaat malzemesi olan kumun büyük bir bölümünün Narlı ve Birecik’ten temin edildiği ve buradaki kumların içerisinde bulunan çamur ve yabancı maddenin, “Kum-Çimento-Su oranını bozduğu ifade edildi.
İlkel yollarla binaların inşaa edildiğini belirten Osman Kamil Kaygın, Gaziantep’te inşası yapılan binalar önce Allah’a sonra amele olarak çalışan işçilere emanet.Hiçbir laboratuar çalışması yapılmaksızın amale tarafından kum-su- çimento karışımı yapılıyor.Aslında bu karışım çok önemli.Bu gün 1 metre küp betona 1 kova fazla konan su beton mukavetini çok yüksek oranda düşürür” şeklinde konuştu.
Salıklı bir laboratuar çalışmasından sonra beton safhasına geçilmesi gerektiğini belirten Kaygın, “Betonun yapılabilmesi için kumların iyice yıkanması ve yabancı maddelerden arıtılması gerekir.Granülümetrik hale getirilerek laboratuar sonucuna göre belli orada çimento,kum ve suyun karıştırılmalıdır” diye konuştu.
Abdurrahman Güner, “Büyük bir sanayi kenti olan Gaziantep’te, inşası yapılan binalarda betonu titreterek yerleşmesinin sağlayacak vibratörün çok az bulunması büyük bir eksikliktir.Ayrıca su miktarındaki dengesizlik, betonun kalitesini düşürmektedir” şeklinde konuştu.
İnşaatların sağlamlığının mal sahibi veya Müteahhitin titizliğine kaldığını belirten Güner “Beton kalite kontrolü için her 50 ile 100 metrekarede standart beton numenleri alınıp,nitelik denetimi için laboratuarda denenmesi gerekir” şeklinde konuştu.
6 yıl içinde 2-3 adet üretici tarafından Üniversiteye numune getirildiğini belirten Güner, “Bizler bu konuda vatandaşa hizmet vermeye hazırız.İmkanlarımızı en iyi şekilde kullanmaya çalışıyoruz,fakat vatandaş ilgisiz kalıyor.
6 yıl içerisinde 2-3 numune getirerek araştırma yapmamızı istedi.Bu konuda vatandaş bilinçlendirilmelidir” dedi.
Kontrol mekanizmasının işlerlik kazanmasına da değinen Doç. Dr. Abdurrahman Güner, “Bu gün kontrol mekanizması belediyelerin elinde ve bu yetkiyi onlar kullanıyor.Belediye kullanılan malzemenin dayanıklılığı yapılan betonun standardının normal olup olmadığı konusunda denetim yapması gereklidir.Ayrıca üniversite hizmet vermeye hazırdır.İmkanlarımız ölçüsünde çok cüzi miktarlarla laboratuar çalışmalarına hazırız “ şeklinde konuştu.
RSS