Hemen her hükümet döneminde Milli Eğitim gibi toplumun en dinamik alanı ve kesimini oluşturduğunu, bu nedenle böylesine önemli bir kurumu siyasilerin sürekli kontrolleri alfanda tutarak vekaleten idare etme çabasında olduklarını ileri süren Çalgan, “Asaleten görev yapanlara siyasiler fazla müdahale edemiyor. Çünkü müdahale ederek başka yerlere tayinlerini çıkarsalar bile, idare Mahkemesinde dava açarak tekrar dönebiliyorlar. Ama vekaleten görevlendirmelerde siyasiler istediği şekilde at oynatabiliyor. Bu nedenle hemen her dönemde önemli kadrolar vekaleten yürütülüyor. Siyasi iktidarlar bunu bir taktik olarak kullanıyor. Dolayısıyla bu tür görevden alma ve atamalarda eğitimin kalitesi olumsuz etkileniyor. Bu nedenle sık sık görev değişikliği sakıncalı olup, öğretmenin günlerce üzerinde çalışıp emek harcayarak hazırladığı programı da boşa gitmiş oluyor. Çünkü uygulama imkanı bulamadan başka yere tayin ediliyor” dedi.
Haksız ve yersiz atamaların takipçisi olacaklarını ifade eden Çalgan, “Böyle durumlara karşı tepkimizi göstereceğiz ve durumu genel merkeze de bildirip genel merkez düzeyinde aynı tepkiye devam edeceğiz. Dileriz böyle atamalar üst boyutlara varmaz. Vekaleten yürütülen kadroların asaleten doldurulmasını istiyoruz. Boş ve geçici kadrolara daha önceden idarecilik sınavını kazananların atanması gerek. Bu yapılmazsa kadrolaşmanın yanında bir de hak gaspı oluşacaktır. O zaman sendika olarak yasal yollara başvururuz”
RSS