Sanayici, Serbest Bölge’nin imkanlarından yararlanmıyor

Ülkemizin kalkınmasında vazgeçilmez bir model olan serbest bölgelerin sorunları ne kadar iyi tespit edilirse, çözüm sürecinin de o kadar kısalacağını ifade eden Özmen, Serbest Bölgeler’de 30 bin kişinin istihdam edildiğinin altını çizdi. Yaşanan en önemli sorunun mevzuat değişikliği yönündeki girişimler olduğunu belirten Özmen, vergi muafiyetinin kaldırılması için 57. hükümet döneminde başlatılan mevzuat değişikliği girişiminin, serbest bölgelerdeki yerli ve yabancı yatırımcılar nezdinde büyük bir tedirginlik yarattığını açıkladı.

Yabancı sermayenin yurda çekilmek istendiği bir ortamda, bu yöndeki bir girişimin çok ters etki yapacağını söyleyen Özmen, “Yabancı yatırımların ülkeye girişine engel teşkil eder. Mevcut ve olası yatırımcıları ülkemizden kaçıracak. Yabancı yatırımcıların kafasındaki belirsizliğin ortadan kaldırılması için 'Serbest Bölgeler’de, ruhsat süresi boyunca ilan edildiği tarihte yürürlükte bulunan hükümler uygulanır’ şeklinde bir güvence sunulması şart. Karşılaşılan sorunlardan biri de, çok başlılıktır. Serbest Bölgeler'in faaliyetinde 4 ayrı kamu biriminin yetki ve sorumlulukları söz konusu. Bu durum uygulamada kopukluk ve uyumsuzluklara neden oluyor. Bölgelerde sağlıklı bir iş sürecinin ortaya çıkarılması için tek bir idari otoritenin ortaya çıkarılması ve bu idari birimin de ağırlıklı olarak uzman personelden oluşması sağlanıyor.

Türkiye’de halen 21 serbest bölge faaliyetlerini sürdürmekte olup bu sayı ülkemizin ekonomik ölçeği ve mevcut piyasa koşulları içerisinde yeterlidir. Zira ülke koşulları göz önüne alındığında kurulacak her yeni serbest bölge, mevcutların kapasite kullanımını düşürecek, yatırımların geriye dönüşümünü zorlaştıracak ve dolayısıyla da önemli bir milli gelir kaybına neden olacaktır.”