Belediye Başkanı Turan Ertuğrul şehrin karasineklerden arınması ve çoğalmalarının önlenmesi için vatandaşların da belediye yardımcı olmasını istiyor. Çöp sorununun da yalnızca belediyenin çalışanları ile bitmeyeceğini vurgulayan başkan Ertuğrul, yazılı bir açıklama yaptı. Aşağıda veriyoruz:
Yaz günleri kent halkının hemen tümü karasinek illetinden şikayet eder. Belediyenin görevi belirli bir program çerçevesinde semtleri, durgun suları, sinek üretebilecek kaynakları ve benzeri bir sezon sürekli ilaçlamaktadır. Peki vatandaşın görevi nedir? Eğer vatandaş, ilaçlama ekibinin gelmesini beklemekten başka bir şey yapmıyorsa, doğru davranmıyor demektir. Yeri gelmişken söylemek istiyorum, bir şeyi şikayet etmek, onu eleştirmek son derece basit ve kolay bir iştir. Başta söylediğim gibi, üretilen hizmetler karşısında biz vatandaşlık görevimizi yapmıyor muyuz? Önemli olan budur. İşte bu yapıldığı an, şikayetler, öneriler ciddiye alınır. Yine karasinek belasına dönelim. Bu, insan sağlığı açısından tehlikeli illeti en aza indirmek, sadece belediye tarafından yapılan ilaçlama ile mümkün olmaz. Vatandaşlar, çeşitli vesilelerle açıkladığım gibi, çöplerini ağzı kapaklı bidonlarda muhafaza ediyor mu, çöpleri aldığında bol su ile yıkayıp, ayrıca kendisi ilaçlıyor mu, işte ancak bunun neticesinde belediye olarak başlattığımız ilaçlama faaliyeti başarıya ulaşacak ve bu uğurda sarf ettiğimiz milyonlarca para son derece faydalı bir amaç uğruna harcanmış olacaktır. Aksi takdirde yukarıda sıralamaya çalıştığım hususlar yerine getirilmezse, tıpkı kanalizasyon örneğinde olduğu gibi, bu hizmette de vatandaşlarım kendi üzerlerine düşen görevleri yerine getirmedikleri için ayakları havada kalacaktır.
Belediye olarak vatandaşlarımın yurttaşlık ödevlerini yerine getirmelerini sağlamak maksadıyla ile kanunlarla belirleyici zorlayıcı tedbir ve önlemleri mutlaka alacağız. Ancak, gönül ister ki vatandaşlar, herhangi bir zorlayıcı tedbire maruz kalmadan kendi görev ve sorumluluklarını bilmeli ve bu anlayış çerçevesinde hareket etmelidirler.
Geçtiğimiz yıl içinde bir bülten hazırlayarak çöp bidonlarının nasıl olması gerektiğini şekli ile birlikte ölçülerini de belirterek bunları bir bildiri halinde kendi içinde dağıtmıştık. O günden bu yana bu konuda tespit ettiğim izlenimler maalesef umduğum gibi olmadı. Bu olumlu hareketimiz vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu tarafından ilgi ile karşılanmasına rağmen, bunun gerekleri yerine getirilmeli. Temizlik her bakımdan önem taşıyan üzerinde ciddiyetle durulması gereken önemli bir konudur. Eğer bir kent tarihi eserleri, gezilip görülecek yerleri çok bile olsa, şayet bakımsız ve kirli ise turistlerin gelmesini beklemek boşuna olur. Şöyle düşünelim: Bir insan pis, bakımsız bir lokantada tarifesi çok ucuz diye oturup orada yemek yer mi, ya da sineklerin cirit attığı bir otelde yatar mı? Örnekleri çoğaltmak mümkün. Bütün bu söylediklerimi bir tek cümle ile açıklamak istiyorum. Kent, evimizdir, işyerimizdir. Evimizde işyerimizde nasıl bakıyorsak, buraları nasıl temiz ve düzenli tutuyorsak aynı çaba içinde yaşadığımız kent içinde göstermeliyiz.
RSS