CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, YKS sonuçlarını değerlendirirken, "Temel Yeterlilik Testi (TYT), Alan Yeterlilik Testi (AYT) oturumunda matematik ve fen bilimleri testlerinde doğru cevapların son derece düşük olduğunu gösteriyor. Son sınıfta okuyan, henüz yeni mezun olmuş öğrencilerin bile matematik testi ortalaması 40 soruda 6,6. Fen bilimlerinde 20 soruda 4,6. Akıl almaz bir şey. Bu bir faciadır. Bu, çeyrek yüzyıldır ülkeyi yöneten AK Parti’nin eğitim anlayışının iflasıdır" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, eski CHP Parti Meclisi Üyesi Prof. Dr. Armağan Erdoğan ile birlikte partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında 2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarını değerlendirdi.
Yaklaşık 2,5 milyon genç ve ailelerini ilgilendiren sınav sonuçlarının 19 Temmuz Cumartesi açıklandığını anımsatan Özçağdaş, sınava hazırlanan çocukları ve çocuklarıyla birlikte "neredeyse sınava giren" ailelerini tebrik etti.
Türkiye'de üniversitelere girişin 1974'ten bu yana merkezi bir sistemle yapıldığını anlatan Özçağdaş, şöyle konuştu:
"Çok büyük sorunların yaşandığı, çok büyük haksızlıkların olduğu yıllar oldu. Bu yıl LGS ile tartıştığımız işler geçmişte üniversitelerle ilgili oldu. Bugün hala devam eden AKP iktidarı döneminde açık haksızlıklarla üniversite öğrencileri karşı karşıya kaldı. Bu iktidar o dönem el ele, kol kola yürüdüğü FETÖ'cülerle birlikte öğrencilerin geleceğini çalmaktan, sorunu görmezden gelmekten vazgeçmedi. Ne zaman ki yollar ayrıldı, o zamanki sırlar ortalığa döküldü.
"GEÇEN YILA GÖRE YKS'YE BAŞVURANLARIN SAYISINDA DÜŞME EĞİLİMİ VAR”
Üniversite sınavları hem seçme hem yerleştirme için yapılıyor. Bu yıl seçme sınavının sonuçlarına baktığımızda aslında tüm eğitim sistemine ayna tuttuğunu görüyoruz. 19 milyon öğrencimiz üniversite döneminin öncesindeki bir sınıfta eğitim yaşamını sürdürüyor. Üniversitelerimizde de 7 milyona yakın öğrencimiz var. Dolayısıyla öğretmenleri ve akademik personeli de kattığınızda 27 milyondan fazla yurttaşımız her gün eğitimle ilgili bir alanda emek harcıyor. Daha iyi bir gelecek için, daha mutlu bir yaşam için alın teri döküyorlar. Maalesef ortaya koymuş olduğumuz sistem, bu sınavların sonuçları da bir kez daha gösterdiği gibi başarılı sonuçlar üretmiyor.
Bu yıl başvuran aday sayısı 2 milyon 560 bindi. Geçen yıl bu rakam 3 milyon 120 bindi. Burada ilk gördüğümüz şey geçen yıla göre YKS'ye başvuranların sayısında düşme eğilimidir. Yaklaşık 600 binden fazla insan sınava katılmamıştır, katılmamayı tercih etmiştir. Bunun sebebinin ne olduğunun araştırılması günlük tartışmalardan, demeçlerden, siyasi itiş kakışlardan daha önemlidir. Bu, öğrencilerimiz tarafından eğitimin kendilerine yeterince fayda sağlamadığını düşünmelerinin mi sonucudur, yoksa bir sürü emek, zaman, para harcayıp dört yıllarını boşa mı geçirdiklerini düşünmektedirler? Bunlar birbiriyle bir türlü çalışamayan, asla bir araya gelmeyen, aynı iktidarın atadığı insanlar olmalarına rağmen tek bir toplantıda bile sonuç üretemeyen Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve YÖK'ün çalışma alanına giren konulardır."
"MATEMATİK TESTİ ORTALAMASI 40 SORUDA 6,6 DOĞRU”
Özçağdaş, 209 bin kişinin sınava başvurduğu halde girmediğini, adayların içinde lise son sınıfta okuyanların sayısının 825 bin; mezun olup tekrar sınava girenlerin ise 1,5 milyon olduğuna işaret ederek, "Demek ki öğrencilerimiz mezun olduktan sonra da defalarca bu sınava girmek durumunda kalıyorlar" dedi.
"Asıl facianın sınav sonuçlarında olduğunu" söyleyen Özçağdaş, şunları kaydetti:
"Temel Yeterlilik Testi (TYT), Alan Yeterlilik Testi (AYT) oturumunda matematik ve fen bilimleri testlerinde doğru cevapların son derece düşük olduğunu gösteriyor. Şöyle ki son sınıfta okuyan, henüz yeni mezun olmuş öğrencilerin bile matematik testi ortalaması 40 soruda 6,6. Fen bilimlerinde 20 soruda 4,6. Akıl almaz bir şey. 12 yıl zorunlu eğitim, ki şimdi bunu azaltmayı düşünüyorlar, günün sonunda geliyor, dönüyor, dolaşıyor 40 soruda 6,6; fen bilimlerine 20 soruda 4,6. Daha korkuncunu söyleyeyim, temel matematikte hiç doğru cevabı olmayanlar yüzde 13. 1 ya da 2 yanlışı olanları da kattığınız zaman yüzde 39. Yani sınava giren 10 kişiden 4'ü 2 ya da daha az doğru cevap vermiş. Bu bir faciadır. Bu, çeyrek yüzyıldır ülkeyi yöneten AK Parti’nin eğitim anlayışının iflasıdır. Aynı şey AYT'de yüzde 32’dir. Fen bilimlerinde daha da kötüdür. Fen bilimleri TYT'de 2 ve daha az doğrusu olanlar yüzde 43’tür. Peki Türkçede durum nedir? 40 soruda, son sınıflar arasında doğru ortalaması olanlar 21,7’dir. Çocuklarımız okuduklarının ancak yarısını anlamakta ve cevap verebilmektedir."
"NE MEB NE YÖK DERT EDİYOR”
Özçağdaş, "bir ülkenin eğitim sisteminin nereye geldiğini bundan daha iyi gösterebilecek bir sonuç olmadığını" belirterek, durumun 12 yıllık zorunlu eğitim süresince öğrencilerin temel becerilerinin yeterince gelişmediğini ya da sınavın bu becerileri iyi ölçmediğini gösterdiğini ifade etti.
"Ama her iki koşulda da ne MEB ne de YÖK bunu dert ediyor" diyen Özçağdaş, sınavla ilgili bazı sivil kurumların ve rehber öğretmenlerin bu konularda MEB ve YÖK'ten daha fazla çalıştıklarını kaydetti.
Özçağdaş, "Bu sistemde, yarıştırmak için elemek için 12 yıl boyunca mutsuz ettiğimiz; spordan, sanattan, entelektüel uğraşlardan, takım çalışmasından, eğlenceden, hayattan kopardığımız çocukların döne dolaşa yarısına yakını anlamlı bir matematik sorusu bile çözememektedir, kendi dillerindeki soruların yarısına cevap verememektedir" dedi.
"OKUDUĞUNU ANLAYAMIYOR OLMASINI NASIL AÇIKLAYACAKSINIZ?”
Matematikte, fen bilimlerinde, Türkçede başarılı olunamaması sonucunda temel bilimler ve teknoloji temelli alanların tercihinin azalacağını, tercih edilseler bile başarının gelmeyeceğini ifade eden Özçağdaş, "Bu bölümler tercih edilmediğine göre ciddi bir sıçrama yapmaya ihtiyacı olan Türkiyemizin bilimsel gelişmeleri, ekonomik ve toplumsal kalkınmayı, üretimi nasıl sağlayacağı konusunda eğitim sisteminin büsbütün sorgulanmasını gerektirmektedir" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in Türk çocuklarının Uluslararası Matematik Olimpiyatları’nda ilk 10'a girmesi, Avrupa'da da 2'nci olmasıyla övündüğünü anlatan Özçağdaş, "Bu olimpiyatlara katılan çocuklarımızı tebrik ediyorum. Avrupa'da 2'nci, dünyada 10’uncu. Bu bize ne gösteriyor? Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği; ‘Türk öğün, çalış, güven.’ Demek ki bu ülkedeki yurttaşlarımızın, çocuklarımızın ciddi bir potansiyeli var ki bunların bir kısmı gidiyorlar, olimpiyatlarda büyük başarı sağlıyorlar. Peki aynı ülkede çocukların çok büyük bir kısmının okuduğunu anlayamıyor olması, temel bir matematik sorusunu çözemiyor olmasını nasıl açıklayacaksınız? İşte mesele tam da budur." diye konuştu.
"NİTELİKLİ EĞİTİM AKP TÜRKİYE'SİNDE SATIN ALINIR BİR HALE GELMİŞTİR”
Özçağdaş, TYT'de 400 puan ve üstü alan aday sayısının "sadece" 44 bin 193 olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Yani adayların yüzde 1,9’u. Sistem sadece yüzde 1, yüzde 2, yüzde 3 yaratmaktadır. Geri kalanları başarısız, mutsuz, umutsuz hale getirmektedir ve bu her geçen yıl gerilemektedir. 2024 yılında, bir yıl önce 74 bin 365; yani yüzde 2,6’ydı. Bir yılda 1,9’a geriledi. Bir başka sorun, puanlar arasında yüksek standart sapmalar vardır. Dolayısıyla bu başarı farklılarının açıldığı görülmektedir. Bu durum sosyoekonomik koşulların ve imkanların eğitime yansımasını ortaya koymaktadır. Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanamadığını ve sosyoekonomik eşitsizliklerin yeniden üretildiğini ortaya koymaktadır. Genç nüfusun yaşamlarındaki uzun yıllarını sınava odaklanarak geçirdikleri halde hem öğrenciler, adaylar, aileler bakımından bireysel düzeyde hem de toplumsal olarak kaynakların verimsiz olarak kullanıldığının göstergesidir. Kamusal eğitim imkanları yetersiz olduğu için hane halkı harcamaları, dünyanın en üst seviyede olan ülkelerinden biri Türkiye'dir. Nitelikli eğitim AKP Türkiye'sinde satın alınır bir hale gelmiştir. Eğer paranız varsa bu hizmeti satın alabilirsiniz. Bugün özel okulların bir yıllık ücreti, çok değil, büyük ekonomist Tayyip Erdoğan ekonomiyi tarumar etmeden önce bir ev parasına dönmüştür. Bir ev alabileceğiniz parayla bugün çocuklarınızı bir yıl özel okulda okutabilir hale gelmiş bir ülkeden bahsediyoruz. Her alanda; ekonomik alanda, eğitim alanında, siyasal alanda, hukuk alanında çökmüş bir sistemden bahsediyoruz. Cumhuriyet