MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de Meclis’te yaptığı çağrısı sonrası başlayan ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat'ta yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile gelişen süreçte, gözler PKK’nın silah bırakma kongresine çevrildi. 1 Mart'ta yaptığı açıklamayla Öcalan’ın çağrısına uyacağını bildiren PKK, kongresini topladığını açıkladı.
Yapılan açıklamada; kongrenin Öcalan'ın çağrısı üzerine toplandığı ve Öcalan'ın kongreye sunduğu perspektif ve önerilerin değerlendirildiği belirtildi.
Öcalan'ın çağrısı temelinde "tarihi öneme sahip kararların alındığı" belirtilen açılamada "PKK 12. Kongresi’nin sonuçlarına ve alınan kararlara ilişkin geniş ve ayrıntılı bilgi ve belgeler, iki farklı alandaki sonuçlar birleştirildikten sonra çok yakın zamanda kamuoyu ile paylaşılacaktır" denildi.
Kongrede, geçen hafta hayatını kaybeden DEM Parti İstanbul Milletvekili, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'in de anıldığı belirtildi.
Habertürk'e konuşan İmralı heyeti üyesi Pervin Buldan da yaptığı açıklamada, "Asıl şimdi barışın mihenk taşları döşenecek. Hepimize hayırlı olsun. Sırrı Başkanımın görmesini çok arzu ederdim" dedi.
Ne olmuştu?
Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim'de MHP TBMM Grubu Toplantısı'nda Öcalan'a hitaben "Terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın" demesi ve bu koşulla "umut hakkı"ndan yararlanma çağrısı yapmasıyla başlayan süreç, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile önemli bir ivme kazanmıştı.
PKK'nın kendini feshetmesi ve tüm grupların silahları bırakması gerektiğini açıklayan Öcalan, çağrısında "Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı'nın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihî sorumluluğunu üstleniyorum" ifadeleri yer aldı. Öcalan, "Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın" demişti.
Öcalan'ın çağrısına ek olarak gönderdiği "Bu perspektifi ortaya koyarken, şüphesiz, pratikte silahların bırakılması ve PKK'nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir" notu da okunmuştu.
Öcalan'ın, PKK'nın kendini feshetmesi ve tüm grupların silahları bırakması yönündeki açıklamasından sonra, PKK Yürütme Komitesi, Öcalan’ın çağrısına katıldıklarını ve gereklerini yerine getireceklerini belirtmişti. Komite, Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasını da istemişti.
PKK Yürütme Komitesi, 1 Mart'tan itibaren geçerli olmak üzere ateşkes ilan ettiklerini belirterek, saldırı olmadıkça hiçbir silahlı gücün eylem yapmayacağını duyurmuştu.