‘Ne halin varsa gör’ mü olacak!..

YAYINLAMA: 21 Temmuz 2015 / 20.00 | GÜNCELLEME: 21 Temmuz 2015 / 20.00

Hep birlikte lanetlediğimiz saldırıyı IŞİD’in yaptığı belli oldu. Ama neden yaptığı henüz belli olmadı! Spekülasyonlar çok, asıl neden ise hiçbir zaman netleşmeyecek.

Spekülatif nedenler, IŞİD’in PYD ile olan savaşını Türkiye topraklarına taşıyarak, PYD ile ilişkili HDP ve PKK’yı hükümetle karşı karşıya getirmek ve kendine karşı operasyonları yoğunlaştıran Türkiye’ye, “Operasyonları arttırırsanız bedel öderseniz” mesajını vermek.

 

Bunlar yanlış veya yalan değil. Ancak, meselenin aysbergin deniz üzerindeki görünen bölümü!..

Ne yapacak şimdi Türkiye? Bu tehdit karşısında sinecek mi?

IŞİD, ne idüğü belirsiz, brutal, hiçbir değere itibar etmeyen bir topluluk. Ama isterse bir ülkeyi kısa zamanda kan gölüne çevirebilecek, çok ciddiye alınması elzem bir örgüt. Şimdiye kadar 600’den fazla canlı bomba ile saldırı gerçekleştirmiş. Demek ki havuzda çok sayıda eğitilmiş canlı bombalar var.

 

Türkiye tehdit ve tehlike altında. Ama hala hükümetsiz! Seçim yapılalı 1.5 ay olmuş, bir arpa boyu yol bile katedilememiş! ‘Tekrar seçim’ tamtamları çalıyor. ‘Yeniden seçim’ değil, ‘tekrar seçim’, çünkü beğenilmezse belli ki beğenilene kadar tekrarlanacak…

Aslında aklın yolu, hemen dört partinin bir koalisyonda uzlaşarak ülkenin içinde bulunduğu tehdit ve tehlikeye karşı koyması değil midir?

Ama mümkün mü?

Başbakan Davutoğlu’nun teröre karşı ortak bir deklarasyonunu bile derhal reddedip, “Dört siyasi partinin genel başkanı bir araya gelerek teröre karşı ortak bir deklarasyona imza çağrısı samimiyet ve gerçeklerden uzaktır. Bizim teröre karşı nerede durduğumuz bellidir. Bu konuda hiç kimseye ispat yükümlülüğümüz de yoktur” diyen MHP, gerçekten ülkesini seven bir parti midir? Yoksa, bir sonraki seçim için partisinin yararlarını öncelikle düşünen bir parti midir?

 

Ben olaya makro açıdan bakıyorum. Aksi halde aysbergin altındaki sorunu ne görebilirsiniz, dolayısiyle ne de çözüm üretebilirsiniz!

Dünyanın kullandığı petrol miktarı günde 91.15 milyon varil. Bu rakam 2011’de 88.1 milyon varil, 2015’de de 92.3 milyon varil olması hesaplanıyor. Yani miktarlarda açık ara değişen bir şey yok. Bugün petrolün varili 50 dolar. Bir yılda petrole harcanan para 1 trilyon 664 milyar dolar. Varili 70 dolar olursa 2 trilyon 379 milyar dolar ediyor. Ortalama 2 trilyon doların üzerinde gerçekleştiğini farzedersek Ortadoğu’ya her sene 750 milyar dolar petrol parası giriyor. (Dünya petrol gelirinin üçte biri Ortadoğu’ya gidiyor.)

Bu para 10 senede 7.5 trilyon dolar eder, değil mi?

Peki, nerede bu para?

Ortadoğu’da petrolden en fazla pay alan ülke, dünyanın bir numaralı rezerv sahibi ve üreticisi Suudi Arabistan’dır. OPEC’te ülkelerin üretim kotası vardır. Bir tek Suudi Arbistan’ın kotası yoktur. Onlar petrol fiyatlarını regule etmek için istedikleri kadar üretim yapabilirler.

İşte bu Suudi Arabistan geçen sene serbest piyasadan 4 milyar dolar borçlandı. (Bu şahane ayrı bir yazı konusu, yazacağım.) Normal hayatlarını sürdürebilmek için borçlanmak zorunda kaldılar.

Diğer petrol ülkelerini saymama gerek var mı? Bir-iki körfez ülkesi dışında hayat standartları çok düşük, ülkeleri kan ve barut kokuyor!

İran-Irak savaşından beri ölen insanların toplam sayısı 3 milyonu geçti. Bu gidişle Ortadoğu’da doğal hayatın sürebilmesi için erkek sayısında ciddi sorun yaşanacak!

 

Bölgede para yok, adam sayısı da azalıyor ama adı dünyanın en zengin petrol bölgesi!

Amerika’nın artık petrol ve doğal gaz açısından Ortadoğu’ya ihtiyacı kalmadı. Kayagazı ve kayapetrolü ABD’yi dünyanın bir numaralı üreticisi haline getirme yolunda, az kaldı.

Avrupa’yı Rusya’nın eline muhtaç bırakmamak için İran’la arayı düzelterek insanlık görevini yaptı(!) Nobel Barış Ödülü’nü de alınca bizim bölge ile ilgisi daha da azalacak!..

 

Bu yapılanın karşılığında kimseye hakarete gerek yok! Nihayetinde herkes kendi halkının refahını düşünüyor.

Sen de akıllı ol, sen de halkının güvenliğini ve refahını düşün. Ama daha sen tehlike ve tehdit burnunun dibine gelmişken hayati bir koalisyonda bile anlaşamıyorsun. O zaman adama, ne halin varsa gör, denir, değil mi?

  

Daily Mail’in istihbaratı doğru çıktı…

Dün canlı bomba konusunda bizim ve İngiliz Daily Mail gazetesinin istihbaratlarını yazmıştım.

Hürriyet ve diğer gazeteler canlı bombanın 18 yaşında bir kadın olduğunu iddia ederken, Daily Mail, iki erkek canlı bomba iddiasında bulunmuştu.

Dün anlaşıldığına göre canlı bomba bir erkekti. İkinci bir canlı bombanın bulunduğuna dair de iddialar var. Ajans haberi şöyle:

Canlı bomba olarak kendisini patlatan saldırgan ile ortak hareket etmesinden kuşkulanılan genç bir kız, Suruç'taki ilk müdahalesinin ardından Şanlıurfa'ya sevk edildi. Ağır yaralanan ve vücudunda yanıklar oluşan genç kızın karın bölgesindeki bomba piminin patlama ile vücuduna yapışmış olma ihtimalinin bulunduğu belirtildi. Yaralı kızın saldırıyla ilişkinin olup olmadığının araştırıldığı kaydedildi.


İlginç değil mi?

‘Ne halin varsa gör’ mü olacak!..