Bu savaş nasıl bitecek?

İnsanın bu savaşın biteceğine yönelik umudu her geçen gün azalıyor.

Çünkü, peşpeşe gelen asker ölümleri, Kürt kanadında da savaşın bitmesini istemeyen çok önemli ve güçlü bir kanadın olduğunu gösteriyor.

Bölgedeki illegal ekonomik potansiyel ve devletin terör nedeniyle akıttığı paradan geçinenlerin varlığını da göz önüne alırsak, savaşın bitmesi pek mümkün görünmüyor.

Bölgede bu savaş nedeniyle devletten beslenen 70 bine yakın eli silahlı korucunun durumu bile başlı başına büyük bir sorun

Uzmanların değerlendirmesine göre, içinden geçtiğimiz bu süreç hem psikolojik, hem sosyolojik açıdan iyi desteklenerek, halkların birbirine yönelik tutumlarının sertleşmesi önlenemezse Türkiye bir iç savaşa doğru kayacak. 

                                                                                                  ***

Sorunun bu noktaya gelmesinin baş nedeninin, devletin yıllardan beri meseleyi yalnızca askeri yöntemlerle önleme politikasının bir sonucu olduğunu biliyoruz.

Geçenlerde Arena programına konuk olan Bilgi Üniversitesi eski Rektörü Prof. Deniz Ülke Arıboğan,  “Biz yıllardan beri her iki taraftan da gençlerimizin ölümüne neden olduk. Bu ülkede doktor, mühendis, öğretmen olarak yetişecek 40 bine yakın genç nüfusumuzu kaybettik” diyordu.

Son yıllara kadar şehit yakınları, teröre lanet yağdırırken, artık sorunun bilincine varan birçok anne baba, bağrına taş basıp, “Bu savaşı durdurun başka anne-babaların canı yanmasın” diye konuşur hale geldi.

                                                                                                 ***

Türkiye daha ilk günden sorunun yalnızca silahla çözümlenmesinin mümkün olmadığını ve asla olmayacağını idrak edip, bölgenin kalkınmasına ve insani boyutuna da önem verebilse muhtemelen bugün bu noktaya gelmeyecektik.

Geçenlerde emekli olmuş bir generalle konuşurken, “Devlet yıllarca kendi ülkesinin topraklarının bir bölümünü sürgün yeri olarak kullanmış. Bundan büyük bir ayıp olur mu” diye konuştu.

Şimdi karşılıklı öldürmekle bu olayın arkasının alınmasının mümkün olmadığını görmek için PKK’lı sayısına bakmak lazım.

İlk başlarda dağa 5-6 bin PKK’lı çıktı deniliyordu ve devlet aradan geçen zaman içinde ortadaki can kayıpları dikkate alındığında PKK’yı 6 kez temizledi deniyor. 40 bin can kaybının 32 bin civarındakinin Kürt olması da zaten bu rakamla neredeyse örtüşüyor.

Peki savaş çözüm olmuş mu?

Kocaman bir “HAYIR” ve 24 tane genç insanın cenazesi var bugün ortada.

                                                                                                   ***

Prof. Deniz Ülke Arıboğan, olayın bir de uluslararası boyutlarına dikkat çekiyor. Mesela dağda bin civarında Suriyeli PKK’lı olduğunu, bunun yanında örgütün içinde Irak ve İran kanadının da bulunduğuna dikkat çekiyor ve “Kandili tamamen yok etseniz bile bu iş bitmez” diyor. Çok önemli bir adım olan ve sorunun çözümü yolunda büyük umut bağlanan Habur sürecinin bir takım güçler tarafından sabote edilmesini buna örnek gösteriyor.

Türkiye’nin bu aşamada kendi vatandaşı ile ilişkilerini yeniden düzenlemesi, yeni Anayasa çalışmalarına başlarken psikolojik bir hazırlık süreci oluşturularak, bölge insanının kazanılmasının, halkların eşitliğini esas alan bir anayasanın temellerinin atılmasının önemine dikkat çekiyor.

                                                                                                  ***

Süreci yönetecek siyasi iradenin intikam tamtamları çalmak yerine, sağduyu ile yapılan tüm uyarı ve çağrıları dikkate alıp, bu savaşın bitirilmesi yolunda atılacak adımları bir an önce ve süratle atması gerekiyor.