Futbol mu? Ne futbolu ya!?

YAYINLAMA: 30 Ekim 2015 / 20.00 | GÜNCELLEME: 30 Ekim 2015 / 20.00

Ülkemizin ne hale geldiğini şu olay bile anlatmaya yeter.

Çarşamba günü, Gaziantepspor, Avni Aker’de Trabzonspor’la oynadı. Gaziantepspor 2-0 öndeydi, maç 2-2 beraberlikle sona erdi.

Trabzon’un ilk golü net ofsayttı. Maçın hakemi Çağatay Şahan görmezden geldi ve golü verdi. Trabzon bir gol daha attı ve maç berabere biterken son dakikada tartışmalı bir pozisyon meyana geldi. Trabzonlular ‘penaltı’ diye hakeme koştular. Oysa pozisyon, hakem hocalarına göre penaltı değildi.

 

Böyle pozisyonlar hemen her maçta oluyor. Nitekim Fenerbahçe-Galatasaray maçında da hakem Fırat Aydınus, Fenerbahçe’nin penaltıdan attığı golü süzemedi, büyük bir hataya imza attı. Gol, birkaç gün tartışıldı ve unutuldu.

 

Şimdi bakın Trabzon maçı sona erdikten sonra neler oldu?

Karşılaşmanın bitiş düdüğü ardından büyük tepki gören hakem Çağatay Şahan ve arkadaşları, hakem odasına gidiyor. Raporlarını yazıp ve kıyafetlerini değiştikten sonra stadyumdan ayrılmak istiyorlar, her zaman olduğu gibi.

Ancak Trabzonspor yöneticileri tüm kapıları kapatıp ekibin  stattan ayrılmasına izin vermiyorlar.

Kent dışında bulunan Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, öfkeden perişan bir halde yöneticilerini arayarak şu talimatı veriyor:

"Trabzon'un misafirperverliğini gösterin. Sabah ben gelene kadar o hakem, o stattan çıkmayacak!"

 

Böyle bir şey olabilir mi?

İnsanları iradeleri dışında alıkoymak ağır suçtur.

Hakemlerin stat dışına çıkmalarını engelliyorsun, başkan gelmeden kimse bir yere kıpırdayamaz diyorsun!

Böyle bir şey dünyanın en ilkel ülkesinde bile olmaz!

 

Hakemler bu arada başlarına geleni TFF’ye iletiyorlar, haliyle. Onlar da devlet büyüklerinden yardım istiyor. Ama telefonunu kapattığı için başkana ulaşmak mümkün olmuyor. Büyük bir skandal yaşanıyor. Dünyanın ajansları, Türkiye’de böyle bir şey oldu, hakemi bırakmıyorlar, dışarıda yüzlerce taraftar sloganlar atarak bekliyor, kötü şeyler olabilir, diye haber geçiyorlar.

Olay son derece ciddi ve korkunç şeylerin olması an meselesi iken son çare Cumhurbaşkanı Erdoğan uyandırılıp durum anlatılıyor.

Saatler 03.00’ü gösterdiğinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İbrahim Hacıosmanoğlu’nu arayarak, "Hem Türkiye, hem dünya genelinde büyük rezillik yaşamayalım. Ama yanlışların da hesabı sorulacak" diyor.

Bordo-mavililerin başkanı Hacıosmanoğlu, "Onun için ölmeye hazırım" dediği, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın araması üzerine hakemlerin stattan çıkarılmasına telefon talimatıyla izin veriyor.

 

Hakemlerin stadyumdan ayrılması ardından Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, özel uçakla İstanbul’dan Trabzon’a geliyor ve havalanında yöneticiler, bir grup bordo-mavili taraftar tarafından 'Büyük başkan' tezahüratlarıyla karşılanıyor. Sonra basına yaptığı açıklamada, bilindiği halde Cumhurbaşkanı’nın adını vermeden şunları söylüyor:

"İsmi açıklamama gerek yok, herkes anlar. Ben bu millete hizmet eden, benim çocuklarıma güçlü bir ülke bırakacağına inandığım, dünya konjonktürünün de 'Gitsin' diye üzerine oyun oynadığı bir lideri var Türkiye’nin. Bugün onun için ölmeye de hazırım. Bunu kendisine de söyledim. Türkiye’nin dünyaya rezil olmaması adına, yıllardan beri Trabzonspor’a yapılan bu silsilenin bedelinin ödenmesi gereken gündü. Bu futbolu yönetenler de şapkasını önüne koyacak. Sevgili Mustafa Denizli de söyledi; Türkiye’de hiçbir zaman bir takımın hakkı bu kadar yenmemiştir. Kendisine de teşekkür ediyorum.

Bu benim şahsımla değil. Bu şehir, Trabzonspor ile alakalı. Ama bu şehrin üzerine oyun oynamak kimsenin haddine değil. Bu şehir zaten ona müsaade etmez. İnsanlar herhalde nüfusu 1 milyona yakın diye küçük görmeye çalışıyor. Ama onun kat kat daha gücü bu şehrin dışında yaşıyor. Bu insanlar cesareti nereden alıyor? 3 hafta üst üste Trabzon'a gelip Trabzonspor'u katletme cesaretini nereden buluyorlar? Ben hasta eşimi bırakıp Trabzon'a geldim. Bu şehirde insanların bir şeyi öğrenmesi lazım. İnsanların, bu şehri katletmeye gelenlerin, Trabzonspor'a oyun oynayarak onun yolunu kesmeye çalışanların, bu şehirden rahat çıkamayacaklarının bilincine varmalarını istedim. Evet, belki Türkiye'ye, dünyaya rezil olacağız. Ama Türk futbolunda bir milat olmasını istedim. Trabzon'a gelip de bu şehirde Trabzon'u katledenlerin buradan gülerek, tarifeli uçaklara binip de gidecekleri yere gidemeyeceklerini insanların bilmelerini istiyorum.

 

İşin geldiği noktayı gördünüz mü?

Hacıosmanoğlu, yakarışlarında haklı olabilir. Özellikle Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın yaptırdığı tahmin edilen tacizlerin ve üstüste gelen olumsuzlukların Trabzon Başkanı’nı adeta çıldırtmışa benziyor.

Öfkesi, duyguları aklının ve mantığının önüne geçtiği için belki de sonra pişman olacağı sözler de etti:

49 yaşına kadar 'adam gibi' yaşadım. Kalan ömrümü de böyle sürdüreceğim. Trabzonspor için kapalı ceza yatmaya da razıyım. Bu işin sonu o noktaya doğru gidiyor. Konuştuklarımın hepsinin suç olduğunu biliyorum. Onların karşılığında yatmasını da biliyorum. Ama benim ailem, onurlu ve köklü bir aile. Bana önce adamlığı, adam gibi yaşamayı ve adam gibi ölmeyi öğrettiler. Ben kadın gibi 100 sene yaşayacak yerde adam gibi bir sene yaşarım. Sonucunda ölüm de varsa bir gün yaşarım, ertesi gün ölürüm."

 

Kadınlarla ilgili söylediklerinden dolayı Hacıosmanoğlu çok büyük tepki gördü. Ancak, niyetinin kadınları aşağılamak olmadığı belli. Karadeniz insanının genlerinden gelen tepki deyip geçmek lazım!

 

 

 

Birileri Aziz’e, “Yeter artık” demeli!..

 

Galatasaray dostumuz değildir. Arkadaşlarım, ‘İnşallah Galatasaray’ı yeneceğiz’ diyorlar. Ne inşallahı be! Yeneceğiz, o kadar!” diye taraftarlarını tahrik eden, Türkiye’nin gündeminde kalmak için her yola başvuran ve artık bıkkınlık getiren Aziz Yıldırım’ın Spor Toto Süper Lig'in 9. haftasında oynanan Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde taraftarların astığı, Trabzonspor’u kasteden bez afişte şu sözler yazılıydı:

"Hakim: Yaz kızım, 2010-2011 şampiyonu Fenerbahçe, sekizincisi 6alatasaray... Nokta"

(Burada Galatasaray’ı yazarken ‘G’ harfinin yerine ‘6’ rakamını koyarak, 6-0 kazandıkları maçı ima ediyorlar!)

 

Bordo-mavili taraftarlar, Spor Toto Süper Lig'in 10. haftasında oynanan Trabzonspor-Gaziantepspor karşılaşmasında Hüseyin Avni Aker Stadı'nın maraton tribününe astıkları afişte şunları yazarak yanıt verdiler:

"Bak kızım: CAS ve UEFA, 'Şike var, 2010-2011 şampiyonu Trabzonspor 'dur' dedi".

Kale arkası tribününe de "Oyun bitti, yakında acı gerçekle yüzleşeceksiniz" yazılı afiş astı.

 

Bütün bunlar gerilimi aşırı artırıyor, sonra da sıradan bir olayda bardak taşıyor ve olanlar oluyor. Bu böyle devam ederse, daha kötü şeylerin olacağı maalesef belli.

 

Eyvah!

 

Çin’de yönetim ailelerin bir çocuktan fazla edinmesini yasaklamıştı.

Dün Komünist Parti’nin aldığı bir kararla bundan böyle Çinli aileler 2 çocuk sahibi olabilecekler.

Çin’de değişen bu temel politikanın nedeni yaşlanan iş gücü!

 

 

Eski belediye başkanından haber var…

 

Kankasına sordum: “Metin Bey (Özkarslı) hiç ortada gözükmüyor. Nasıl? İyi mi?

Hınzır hınzır gülerek, “Maşallah turp gibi! Bak sana biraz önce whatsapp’dan neler yazmış, göstereyim” dedi:

Peygamber Efendimiz (S.A.V) hadis’i şeriflerinde, iki dudağın arasıyla iki bacağın arasına sahip olanların cennete gireceğine kefilim buyurmuşlardır.

Ne yani, cennete mi gireceğini söylemek istiyor” deyince yine hınzır hınzır güldü:
Yok canııım! Kendisi için söylemediği kesin! Başkalarını kastediyor olmalı!..

 

Futbol mu? Ne futbolu ya!?