Kıyaslama

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Zen ermişlerinden birisine sormuşlar. “Herkes zenginlik içinde yaşarken biz neden sefalet içindeyiz?” Zen Üstadı: “Bahçedeki kavak ağacına bakın” demiş.

Bütün müritler bahçeye ve kavak ağacına bakmışlar. “Bir şey anlamadık” demişler.
Üstat: “Tekrar bakın” demiş. “Söğüt ağacının yanında bir gül var.
Gülün ‘Ben çok küçüğüm’ diye şikayet ettiğini hiç duydunuz mu?
Kavak ağacının da ‘Neden gül çiçek açıyor da ben açamıyorum? Uzadım 30 metreye ulaştım ama hiç çiçeğim yok.
Bu nasıl adalet?’ dediğini işittiniz mi? Her sabah yanlarına gidiyorum. ‘Acaba aralarında bir tartışma var mı?’ diye bakıyorum.
Ama maalesef sadece mutlak sessizlik var. Her ikisi de hallerinden memnun. Çünkü aralarında herhangi bir karşılaştırma yok. Uzunluk, kısalık, çiçekli olmak yada çiçeksiz olmak tamamen göreceli kavramlar”.

Hayatımızı kabusa çeviren en önemli şeylerden birisi karşılaştırma, kıyaslamadır.
Eğer gül kendini kavak ağacı ile kıyaslarsa mutsuz olacak. Kavak ağacı kendini gül ile kıyaslarsa o da çok üzülecek.

İnsanların en büyük yanlışlarından, hatalarından birisi de bu kıyaslamadır. Yolda yürürken çok güzel bir kadın gördüğünde hemen kendini onunla kıyaslarsın ve anında boğulur gibi olursun. O kadını görmeden önce bir sıkıntın yoktu.

Uzun boylu birisini gördüğün de “Onun boyu benden uzun. Allah kahretsin” der ve gerilirsin. Eğer o uzun boyluyu görmeseydin mutluluğun devam edecekti. Çünkü o uzun boylu gelene kadar senin kısalıkla ilgili bir sorunun yoktu. Bu sorunu kıyaslama yapman ortaya çıkardı.

Develer asla dağları sevmezmiş. Çünkü dağların yanında kendilerini kısa hissederlermiş. Bunun için çöllerde yaşamayı seçmişler. Kendini güzel, çirkin, uzun, kısa hissetmen sadece senin yorumunla alakalıdır.

Eğer dağda tek başına yaşasaydın kendini kimse ile kıyaslama durumun olmayacaktı. Bu durum tamamen senin psikolojik algınla alakalıdır. Kendini başkaları ile kıyaslaman senin ölümündür.
Mutsuzluğunun en önemli sebeplerinden birisidir. Bir çok insan değersiz, işe yaramaz, günahkar, suçlu olduğunu düşünür.

Neden düşünür? Çünkü annesi, babası, çevresi kendisini çocukken hep başkaları ile kıyaslamıştır. Kıyaslamayı genelde çocuklukta öğreniriz. Sonra bu alışkanlık devam eder. Aslında hayatta her şey görecelidir. Güzellik, çirkinlik, zenginlik, fakirlik hepsi görecelidir.

Afrika’da güzel bir kadın; balık etli, tombul, tonton, siyah ve parlak derili, iri dudaklı olarak tarif edilir. Bu güzellik kriterlerini Türkiye’de uygularsanız herkes bu güzelden korkarak kaçar. Hayatta her şey görecelidir, özneldir.
Göreceli olan her şey yanılsamadır.
Halbuki her insan özeldir, tektir, biriciktir. Sen başkası ile kıyaslanamazsın. Elma ile armut nasıl kıyaslanamazsa sen de kıyaslanamazsın. Birisinin uzun olmasının yada kısa olmasının anlamı var mı? O uzun yere basarak yürüyor da sen ayakların havada gitmiyorsun.
Sen de yere basıyorsun.
O uzun olduğu için çok güzel basketbol oynarsa sen de çok güzel futbol oynayabilirsin. Sen sensin. O da o. Sen başkası olamazsın. Hiçbir kendi kendini başkası ile kıyaslamaz.

Siz hiç kendini başkası ile kıyaslayan bir köpek gördünüz mü? Evde kendinizi kimse ile kıyaslamadığınız için özgürce davranırsınız ama dışarı çıkınca hemen kıyaslama başlar.

Onun arabası var, benim ki neden yok? O çok zengin, ben neden fakirim? O çok güzel, ben tipsizim”.
Elbiseni, arabanı, eşini, çocuğunu, evini hep başkaları ile kıyaslarsın ve mutsuzluğun başlamasına neden olursun. Herkes ve her şey kendidir ve başkaları ile kıyaslamak çok yanlıştır.

Lütfen doğana, fıtratına, yaratılışına uygun yaşa.
Eğer gül isen çiçek aç. Eğer doğan bülbül ise cıvıl cıvıl şarkı söyle. Kendini dikenle ya da karga ile karşılaştırma.

Şahin marka bir araban var. Yolda gidiyorsun. Yanından bir Ferrari hızla geçti. Hemen kıyaslama yaparsın. Kıskançlık, kaygı, kin birikir içinde. Güzel başlayan yolcuğunun kabusa dönüşür.
Bırak başkalarının aracını. Sen elindeki ile yolcuğun keyfini çıkar. Evlisin, eşini kıyaslama, mutsuz olursun.
Sen kendinsin. O da kendi. Kıyaslama seni bir yarış atına dönüştürür. Hiçbir zaman menzile ulaşamazsın ama çektiğin yorgunluk yanına kar kalır.

Kıyaslama