O bilmiyor

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Ünlü Zen Üstadı Banki’ye öğrenci olmak için ülkenin her tarafından yüzlerce insan gelmişti. Tapınakta öğrencilerin kalacakları yerler düzenlendi. Herkese görevleri bildirildi. Günlük yapılacak işler planlandı.
Dersler başladı ve Üstad Banki öğrencilere her gün düzenli meditasyon yaptırıyor ve aydınlanmanın inceliklerini anlatıyordu.
İşler güzel bir şekilde ilerlerken bir gün bir öğrenci hırsızlık yaparken yakalandı.
Bu suçlunun tapınaktan kovulması talebi Üstad Banki’ye iletildi ama Üstad olayı görmezden geldi. Normal şartlarda hırsızlık yapan birisi hemen kovulurdu. Bu bir gelenek ve kuraldı.
Aradan birkaç gün geçince yine aynı kişi hırsızlık yaparken yakalandı. Öğrenciler şikayetlerini üstada ilettiler ve bu öğrencinin derhal kovulmasını talep ettiler. Üstad Banki yine olayı görmezden geldi. Birkaç hafta sonra aynı öğrenci bu sefer daha büyük bir hırsızlık yaparken yakalandı. Bu sefer bütün öğrenciler topluca Üstad Banki’nin huzuruna geldiler. “Efendim, eğer bu öğrenciyi buradan kovmayacaksanız biz hepimiz toplu olarak tapınaktan ayrılacağız. Lütfen bu konuda bir karar veriniz” dediler.

Öğrencileri dinleyen Üstad Banki, “Siz aklı başında insanlarsınız” dedi. “Neyin iyi, neyin kötü olduğunu biliyorsunuz. İsterseniz başka tapınaklara aynı eğitimi almak için gidebilirsiniz. Ama bu kötü davranışı yapan kardeşimiz neyin iyi, neyin kötü olduğunu bilmiyor. Ona neyin iyi, neyin kötü olduğunu ben öğretmezsem kim öğretecek? Hepiniz ayrılsanız bile onu burada tutacağım ve bırakmayacağım”.
Bütün bu olup bitenleri izleyen hırsız öğrenci gözyaşlarına boğuldu. “Efendim, lütfen beni affedin” dedi. Ve bir daha aynı davranışı hiç zaman yapmadı. Çünkü içindeki çalma isteği yok olmuştu.

Bazı şeyler emek ister. Çocuğunuz yanlış bir davranış yapsa hemen tokadı yapıştırırsınız. Gerçekten bilen birisi hırsızlık yapmaz. Gerçekten bilen birisi insan öldürmez. Bilen birisi yalan söylemez. Bilen birisi başkalarına zarar vermez.
Eğer birisi kendisine ve çevresine zarar veriyorsa bu bilmediğindendir.

Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Bilmek aydınlık gibidir. Her şey açık, net ve berraktır. Bilmemek karanlık gibidir. Her şey gizli, sırlı, bozuk ve belirsizdir. İnsan yetiştirmek zor iştir. Sabır gerektirir. Bilmeyene öğretmek gerekir. Eşinize, çocuğunuza, kardeşinize kızmayın, öfkelenmeyin sadece onların öğrenmeleri için imkan tanıyın ya da öğrenmeleri için şartları oluşturun. İnsanları kovmak kolay, ama önemli olan emek harcayarak kovulacak o insanı kazanmaktır.

O bilmiyor