Şehr-i emin imzasına sahip çıkmalıdır!..

İflah olmaz bir fıstıkseverim!..

Artık dünyanın birçok yerinde yetişiyor fıstık.

İran’ı, Suriye’yi, Amerika’yı biliyoruz ama daha onlarca ülkede yetişiyor. Örneğin, İtalya’da, Hindistan’da, İspanya’da...
Ama Antep’te yetişen fıstığın zengin aroması, lezzeti dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Baklavada kullanılan boz fıstık veya kuş boku fıstık ise yalnız Antep’te yetişir.

Gerçi baklavayı günümüzde her türlü fıstıkla yapıyorlar ama bizim bildiğimiz lezzetli baklava yalnız Antep’te yetişen boz fıstıkla yapılır, doğrusu budur!..

Bugün size fıstıkla oyun oynayan rantçıları, spekülatörleri anlatacağım ama önce mutlu bir olayla başlayalım.

Gaziantep’te pek yakında dünyanın ilk ve tek fıstık müzesi açılıyor. Bu hizmeti düşünen ve yapımını gerçekleştiren Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’e teşekkür ederim. Bana göre açtığı müzelerin en anlamlısı ve en değerlisi bu müze, fıstık müzesi…

Hele de şu sözleri beni hem şaşırttı hem de müthiş mutlu etti…

“Fıstık, ev hanımlarının ekonomisi açısından çok önemli. Ben de çocukken annemle birlikte yazın fıstık kırardık, fıstık çıtlatırdık. Çıtlatma işini ben çocukluğumda yapmış birisiyim. Fıstıkçının parça başı getirdiği fıstıktan ücret alırdık. Benim okumam da dershaneye gitmem de fıstığın bereketiyle olmuştur.”

Fıstığın bereketi bundan daha iyi anlatılamazdı, işte her şey ortada… Müze 20 güne kadar açılıyormuş, açılınca tekrar konuya döneceğim.

Şimdi gelelim asıl meseleye…

Şahin, “Fıstık bizim en önemli ürünümüz” diyor ve bizi rahatlatan şu yorumda bulunuyor:
“Hem üreticinin, hem tüketicinin, hem de fıstığa dayalı sanayinin yanında durduk!..”

GTB, her ne hikmetse, şimdiye kadar yapmadığı dev bir hizmeti yaptı!

Antepfıstığı Rekolte Tespit Komisyonu kurmuşlar. Bu komisyon 2 ay geceli gündüzlü çalışmış ve hazırladığı rekolte tahmini açıklandı. Buna göre bu yıl Türkiye’de Antepfıstığı rekoltesinin 209 bin 617 ton olarak gerçekleşmesi bekleniyormuş.

Yani, bu kadar gerçekçi(!) bir tahmin şimdiye kadar hiç duymadım. Keşke, ton dedikten sonra 291 kilo 843 gram da deselerdi bari, daha da güzel olurdu!!

Fıstık konusunda bilgisine, görgüsüne, tecrübesine güvendiğim bir uzman var, Kenan Seçkin.

Gaziantep Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Kenan Seçkin… Diğer bir vasfı da adam gibi adamdır.

Bakın Seçkin ne diyor:
“… Şimdiden yeni sezonda oluşacak Antepfıstığı fiyatları üzerinde algı oyunu oynuyorlar. Şimdi biz de paralel bir rekolte tahmini yapıp 200 bin ton dersek şu an 40-50 TL’ye satılan Antep Fıstığı 10 liraya düşecek. Dolayısıyla çiftçinin elindeki fıstık 10 liraya çıkacak. Çünkü çiftçi zarar edecek ve fırsatçılar ortaya çıkacak. Kim bu fırsatçılar aradaki stokçular ve karaborsacılar. Bu durumda zararı gören çiftçi olacak. Piyasa mağdur olacak. Dolayısıyla bizim gerçek rekoltemiz neyse onu ortaya çıkarmamız lazım. Bizim araştırmalarımız, saha çalışmalarımız, Ziraat Mühendisleri örgütümüzün tüm illerde yaptığı araştırmalarda bu yılki Antep Fıstığı tahmini rekoltesi 150-155 bin ton. 160 bin tona kesinlikle ulaşmıyor.”

Bilmem anlatabildim mi?

Şimdi Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’den sözünü tutmasını, üreticiyi ve tüketiciyi korumasını, yanında durmasını bekliyoruz.

Son söz…

Yine Şahin’e ait!

“Fıstık Antep’in imzasıdır” diyor.

Ne güzel. Şehr-i emin olarak lütfen imzanıza sahip çıkın.

Hava koşulları iyi giderken, bu sene iyi rekolte olacak diye beklerken resimde gördüğünüz gibi yağan ceviz büyüklüğünde dolu fıstığı perişan etti. Zarar yer yer yüzde 40’ı buluyor. Ağaçlardaki Karagöz’ü de mahvettiği için gelecek sene de verim düşük olacak.

Atatürk Havaalanı’ndaki satış reyonlarında Antepfıstığının kilosu  60 Euro, yani 330 TL. İnanmayacağınızı düşünerek resmini çektim. Görüldüğü gibi, havaalanı falan demeyin, aracılar, rantçılar, üçkağıtçılar, spekülatörler, kötü niyetli insanlar nedeniyle fıstığımız bu astronomik fiyatlara satılıyor. Haliyle satışlar düşük oluyor. Fatma Şahin bu gerçekleri görerek aradaki bu parazitleri temizlemeli. Konuyu Devlet Başkanı’na kadar götürmeli gerekirse.

TÜİK yanlış yapıyor!..

Kenan Seçkin:

“Memurlar kendi bölgelerinin üretimini fazla göstermek için  şovenistlik yapıyor. Her bölgede TÜİK verilerini sisteme giren memur arkadaşlarımız olaya şovenist yaklaşıyor. Örneğin Gaziantep’teki diyor ki bizim üretimimiz Urfa’dan fazla olsun, Urfa’daki diyor Gaziantep’ten fazla olsun. Siirt’teki diyor niye biz bunların gerisinde kalalım. Herkes üretimini fazla göstermeye çalışıp kendi bölgesinin şovenistliğini yapıyor. İlimizde dahil ilçeler arasında TÜİK verilerini sisteme girerken Nizip’in üretimi Karkamış’tan fazla olsun. Oğuzeli’ninki Karkamış’ı geçsin gibi şovenistce yaklaşıyorlar ve sisteme gerçek rekolte değil de daha üstte bir rakam giriyor. Ve böylelikle TÜİK verileri gerçek rekoltenin çok üzerinde çıkıyor.”