Hukukta men dakka dukka mı?

YAYINLAMA: 04 Mart 2012 / 18.00 | GÜNCELLEME: 04 Mart 2012 / 18.00

Ankara 2 No'lu DGM Üyeliği ve 7. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimliği'nin ardından yıllarca Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı görevini yürüten ‹brahim Kozan, emekliye ayrıldıktan sonra baro levhasına yazılarak, avukatlık yapabilmek için Ankara Barosuna başvuruyor.
Ankara Barosu Yönetim Kurulu, Kozan’ın başvurusunu, Avukatlık Kanunu'nun ''Avukatlığa kabulde engeller'' başlıklı 5. maddesinin (c) bendinde yer alan ''Avukatlık mesleğine yaraşmayacak tutum ve davranışları çevresince bilinmiş olmak'' gerekçesiyle reddediyor.
                                                                    ***
Garip mi? Onur kırıcı bir durum mu? Normal mi?
Ankara Barosu Yönetim Kurulu, emekli Ağır Ceza Mahkemesi Başakanı ‹brahim Koza’nın avukatlığa başvurusunu ‘oy birliği’ ile reddetmesi ilgimi çekti.
Bir gün önce mahkeme salonunda herkese tepeden bakabilen bir hakim, ertesi gün iyi davrandığı veya azarladığı veya sözünü kestiği veya umursamadığı veya başka bir tavır sergilediği avukatın görevine talip oluyor ama ''Avukatlık mesleğine yaraşmayacak tutum ve davranışları çevresince bilinmiş olmak'' maddesiyle Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları arasında yer alan ''Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır'' ilkesi nedeniyle “Sen avukatlık yapamazsın” deniliyor.
                                                                  ***
Emekli bir hakime neden böyle bir ceza reva görülür ki!
Yarın Kozan’ın oğluna/kızına ve torunlarına, “Senin baban/deden avukat olmak istemiş, uygun görmemişler” derlerse, bu çok ağır bir bedel olmaz mı?
Emekli Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı İbrahim Koza ne yapmışta avukatların kendisi ile meslektaş olmak istemediği kadar nefretini kazanmış?
Ankara Barosu Yönetimi’ne, “Koza’yı avukatlığa kabul etmeyin” mealinde neredeyse rekor kıracak biçimde şikayet geliyor. Yönetim Kurulu’nun oluşturduğu komisyon raporunda Kozan için şöyle deniyor:
“Avukatın diğer yargılama makamlarıyla eşitliğini içselleştiremediği, avukatlığa ve avukatlara saygı duymadığı, onlara nezaket sınırlarının dışında söz ve eylemlerde bulunduğu, bir avukata basit müessir fiil uyguladığı, bu davranışlarının kendi meslektaşlarınca dahi yadırgandığı, hakkında birçok şikayet ve tutanak bulunduğu… Önerimiz odur ki savunma mesleğinin kutsallığına ilişkin retorikle ilgisi olmayan, hatta bunu tanımayan bazı emekli hakim ve savcıların (ilgilide olduğu gibi), emeklilikten sonra avukatlığı bir ikbal kapısı olarak kullanmalarına cevaz verilmemeli, ilgilinin baro levhasına yazılma isteminin reddine karar verilerek, mesleğin saygınlığı açısından, benzer durumdaki yargılama makamı üyelerine de emsal olacak bir 'hatırlatma' yapılmalıdır.''
                                                                    ***
Tarihi bir karar.
Ancak Kozan’ın, Ankara Barosunun bu kararına karşı TBB nezdinde itiraz etme hakkı bulunuyor.
                                                                    ***
Dün önemli bir internet sitesinde, Gazeteport’ta iu haber yayınlandı:.
Avukatlara karşı kötü davrandığı ve savunma hakkını kısıtladığı gerekçesiyle, avukatlık mesleğine kabul edilmeyen emekli yargıç İbrahim Kozan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hakimi çıktı.
Kozan, Başbakan Erdoğan’ın “Mal Varlığı’’ davasına bakmış ve verdiği beraat kararının ardından Asliye Ceza hakimliğinden Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına atanmıştı. Bu davayı temyiz etmeyen dönemin Cumhuriyet Savcısı Fahri Kasırga da Adalet Bakanlığı Müsteşarı olmuştu.
2002 yılında Tayyip Erdoğan’ın mal varlığı mahkemelik olmuş, Ankara Cumhuriyet Savcılığınca hazırlanan iddianamede Erdoğan'ın Belediye Başkanlığı görevinden ayrılırken verdiği mal beyanı ile AKP Genel Başkanı seçildikten sonraki mal beyanı arasında, 256 milyar 138 milyon lira artış olduğu belirtilmişti.
‹ddianamede bu artışın, bir siyasi parti lideri ve ailesinin sosyal yaşamlarının gereği olan giderler dikkate alındığında, dönem gelirleriyle açıklanamayacağı ve haksız edinilmiş mal niteliğinde olduğunu öne sürülmüştü.
Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmalara Erdoğan katılmamış, yeni bilirkişi heyeti de ilk incelemeyi yapanların aksine, suç unsuru olmadığı yönünde rapor vermişti. 18 Ekim 2003’de de hakim İbrahim Kozan, Erdoğan hakkında beraat kararı vermişti. 7. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Kozan daha sonra Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına atanmış ve geçen yıl da bu görevden emekli olmuştu.



Hukukta men dakka dukka mı?