Büyük zaferin düşündürdükleri

Doksan altıncı yıldönümünü kutladığımız 30 Ağustos 1922'deki Büyük Zafer'i; bu zaferin kahramanı Mustafa Kemal Paşa, 1924 yılında Dumlupınar'da yaptığı konuşmasında şöyle anlatıyordu;
"Ulusal tarihimiz çok büyük, parlak zaferlerle doludur. Ama Türk Ulusu'nun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir yön vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Türk Devleti'nin, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, Cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır."

Büyük Taarruz, Kurtuluş Savaşı sırasında işgalci güçlere son ve kesin darbeyi indirmek ve Anadolu'dan atmak için planlanan gizli bir harekâttı.
20 Temmuz 1922'deki TBMM oturumunda dördüncü kez Başkomutanlık yetkisi alan Mustafa Kemal Paşa, düşmanı tümüyle yurttan atmak için kararlıydı.
Daha önceden kafasında kurguladığı bu büyük taarruz için hazırlıklarını yapmıştı.
Büyük Taarruz Ağustos'un 26'sını 27'sine bağlayan gece Afyon'da başlamış, Aslıhan yöresinde kuşatılan Yunan birlikleri; bizzat Mustafa Kemal Paşa'nın yönettiği Dumlupınar Meydan Muharebesi'nde Türk Ordusu önünde tarumar ve perişan olmuştu.

30 Ağustos günü, ilk kez 1924 tarihinde Dumlupınar'da Çal köyü yakınlarında yapılan ve Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın katıldığı törenle "Başkumandan Zaferi" adıyla kutlanmıştı.
Çal köyünde gerçekleşen ilk törende Gazi Mustafa Kemal Paşa, milli ruhun canlı tutulmasının önemini vurgulayan bir konuşma yaparak, Meçhul Asker Abidesi'nin temelini eşi Latife Hanım ile birlikte atmıştı.

Başkumandan Zaferi, 1 Nisan 1926'da kabul edilen Zafer Bayramı Kanunu'yla "30 Ağustos Başkumandan Muharebesi" gününün Cumhuriyet ordu ve donanmasının "Zafer Bayramı" olduğu, her yıldönümünde bu günün kara, deniz ve hava kuvvetlerince kutlanacağı karara bağlandı.
Bu anlamlı ve bir o kadar önemli bayramı var olduğumuz sürece içten gelen heyecanlarla, Milletimize ve Ordumuza olan Şükran duygularımızla kutlamak borcumuz olduğunu unutmamalıyız.

***
Dört yıl sonra 100. yılını kutlayacağımız bu tarihi gün için ne gibi hazırlıklar yapılıyor henüz açıklanmış değil.
Bu zaferin Amasya Genelgesini, Erzurum Kongresini, Sivas Kongresini taçlandıran ve Cumhuriyete giden yolda en önemli ve hayati bir hamle olduğunu bilerek tarihe yaraşır
kutlama hazırlıklarını bugünden başlatmalıyız.
Çünkü, 30 Ağustos Zaferi'yle Cumhuriyet'e kavuştuk... Bugünleri yaşıyoruz.

***
Uluslar, dünya tarihi içinde kendi tarihlerini çok iyi bilmek gibi bir sorumluluk taşırlar. Biz, zaferlerle dolu tarihimizi taçlandıran zaferleri ilk gün heyecanıyla kutlarsak/yaşarsak geleceğe daha güvenli ve ulus olarak gururlu adımlar atmış oluruz.