Yeni restoran açanların uymaması gereken stratejik kurallar!

YAYINLAMA: 03 Ekim 2018 / 20.00 | GÜNCELLEME: 03 Ekim 2018 / 20.00

Yeni restoran açan birisinin acı ve gerçek itirafları…

Yeni restoranın açılması müşterilerden çok toptancıların ilgisini çekmişti. İlk gelen sezonluk su stokumu bana satmaya çalışan bayi oldu. Toptan alırsam, büyük su 35 kuruşa, küçük su 15 kuruşa

geliyordu…

Onun ardından toptan gıdacı, meşrubatçı ve biracılar da geldi tabii. Buraya kadar her şey normaldi…

 

Ancak arkası kapalı, üzerinde hiç yazı bulunmayan bir kamyonet geldiğinde ilk şokumu yaşadım.

Adam kaşar peyniri satıyordu. Kilosu 6,5 liradan!

Ben, “Nasıl böyle ucuz satıyorsun?” deyince de adam açık açık söylemekten çekinmedi:

Abi bu dandik kaşar, ama kimse ayırt edemez. Bak al bi parça…

Nutkum tutulmuştu.

Zararlı değil abi, patates püresine yağ ve kaşar aroması koyuyorlar…” demez mi?

 

O şokla adamı nasıl gönderdiğimi hatırlamıyorum. Ertesi gün daha beterdi! Kıymacı, köfteciydi gelen… Kilosu 3 buçuk liradan kıyma satıyordu!

Sinirlerime güç bela hakim olup, kıyma denilen şeyin muhtevasını sordum.

Et aroması, tavuk derisi ve kemikleri, soya vs gibi ‘Zararsız’ maddelerden üretiliyormuş.

Adam övünerek, “Her şey dahil otellerden alan var abi” dediği an kıçına tekmeyi yedi tabii!

 

Adamı kovdum kovmasına da, bu iş fena halde aklıma takıldı. Kardeşim bu memlekette sahte olmayan bir şey yok mu? Ben bu tip restoranlarda yemek yedim mi acaba?

Yediysem kaç kere?

Bu işin ucu nereye kadar gidiyor?

Oturdum bilgisayarın başına, başladım araştırmaya…

Aman Tanrım! Neler varmış bu memlekette!

Yahu neredeyse gerçek bir şey yok piyasada. Her şeyin aroması var. Üstelik bunlar internette online olarak satılmakta. Aromalar saymakla bitmiyor.

 

Acı Biber Aroması, Acıbadem Aroması, Ahududu Aroması, Alabalık Aroması, Ananas Aroması, Anason Aroması, Antep Fıstığı Aroması, Ayran Aroması, Bal Aroması, Bergamot Aroması, Böğürtlen Aroması, Çam Sakızı Aroması, Çedar Peyniri Aroması, Ceviz Aroması, Çikolata Aroması, Çilek Aroması, Et Aroması, Fındık Aroması, Keçi Peyniri Aroması, Keçi Sütü Aroması, Kekik Aroması, Kimyon Aroması, Koyun Peyniri Aroması, Koyun Sütü Aroması, Parmesan Peyniri Aroması, Tereyağı Aroması, Yoğurt Aroması, Zeytin Aroması, Zeytinyağı Aroması, Ekmek Aroması...

 

Ekmeğin bile aroması var. Çakma ekmeği nasıl yapıyorsunuz kardeşim? Neden yapıyorsunuz? Araştırdım, ekmekte durum bildiğiniz gibi değil...

Unun beyazlatıcısından tutun da maya besleyicisine (Yahu maya besleyici satıyor adamlar. Ninem ekşi mayadan, nohuttan yapardı ekmeği) hacim arttırıcısına kadar neler neler var!

 

Kahvelere köpük yapıcı satıyorlar. Köfte kızartılırken hacminin küçülmemesini sağlayan kimyasallar var.

Bilumum E-bilmem kaç maddelerini gördüm. Bin civarında ‘E’li madde var…

Bir o kadar da ‘E’siz katkı maddesi piyasada!

 

Tam bunları okurken, ‘sahte’ kolacı, ‘ucuz’ viskici, yaban domuzcu akın akın geldi…

İşte bu yüzden pılıyı pırtıyı toplayıp dükkânı kapattım ve bu işe bir daha girmemeye, hatta turistik yerlerde iyi tanımıyorsam, restoranlarda yemek yememeye karar verdim!

 

 

 

Konkordato ilan eden Kaşıbeyaz'ın sahibi, ‘ilk hatalarını' açıkladı

 

Borçlarını ödeyemeyince konkordato ilan eden kebapçı zinciri Kaşıbeyaz’ın sahiplerinden Murat Kaşıbeyaz, bankaların kendilerine savaş açtığını söyledi.

 

Kaşıbeyaz kebapçı zincirinin sahiplerinden Lezzet Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Kaşıbeyaz, konkordato süreciyle ilgili olarak, mahkemenin şirketlerin borç ödeme işine hakemlik yapması anlamına gelen konkordatonun iflas anlamına gelmediğini hatırlatarak, "İlk hatamızı 2013'te aldığımız 9.5 milyon dolar gibi bir döviz kredisiyle yaşadık. Paritedeki durumun aleyhimize döneceğini aklımıza getirmedik" dedi.

 

9.5 milyon dolarlık krediyi TL'ye döndürmeleri sonrasında ise bankaların yüksek oranlı kredi faiziyle karşılaşınca bu rakamın da ister istemez büyüdüğünü dile getiren Kaşıbeyaz şunları söyledi:

Bu konkordatoyu, firmalarla bankaların savaşı olarak görüyorum. Ne personele ödemediğimiz maaşımız, ne de firmalara borcumuz yok. Bizim sadece bankalarla sıkıntımız var. Bugün yüzde 30-40'larla alınan kredilerle hangi müessese ayakta kalabilir.”

 

Murat Kaşıbeyaz doğru söylüyor. Bu ülkede bankacılar bankacılık yapmıyor.

İşin hazin tarafı nedir bilir misiniz?

Özel bankalarda yabancı payı yüzde 50’yi geçti. Bu yabancılar kendi ülkelerinde AB kurallarına göre bankacılık yapıyor. Ama söz konusu bizim ülke olunca iş şirazesinden çıkıyor!

Evelemeden gevelemeden söyleyelim! Bu ülkede sanayicilik, hizmet, üretim yapmak akıl karı olmaktan çıktı!

 

 

 

Futbol, şehirlerin en iyi tanıtım aracıdır!

 

Fenerbahçe kötü gidiyor ya, başkan Ali Koç’a saldırılar başladı.

Bir Galatasaraylı olarak kesinlikle tasvip etmiyorum. Koç’un başkan seçilmesine çok sevindim.

Futbolun dünyada en çok sevildiği ve en çok seyirciye sahip olduğu Avrupa ülklerinde önemli kulüplerin başkanları hep tanınmış ve varlıklı kişilerdir. Bu yüzden marka kulüpler doğmuş ve halen yaşayagelmiştir.

 

Tanınmış ve varlıklı başkanlar kulüplerinde parasal suistimallere temel önlemleri alarak geçit vermezler. Mesafeli ve ciddidirler.

Başarıdan geldikleri için yönettikleri kulüpleri de er veya geç başarıya ulaştırırlar.

En önemlisi de nedir bilir misiniz?

Kurdukları sistem kendilerinden sonra da işlemeye devam eder. Şampiyon Kulüplerdeki başarılı takımların hepsi böyle.

 

Fenerbahçe mutlaka toparlanacaktır ve şampiyonluktaki iddiasını sürdürecektir. Bundan şüphem yok.

Aynı şeyleri Gazi Şehir için de tekrarlıyorum.

Temel sıfırdan düzgün yapıldığı için başarı mutlaka gelecektir ve Gazi Şehir bir iki yıl içinde bırakın Süper Lig’de iddialı olmayı Avrupa’ya çıkıp adımızı duyurup güzide takımları ayağımıza getirecektir.

 

Her iki başkan, Ali Koç da, Adil Konukoğlu da doğru yoldalar.

Yeni restoran açanların uymaması gereken stratejik kurallar!