Eğitim! Eğitim! Eğitim!

YAYINLAMA: 30 Ekim 2018 / 20.00 | GÜNCELLEME: 30 Ekim 2018 / 20.00

Gazetemizin arka sayfasında Sanko Okulları’nın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle verdikleri mükemmel tasarlanmış kutlama ilanını görünce çok duygulandım.

Zaten onlardan başka da bu güzel hasleti düşünen veya aldıran olmamış.

 

Sanko Okullarının nasıl kurulduğunu daha önceleri ayrıntıları ile yazmıştım. Adil Konukoğlu iddialı bir kişiliğe sahip. 3-4 ay içinde yapımını tamamladığı bu okulun eğitime başladığı andan itibaren iddialı olacağı belliydi. Nitekim oldu da! Antep’in en iyi okulu olduğunda herkes hemfikir.

 

İyi bir okulun başarısını, gücünü ve kaitesini yalnızca üniversitelere soktuğu öğrencilerle ölçerseniz yanılırsınız.

İlanın tasarımına bakarken aklımdan; ulusal, uluslararası yarışmalar, sosyal amaçlı katılımlar, öğrencilerinin dünyayı tanımaları için yaratılan fırsatlar ve şimdi hemen hatırlayamayacağım bir sürü başka niteliklerle eğitim hayatına katkıları geçti.

 

Canlı izlediğim, İngiltere’nin eski başbakanlarından Tony Blair’in uluslararası basın toplantısındaki şu anımı hiç unutamadım.

Soruyu kim sordu hatırlamıyorum, zaten önemi de yok. Ama soru şöyleydi:
İngiltere’nin en önemli 3 sorunu nedir?

 

Blair ilk sorunu hiç düşünmeden yanıtladı: Eğitim!

İkinci sorun için biraz düşündü ve onu da şöyle dedi: Eğitim!

Üçüncü soruna bayağı konsantre oldu ve epey düşündü. Herkeste de merak uyandı, acaba koskoca İngiltere’nin üçüncü büyük sorunu nedir, diye. İşte sonunda Blair’in verdiği yanıt: Eğitim!

 

Düşünebiliyor musunuz? Dünyanın en iyi okullarının bulunduğu ve eğitim dünyasına katkıları nedeniyle bütün dünyada ün yapan, üzerinde güneş batmayan imparatorluk İngiltere’nin en önemli 3 sorununun hepsi eğitimmiş

 

Bizde, son 16 yıldır her sene değişen sitemin adı son olarak 4+4+4 idi. Eğer bu sene değişmediyse!

Eğitimin ne olduğunu biraz bildiğim için böyle durumlarla karşılaşınca derdim depreşiyor!

Hayatında bir kitabı sonuna kadar okuyamamış insanlar,  yazılarıyla, demeçleriyle, eylemleriyle harikalar yarattıklarını sanırlarsa dünyadaki kültürel sıralamamız hep geriye düşmeye mahkumdur!

Eskiler için okuldan bahsetmem! Şimdinin olanakları o zaman yoktu. Sıralı okula gitmemişlerin daha sonra kültürel seviyelerini okuyarak günümüz standardına getirmeleri beklenirdi.

Bunun da olmadığını biliyoruz. Çünkü Gaziantep’te kitapçı dükkanları barınamıyor.

 

Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş., kısa adı ile Yapı Kredi Yayınları, Gaziantep’in en görkemli mevkiinde, Atatürk Bulvarı’nda benim de teşvikimle bir kitapçı dükkanı açmıştı.

Hemen yanındaki YKB nedeniyle kira, telefon, diğer masraflara katılmıyor, yalnız çalıştırdığı elemanın ücretini veriyordu. Geçen gün gazetemizde haberi vardı, 6 sene dayanmışlar ancak bir çalışanın bile ücreti çıkmadığı için kapandı. İş Bankası’nın da benzer kitapçı dükkanları var. Onlar da Gaziantep’e gelmeyi çok istedi, ancak yaptıkları araştırmadan sonra vazgeçtiler.

 

Durum böyle! O ilanı hazmedercesine incelerken bütün bunları düşündüm.

Eğitimde sürekli gerilemenin sonucunda ne oluyor biliyor musunuz? Her konuda çeteleşme oluyor!

Bazı gazetelerin bütün birinci sayfası para sahibi bir kimsenin vefatı veya çocuğunu evlendirmesi ile doluyor. Görünce üzülüyorum, ama kınıyamıyorum çünkü para ölümden kalımdan kazanılıyor!

 

Yarın Fenerbahçe’yi yazacağım. Ben Galatasaraylıym. Ama FB’nin  yeni yapılanmasını beğeniyor ve takdir ediyorum. Bu kadar önemli bir yapılanma belki başlarda başarı açısından biraz üzebilir, ama getireceklerini hesap edince ne kadar doğru bir iş yapıldığı anlaşılır.

Bizim de Gazişehir FK aynı yolda. Geleceğin, yalnız ülkemde değil, dünya formatında bir takımı olacağını biliyorum. Bunları yazacağım.

Eğitim! Eğitim! Eğitim!