İnanılır gibi değil!..

YAYINLAMA: 04 Ocak 2019 / 20.00 | GÜNCELLEME: 04 Ocak 2019 / 20.00

ATV’de yayınlanan “Kim Milyoner Olmak İster” yarışmasında sorulan ve cevabının 'Yalamak' olduğu açıklanan soru, arkeologların tepkisini çekti.

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan programda bir yarışmacıya 30 bin TL değerindeki 'Hangisi arkeologların buldukları şeyin fosil mi yoksa sıradan bir taş mı olduğunu anlamak için kullandıkları yöntemlerden biridir' sorusu yöneltildi. “Saf suda bekletmek”, “Köpeğe koklatmak”, “Yalamak”, “Üstüne idrar yapmak” şıkları verilen sorunun yanıtının ise “Yalamak” olduğu açıklandı.

 

Arkeologlar Derneği Başkanı Soner Ateşoğulları, sorunun ve yanıtının bilimsellikten uzak olduğunu kaydetti. Konuya ilişkin sosyal medya hesabından paylaşım yapan Ateşoğulları, soruyu ve yarışma programını kınadıklarını ifade etti. Ateşoğulları, “Hiçbir bilimsel değeri olmayan ve arkeoloji bilim dalını aşağılayan bu soruyu hazırlayanları kınıyorum. Arkeoloji bugün, bütün dünya ile boy ölçüşebileceğimiz bir bilim dalıdır" dedi.

 

Ateşoğulları'nın paylaşımı kısa sürede sosyal medyada çok sayıda kullanıcı tarafından beğenilip paylaşıldı. Bunun üzerine yarışma programının yapımcısı Mehmet Çam bir açıklama yaptı. Dünya çapında akademik olarak pek çok kaynakta bu soruyu doğrular nitelikte kaynak olduğunu ileri süren Çam, “Okuduğunuz arkeoloji bölümleri akademik alanda İngilizce araştırma yapmaya yeterli değilse, makalelerin çevirisini yollatabilirim" dedi.

 

Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Havva Işık da soruya tepki gösterdi. 30 yıldır kazı yaptığını belirten Prof. Dr. Işık, "Yalayarak bugüne kadar hiçbir şeyin ne olduğunu belirlemedik. Rezalet. Tek kelimeyle korkunç. Böyle bir şey olamaz. Tartışmaya ve bu konu hakkında bir şeyler söylemeye bile gerek yok" dedi.

 

Prof. Dr. Nevzat Çevik ise sorunun cevabının şıklar arasında olmadığını söyledi. Yarışmacının mahkemeye vermesi halinde davayı kazanacağını belirten Prof. Dr. Çevik, "O soru bilimsel bir soruysa bilimsel kanıtlara dayanmalıdır. Yalamak, koklamak olur mu hiç? Arkeometri dönemi başladı artık. Bilimsel metotlarla karar veriyoruz yaşına, türüne, ne olduğuna. Bu soru çok komik ve bilime saygısızlık" diye konuştu.

 

 

 

Ağla Karkamış’ım…

 

Senin yüzüne bakan yok!

Ellinci göbekten torunun Zeugma’ya gösterilen ihtimamın yüzde biri sana gösterilse Antep turizmini kanatlandırırsın Alimallah...

Çarıklı erkanı harbin arkelogları mozaiklerin zarif parçalarını daha kimse aymadan Avrupa’ya pazarlıyorlardı. Önemli tarihi mirasın üzerinde oturduğundan bihaberdi Antepiller!

Müze bile bizden evvel Adana’da açılmıştı. Şimdi bölgenin en iyi müzeleri Gaziantep’te, Şanlıurfa’da ve Antakya’da…

 

Bu sene kaçırılan veya müzemiz olmadığı için başka bir şehire gönderilen eserlerimizi toplamada şanslı ve başarılı olduk.

ABD’nin Ohio eyaletindeki Bowling Green Eyalet Üniversitesi’nde sergilenen taban moziklerinin fantazi parçaları uzun uğraşılardan sonra ait olduğu yere döndü.

 

Adana müzesindeki emanetimiz elinde fıstık salkımı olan çocuk’, getirilerek müzedeki yerine kondu.

 

Bunların hepsi iyi, güzel de, Karkamış’ın suçu nedir, kimse bilmiyor!

Geçen sene kazıya izin verilmedi. Niçin verilmedi, vallahi billahi kimse bilmiyor! Koca bir sene heba edildi.

Bu sene de ne olacak kimse bilmiyor!

Oysa, bizzat Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Şahin, 2019’da Karkamış Arkeoloji Parkı’nın açılacağını vaadetmişti.

 

Önceki sene biliyorsunuz, Karkamış’ta bulunan ve 3700 sene öncesine tarihlenen bir testinin üzerindeki ‘gülen yüz’ emojisi bütün dünyada ses getirmiş, kültürseverleri heyecanlandırmıştı.

 

 

 

Dünya gazetesinin kitapçıkları

 

Bence Türkiye’nin en iyi gazetelerinden biri olan Dünya gazetesi üretim yapan kentlerle ilgili çok güzel ve yararlı kitapçcıklar yayınlıyor.

Gaziantep kitapçığını çok beğendim. Başkan Şahin, “Gaziantep, Türkiye’nin kaderini değiştirecek” başlıklı etkili ve iddialı yazısını şöyle bitiriyordu:

“… 2023 diyoruz. Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl hedeflerine en yakın şehir biziz, Gaziantep’iz…”

 

Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım da, “Uluslararası arenada takip edilen ve örnek gösterilen bir kentiz” başlıklı yazısında, “Gaziantep ekonomisini yakından ilgilendiren neredeyse her düzenlemenin altında GTO’nun ortak akıl ve istişare kültürü ile şekillenen talep ve önerileri var. Bugün katma değerli üretimden nitelikli istihdama, ileri teknoloji yatırımlarından, yurtdışı fuar organizasyonlarına kadar örnek alınan çalışma ve projelerde GTO’nun imzası bulunuyor” vurgusu yapıyor.

 

Birkaç gün önce de Kayseri’nin ki yayınlandı. İncelerken dikkatimi çekti, bizimki 38 sayfa, Kayseri’nin 62 sayfa! Canım sıkıldı.

Oysa bizim kitap daha çok sayfalı olmalıydı, yazacak çok şey vardı. Ama Dünya gazetesi haklı, aldığı reklam miktarına göre sayfa sayısını ayarlıyor. Antepli sanayiciler reklama para vermekten hoşlanmıyor! Bir tek doğru dürüst para veren Sanko var. Her şeyde yük oraya biniyor, her şey onlardan bekleniyor.

Hatay’ın kitapçığı bile bizden daha fazlaydı, tam 50 sayfa!

 

Ama sırası gelince Türkiye’nin en büyük OSB’si Antep’te diye gurur duymayı, övünmeyi ihmal etmiyoruz.

İnanılır gibi değil!..